Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ....çalışma alanında bulunan 126 ada 11 parsel sayılı 8346 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalılar ... ve müşterekleri, 126 ada 12 parsel sayılı 3543 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalılar ... ve müşterekleri, 126 ada 15 parsel sayılı 2040 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalılar ... ve müşterekleri adına tapu kaydı nedeniyle tespit ve tescil edilmiştir. 126 ada 13 parsel sayılı 2376 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... adına tespit ve tescil edildikten sonra satış nedeniyle davalı ... adına tescil edilmiştir. 126 ada 14 parsel sayılı 2026 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise ... ve ...adına tespit ve tescil edildikten sonra hükmen Hazine adına tescil edilmiştir...

    Hukuk Mahkemesinin 1997/86 Esas, 1999/644 Karar sayılı tescil ilamı ile adlarına tescil edilip bilahare yapılan imar uygulamaları sonucunda davalı ... adına tescil edilen yerin adlarına tescili gerektiğini ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır. Mahallinde 11.02.2011 tarihinde yapılan keşif sonucunda, ... Asliye ... Hukuk Mahkemesinin 1997/86 Esas, 1999/644 Karar sayılı tescil ilamı kapsamında kalan 22.999,31 m2'lik kısmın 1132 nolu ihdas parseli olarak ... adına tescil edilmiş iken 27.5.1999 tarihinde tescil edilen imar uygulaması ile 12474 m2 kısmının konut alanı olarak parsellere ayrılıp kalanın da park ve yol olarak planlandığı ve bu hali ile oluşan 179 ada 1, 2, 3, 4 ve 8 parsel sayılı taşınmazların tamamı, 5, 6 ve 7 parsellerin bir kısmı, 180 adanın tamamı, 181 ada 1, 13 ve 14 sayılı parsellerin tamamı ve 2, 3, 11 ve 12 sayılı parsellerin bir kısmının tescil hükmü içinde kaldığı, aynı yerde 22.03.2006 tarihli ve 17 sayılı .......

      Öncelikle; çözümü gereken husus geçici tescil talebinin reddi halinde ihtiyati tedbir kararı verilip verilmeyeceği noktasındadır. Tescil talebinin reddi nedeniyle; sicil kararına itiraz davası açılmış olup uyuşmazlık yargıya intikal etmiştir. 6102 sayılı TTKnun 32/f.4’te, "Çözümü bir mahkeme kararına bağlı bulunan veya sicil müdürü tarafından kesin olarak tescilinde duraksanan hususlar, ilgililerin istemi üzerine geçici olarak tescil edilir. Ancak, ilgililer üç ay içinde mahkemeye başvurduklarını ispat etmezlerse geçici tescil resen silinir. Mahkemeye başvurulduğu takdirde kesinleşmiş olan hükmün sonucuna göre işlem yapılır." denilmiştir. Ancak geçici tescil talebinin ancak sicil müdürlüğünden talep edilebileceği ve geçici tescil talebinin kabul edilmesi halinde ise, üç ay içinde geçici tescil nedenine ilişkin dava açılması gerektiği açıkça düzenlenmiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/712 KARAR NO : 2021/479 DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 07/12/2020 KARAR TARİHİ : 29/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan istirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili şirket arasında akdedilen aşağıda finansal kurumlar birliği tescil numarası, tarihi ve sözleşme numarası belirtilen; Finansal Kurumlar Birliği’nde ... tescil numaralı ...tescil tarihli ... numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi, Finansal Kurumlar Birliği’nde ... tescil numaralı... tescil tarihli ... numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi, Finansal Kurumlar Birliği’nde ... tescil numaralı ... tescil tarihli ... numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi, Finansal Kurumlar Birliği’nde ... tescil numaralı ... tescil tarihli ... numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi, Finansal Kurumlar Birliği’nde ... tescil numaralı ... tescil tarihli ......

          Bu itibarla tapuya yapılan tescil hak düşürücü sürenin başlangıcı değildir. (30.05.1972-1484/2110)", "Satış vaadi sözleşmesi sonucu açılan tescil davası ile pay iktisabı da bir nevi satıştır. Mahkeme ilamı satış akdi yerini almaktadır. Tescile ilişkin kararın kesinleşme tarihine göre dava süresi dikkate alınır.(15.01.1986-11822/32)", "Davalı şuf'alı payı kesinleşen cebri tescil davası sonucu iktisap etmiştir. Mülkiyet hakkı cebri tescil ilamının kesinleşmesi tarihinde davalıya geçtiğinden şuf'a hakkı bu tarihten itibaren doğmuştur.(17.12.1986-12701/14545)", "Davalı payı mahkeme ilamı ile iktisap ettiğinden, hükme göre tapuda tescil yapılmasından evvel malik olmuştur. Bu tarihten itibaren intikalin öğrenildiği günü takiben bir ay ve her halde intikalden itibaren engeç on sene içerisinde şuf'a hakkını kullanılması gerekir.(21.04.1993-4653/4852)", "Şuf'alı pay cebri tescil davası sonucu iktisap edilmiştir. Mülkiyet hakkının kazanılması için tapuya tescil zorunluluğu yoktur....

            Bu itibarla tapuya yapılan tescil hak düşürücü sürenin başlangıcı değildir. (30.05.1972-1484/2110)", "Satış vaadi sözleşmesi sonucu açılan tescil davası ile pay iktisabı da bir nevi satıştır. Mahkeme ilamı satış akdi yerini almaktadır. Tescile ilişkin kararın kesinleşme tarihine göre dava süresi dikkate alınır.(15.01.1986-11822/32)", "Davalı şuf'alı payı kesinleşen cebri tescil davası sonucu iktisap etmiştir. Mülkiyet hakkı cebri tescil ilamının kesinleşmesi tarihinde davalıya geçtiğinden şuf'a hakkı bu tarihten itibaren doğmuştur. (17.12.1986-12701/14545)", "Davalı payı mahkeme ilamı ile iktisap ettiğinden, hükme göre tapuda tescil yapılmasından evvel malik olmuştur. Bu tarihten itibaren intikalin öğrenildiği günü takiben bir ay ve her halde intikalden itibaren engeç on sene içerisinde şuf'a hakkını kullanılması gerekir. (21.04.1993-4653/4852)", "Şuf'alı pay cebri tescil davası sonucu iktisap edilmiştir. Mülkiyet hakkının kazanılması için tapuya tescil zorunluluğu yoktur....

              Bu itibarla tapuya yapılan tescil hak düşürücü sürenin başlangıcı değildir. (30.05.1972-1484/2110)", "Satış vaadi sözleşmesi sonucu açılan tescil davası ile pay iktisabı da bir nevi satıştır. Mahkeme ilamı satış akdi yerini almaktadır. Tescile ilişkin kararın kesinleşme tarihine göre dava süresi dikkate alınır.(15.01.1986-11822/32)", "Davalı şuf'alı payı kesinleşen cebri tescil davası sonucu iktisap etmiştir. Mülkiyet hakkı cebri tescil ilamının kesinleşmesi tarihinde davalıya geçtiğinden şuf'a hakkı bu tarihten itibaren doğmuştur.(17.12.1986-12701/14545)", "Davalı payı mahkeme ilamı ile iktisap ettiğinden, hükme göre tapuda tescil yapılmasından evvel malik olmuştur. Bu tarihten itibaren intikalin öğrenildiği günü takiben bir ay ve her halde intikalden itibaren engeç on sene içerisinde şuf'a hakkını kullanılması gerekir.(21.04.1993-4653/4852)", "Şuf'alı pay cebri tescil davası sonucu iktisap edilmiştir. Mülkiyet hakkının kazanılması için tapuya tescil zorunluluğu yoktur....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tescil ve Tapu İptali ve Tescil KARAR Tescil ve tapu iptali ve tescil davasında Orman İdaresi taraf olup, uyuşmazlık konusu taşınmazların orman olup olmadığı hususunda orman mühendisi bilirkişilerden rapor alınmış olmasına göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (20.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Temliken tescil isteyen birleştirilen davanın davacılarının temyizi üzerine karar Dairemizce, temliken tescil isteyenlerin A ve B ile gösterilen taşkın kısımları taşınmazın kadastro çapına bağlanmasından sonra inşa etmeleri nedeniyle iyiniyetli sayılamayacakları belirtilerek temliken tescil talebinin reddinin yerinde olduğu ancak talep olmadığı halde mahkemece malzeme sahibi olan temliken tescil isteyen davacıların tazminatla sorumlu tutulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda ilk bozmadan önceki gibi binaların A ve B ile gösterilen taşkın kısımlarıyla ilgili olarak elatmanın önlenmesi ve kal talebinin reddine, krokide C ile gösterilen yere altmanın önlenmesine, birleştirilen davadaki temliken tescil talebinin de reddine karar verilmiştir....

                    Tapu siciline hakim olan tescil prensibi ve kaydın aleniliği ve doğruluğu ilkeleri karşısında Kanun sicil dışı kazanımlar, yolsuz terkin veya tescil karşısında ayni hakları korumak için bazı tedbir ilkeleri de kabul etmiştir. Bunlardan birisi de geçici tescil şerhidir. Geçici tescil şerhi Kanunda iki hal için kabul edilmiştir. Bunlardan birisi iddia edilen ayni hakkın güvence altına alınmasının gerekli olması(TMK m.1011/1), diğeri ise tasarruf yetkisini belirleyen belgelerdeki noksanlıkların sonradan tamamlanmasına kanunun olanak tanımasıdır(TMK.m.1011/2). Somut olayda; davacı dava konusu taşınmazlarda imar uygulamasının hatalı olduğu gerekçesiyle idari yargıda dava açtıklarını, dava sonuna kadar ayni hakkın güvence altına alınması için geçici tescil şerhi verilmesini talep etmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu