Baki KURU, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt XXVII, 1970, Sayı 1-2) Bu açıklama ile İİK’nun 44. maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenlemenin, ticareti terk suçunun gerçek kişi tacirler için geçerli olduğunun, ticaret şirketleri yönünden geçerliliği bulunmadığının net olarak ifade edildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar İİK'nun 44. maddesinin gerekçesinde, ticareti terk eden kötü niyetli borçluların işyerlerini terkederek ve ellerindeki mallarını başkalarına devrederek alacaklılarını zarara uğratmaları nedeniyle İİK'nun 337/a maddesindeki yaptırım düzenlendiği belirtilmekte ise de, ticaret şirketleri yönünden ticareti terk değil ortaklık ilişkisinin sona erdirilebileceğinden, buradaki borçlu ifadesiyle gerçek kişi tacirin kastedildiğinin kabulü zorunludur....
Baki KURU, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt XXVII, 1970, Sayı 1-2) Bu açıklama ile İİK’nun 44. maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenlemenin, ticareti terk suçunun gerçek kişi tacirler için geçerli olduğunun, ticaret şirketleri yönünden geçerliliği bulunmadığının net olarak ifade edildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar İİK'nun 44. maddesinin gerekçesinde, ticareti terk eden kötü niyetli borçluların işyerlerini terkederek ve ellerindeki mallarını başkalarına devrederek alacaklılarını zarara uğratmaları nedeniyle İİK'nun 337/a maddesindeki yaptırım düzenlendiği belirtilmekte ise de, ticaret şirketleri yönünden ticareti terk değil ortaklık ilişkisinin sona erdirilebileceğinden, buradaki borçlu ifadesiyle gerçek kişi tacirin kastedildiğinin kabulü zorunludur....
Baki KURU, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt XXVII, 1970, Sayı 1-2) Bu açıklama ile İİK’nun 44. maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenlemenin, ticareti terk suçunun gerçek kişi tacirler için geçerli olduğunun, ticaret şirketleri yönünden geçerliliği bulunmadığının net olarak ifade edildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar İİK'nun 44. maddesinin gerekçesinde, ticareti terk eden kötü niyetli borçluların işyerlerini terkederek ve ellerindeki mallarını başkalarına devrederek alacaklılarını zarara uğratmaları nedeniyle İİK'nun 337/a maddesindeki yaptırım düzenlendiği belirtilmekte ise de, ticaret şirketleri yönünden ticareti terk değil ortaklık ilişkisinin sona erdirilebileceğinden, buradaki borçlu ifadesiyle gerçek kişi tacirin kastedildiğinin kabulü zorunludur....
davranışlarının da bulunmaması karşısında gerek terk gerekse kötü muamele suçlarının oluşmaması nedeniyle, Yerel Mahkemece isabetli biçimde atılı suçlardan sanıkların beraatine karar verilmiş olması karşısında, Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik katılan A.....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İCRA MAHKEMESİ Ticareti usulüne aykırı terk etmek suçundan sanıklar ... ve ...'...
Ticaret şirket yetkilisi olan sanığa isnat edilen suçun oluşabilmesi için tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi ve bu durumu on beş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret sicili müdürlüğüne bildirmemesi ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyannamesi vermemesi gerekmekte olup, somut olayda, fiili durumun belirlenmesi amacıyla sanığın yetkilisi olduğu ticaret şirketinin kayıtlı adresinde ticareti terk edip etmediği yönünde sanığın açık kimlik bilgileri de yazılmak suretiyle zabıta araştırması yaptırılmadan ve kayıtlı olduğu vergi dairesi müdürlüğünden mükellefiyetinin devam edip etmediği, ediyorsa hangi adreste faaliyette bulunduğu sorulmadan ve ticareti terk ettiğinin anlaşılması halinde hangi tarihte terk ettiği, buna göre de şikayetin süresinde olup olmadığı tespit edilmeden yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün kısmen istem gibi BOZULMASINA, 25.06.2013 gününde...
Şirketin yeni ticari adresini alacaklılarına bildirmemesi başka hukuki sonuçlara neden olabileceği" gerekçesiyle beraatine karar verilmiştir. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 136. maddesinde ticaret şirketlerinin nev'ilerinin; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerinden ibaret olduğu belirtilmiş olup, anılan yasa incelendiğinde yukarıda sayılan şirketler yönünden ticareti terk hususu değil, bunun yerine infisah ve tasfiyelerinin öngörüldüğü, eş anlatımla bu şirketlerde ticareti terk yerine ortaklık ilişkisi sona erdirildiğinden ve tasfiyeleri sonrasında kayıtlı olduğu ticaret sicil memurluğunda terkin işlemi sırasında İİK'nun 44. maddesine göre mal beyanında bulunma yükümlülükleri olmadığından, sözü edilen şirket yetkilileri için ticareti terk suçunun işlenmesinin mümkün olmaması nedeniyle Yargıtay C. Başsavcılığının bozma istemine iştirak edilememiştir....
terk edip etmediği, terk ettiğinin belirlenmesi halinde şikayetin süresinde olup olmadığının saptanabilmesi için hangi tarihte ticareti terk ettiği yönünde 24.09.2009 tarihli ......
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.02.2012 tarih ve 2011/505, 509, 513, 21.02.2012 tarih ve 2011/506, 510, 511 ve 621 esas sayılı dosyalarında, ticaret şirketlerinin müdür ve yetkililerinin ticareti terk suçunu işlemelerinin mümkün olduğu yönünde oyçokluğuyla verilen karar doğrultusunda uygulama yapılması Dairemizce de uygun bulunmuş olmakla; Sanıklara isnat edilen suçun oluşabilmesi için tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi ve bu durumu on beş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret sicili müdürlüğüne bildirmemesi ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunmaması gerekmekte olup, somut olayda, fiili durumun belirlenmesi amacıyla sanıkların yetkilisi oldukları borçlu ticaret şirketinin ticareti terk edip etmediği yönünde kayıtlı adresinde zabıta araştırması yaptırılmadan ve kayıtlı olduğu vergi dairesi müdürlüğünden mükellefliğinin devam edip etmediği, ediyorsa hangi adreste faaliyette bulunduğu sorulmadan ve ticareti terk...
İCRA MAHKEMESİ Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçundan sanık ...'...