Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 16.10.2019 tarih 2016/11789, 2019/6460 Esas, Karar sayılı ilamıyla; davacı ...’ın, dava dilekçesinde sınırlarını gösterdiği ve tescil harici alanda kaldığını belirttiği taşınmaz bölümünde lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu iddiasıyla taşınmazın adına tescili istemiyle 24.03.2014 tarihinde dava açtığı, mahkemece yapılan keşif sonucunda, çekişmeli taşınmaz bölümünün dava tarihinden önce 21.01.2013 tarihinde idari yoldan davalı Hazine adına tapuya tescil edilen 235 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığının anlaşıldığı, çekişmeli taşınmaz bölümünün dava tarihinde tapulu bir yer içerisinde kaldığı anlaşılmasına rağmen, davacı tarafın davasını tapu iptali ve tescil davası olarak ıslah etmediği, dava tescil talebiyle açılmış olduğundan ve davacı tarafça yasal süresi içerisinde ve yöntemine uygun şekilde ıslah talebinde bulunulmadığından, davanın tapu iptali ve tescil davası olarak görülüp sonuçlandırılmasının...

    Bu nedenle Hazine vekilinin tescil talebine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün bu kısmının ONANMASINA, Hazine vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; mahallinde yapılan keşifte fen memuru bilirkişinin hazırladığı rapora göre dava konusu taşınmazın 48 numaralı parselin dört tarafını çevreleyen bir yer olduğu anlaşılmaktadır. 48 numaralı taşınmazın kadastro tutanağından bu yerin kagir ev ve arsa niteliğinde Hazine adına tespit görüp tapuya tescil edildiği, üzerindeki kagir ev ve arsanın davacı Abdullah oğlu ...’ya ait olduğu bu kişinin bu yeri fuzulen işgal ettiği belirlenmiştir Bu taşınmaza ait kadastro tespiti tapu kaydından da anlaşılacağı üzere 07.06.1966 tarihinde kesinleşmiş ve aynı tarihte tapuya tescil edilmiştir. Davacı ...’ın 48 parsel yönünden Kadastro Kanunu hükümlerine göre hak düşürücü süre içerisinde açtığı bir dava bulunmamaktadır....

      ın "ben trafik tescil belgesini hallederim, gerekirse yenisini çıkartırım" dediğini, tanıdığı ve güvendiği için ruhsatı ile birlikte bıraktığını, aracının 45 gün kadar galeride kaldığını, aracını satamayınca geri istediğini, aracını aldığında tescil belgesi çıkartıldığını gördüğünü, tescil belgesini çıkartma karşılığı olarak ...'ın kendisinden 250 TL de aldığını, kendisinin sahte tescil belgesi ile ilgisi bulunmadığını beyan etmesi; yargılama aşamasında ise, Kırıkkale İli Delice ilçesinde aracın muayene süresi geçtiği için ruhsata elkonulduğunu, emniyetçe kendisine 4 günlük rapor verilip, aracın muayenesini yapıp gelmesinin söylendiğini, kendisinin de Dinar'da bulunan ...'...

        varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutad vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği; Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; ... mevkiindeki korunması gerekli kültür varlığı özelliği taşıdığı belirlenen kaya mezarları, işlik ve antik taş ocağını kapsayan alanın, ......

          Somut olayda; davacı dava dilekçesinde miras bırakanı ... terekesi adına veya kendi payı oranında tescil talep etmesine, son duruşmada dahi vekilinin tereke adına veya payı oranında tescil talep etmesine, davacının da vekilinin beyanlarına katıldığını belirtmesine rağmen mahkemece davacıya isteği açık ve kesin olarak açıklattırılmamış, davacıdan talebinin kendi payı oranında iptal ve tescil mi yoksa miras bırakanı ... terekesi adına mı tescil istediği hususunda tereddütsüz beyanı tespit edilmemiştir. Veraset ilamına göre miras bırakan ...'ün, davacıdanbaşka mirasçılarınında bulunduğu anlaşılmaktadır....

            Mahkemece dosya kapsamı ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre; dava konusu davalı/karşı davacı yana ait “...” ibareli ve ... tescil numaralı, “...” ibareli ve ... tescil numaralı, “...” ibareli ve ... tescil numaralı ve “...” ibareli ve ... tescil numaralı markaların davacı adına önceki tarihli tescilli markalar ile iltibasa sebebiyet verecek derecede benzer oldukları ve aynı sınıflarda tescilli olduklarının tespitiyle asıl davanın kabulüne; karşı davanın ise reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davalı-karşı davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir....

              sahibi olduğunu, davalının "..." ibareli markayı 2015 yılında müvekkiline ait "..." markasını kullanarak müvekkili ile aynı emtialarda tescil ettirdiğini, davaya konu markanın kötü niyetle tescil ettirildiğini , müvekkiline ait marka ve logunun taklit edildiğini, davalı ile müvekkilinin aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, bu nedenlerle, davalıya ait dava konusu ... tescil numaralı "...." ibareli markasının kullanılmasının dava sonuna kadar yasaklanmasını ve üçüncü kişilere devrinin önlenmesine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava konusu .... tescil numaralı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                sözleşmenin ilgili tescil kuruluşuna bildirilmesi ile adına motorlu taşıt kayıt ve tescilli kişilerin yükümlülüklerinin kendiliğinden sona ereceği biçiminde yorumlamak mümkün değildir....

                  Davaya konu,------ tarihli geçici tescil işleminin hükmen kesin tesciline karar verilmesi istemi yönünden ise; TTK'nun 32. maddesinde----ana başlığı, "1. İnceleme görevi ve geçici tescil" alt başlığı altında; "(1)------ tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını incelemekle yükümlüdür. (2) Tüzel kişilerin tescilinde, özellikle şirket sözleşmesinin, emredici hükümlere aykırı olup olmadığı ve söz konusu sözleşmenin kanunun bulunmasını zorunluluk olarak öngördüğü hükümleri içerip içermediği incelenir. (3) Tescil edilecek hususların gerçeği tam olarak yansıtmaları, üçüncü kişilerde yanlış izlenim yaratacak nitelik taşımamaları ve kamu düzenine aykırı olmamaları şarttır. (4) Çözümü bir mahkeme kararına bağlı bulunan veya ------ tarafından kesin olarak tescilinde duraksanan hususlar, ilgililerin istemi üzerine geçici olarak tescil olunur. Ancak, ilgililer --- ay içinde mahkemeye başvurduklarını veya aralarında anlaştıklarını ispat etmezlerse geçici tescil resen silinir....

                    Bu şekilde mülkiyet hakkı tescil edilmesi halinde aleniyet kazanarak herkese karşı ileri sürülebilir bir duruma gelir. “…Hemen belirtmek gerekir ki, Türk Hukuku’nda, taşınmaz mülkiyetinin kazanılması için prensip olarak tescil şart kılınmıştır. Nitekim 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 705. maddesine göre, taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescil ile olur. Öte yandan, Türk Hukukunda tescil ilkesi mutlak değildir. Bazı hukuki sebeplerin varlığı halinde tescil yapılmadan önce de taşınmaz mülkiyeti devredilmiş ve kazanılmış olur. Ancak, tescil prensibinin istisnasından söz edebilmek için bu istisnanın mutlaka kanun tarafından öngörülmüş olması gerekir. Taşınmaz mülkiyetinin tescile dayanmayan kazanımı hallerinin neler olduğu, TMK’nın 705/2 maddesi ile aynı Kanunun 54, 105 ve 599 maddelerinde, kısmen de mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 151. maddesinde gösterilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu