WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; davalılar ... ve ... açısından atiye terk nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden davanın kabulü ile 26.284,50 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte atiye terk kararı verilen davalılar ... ve ... dışındaki davalılardan tahsili ile davacı ... ve Gıda A.Ş'ye verilmesine, 8.000 TL'nin atiye terk kararı verilen davalılar ... ve ... dışındaki davalılardan tahsili ile davacı ... Gıda San. Tic.Ltd. Şti'ne verilmesine karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Kısa kararda davalılar ... ve......

    saptanmasında yararlı olacak kanıt ve izler dahil kaza yerindeki durumu değiştirmemek yükümlülüğü altında olduğunu, aksi halde aynı Kanunun 95.maddesi ve Trafik Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının B.4/f maddesi ve diğer yasal düzenlemeler karşısında sürücünün olay yerini terk etmesi ağır kusuru nedeniyle sigorta şirketinin ödemek zorunda kaldığı tazminatın rücuen tazmin etmek zorunda olduğunu, davalı aracın kaza nedeniyle olay yerini terk ederek ilgili yasal düzenlemeleri ve sigorta poliçesi Genel Şartlarını ihlal ettiğini, bu sebeplerle müvekkili davacı sigorta şirketince ödenen 6.263,90- TL için ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte rücu hakkı doğduğundan müvekkili davacı tarafından Samsun 9....

    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.02.2012 tarih ve 2011/505, 509, 513, 21.02.2012 tarih ve 2011/506, 510, 511 ve 621 esas sayılı dosyalarında, ticaret şirketlerinin müdür ve yetkililerinin ticareti terk suçunu işlemelerinin mümkün olduğu yönünde oy çokluğuyla verilen karar doğrultusunda uygulama yapılması Dairemizce de uygun bulunmuş olmakla; ticaret şirket yetkilisi olan sanıklara isnat edilen suçun oluşabilmesi için tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi ve bu durumu onbeş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmemesi ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyannamesi vermemesinin gerekmesi nedeniyle, borçlu ticaret şirketinin ticareti terk edip etmediği hususunda zabıta araştırması yaptırılarak ve kayıtlı olduğu vergi dairesi müdürlüğünden mükellefiyetinin devam edip etmediği sorularak, sonucuna göre yetkilisi sanıkların hukuki durumunun takdir edilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi...

      Somut olayda, davacı vekili 16/06/2010 tarihli duruşmada hizmet tespitine yönelik talebini atiye terk ettiğini bildirmiş ve mahkemece, atiye terk nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Ancak davacı tarafın davasını atiye terk ettiğini bildirdiği duruşmada, davalı işveren vekili atiye terk beyanını kabul etmediğini belirtmiştir. Dolayısıyla işin esasına girilip karar verilmesi gerekirken atiye terk nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hatalıdır. Yapılacak iş, hizmet tespitine ilişkin talebin, atiye bırakılması davalı işveren vekili tarafından kabul edilmediğinden işin esasına girilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan ...ye iadesine 30/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Somut olayda, davacı vekili 16/06/2010 tarihli duruşmada hizmet tespitine yönelik talebini atiye terk ettiğini bildirmiş ve mahkemece, atiye terk nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Ancak davacı tarafın davasını atiye terk ettiğini bildirdiği duruşmada, davalı işveren vekili atiye terk beyanını kabul etmediğini belirtmiştir. Dolayısıyla işin esasına girilip karar verilmesi gerekirken atiye terk nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hatalıdır. Yapılacak iş, hizmet tespitine ilişkin talebin, atiye bırakılması davalı işveren vekili tarafından kabul edilmediğinden işin esasına girilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan ...ye iadesine 30/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Somut olayda, davacı vekili 16/06/2010 tarihli duruşmada hizmet tespitine yönelik talebini atiye terk ettiğini bildirmiş ve mahkemece, atiye terk nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacı tarafın davasını atiye terk ettiğini bildirdiği duruşmada davalı işveren vekili atiye terk beyanını kabul etmediğini belirtmiştir. Dolayısıyla işin esasına girilip karar verilmesi gerekirken atiye terk nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hatalıdır. Yapılacak iş, hizmet tespitine ilişkin talebin, atiye bırakılması davalı işveren vekili tarafından kabul edilmediğinden işin esasına girilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı ...ye iadesine 30/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Somut olayda, davacı vekili 16/06/2010 tarihli duruşmada hizmet tespitine yönelik talebini atiye terk ettiğini bildirmiş ve mahkemece, atiye terk nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacı tarafın davasını atiye terk ettiğini bildirdiği duruşmada davalı işveren vekili atiye terk beyanını kabul etmediğini belirtmiştir. Dolayısıyla işin esasına girilip karar verilmesi gerekirken atiye terk nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hatalıdır. Yapılacak iş, hizmet tespitine ilişkin talebin, atiye bırakılması davalı işveren vekili tarafından kabul edilmediğinden işin esasına girilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı ...ye iadesine 30/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. GC...

              Somut olayda, davacı vekili 16/06/2010 tarihli duruşmada hizmet tespitine yönelik talebini atiye terk ettiğini bildirmiş ve mahkemece, atiye terk nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Ancak davacı tarafın davasını atiye terk ettiğini bildirdiği duruşmada, davalı işveren vekili atiye terk beyanını kabul etmediğini belirtmiştir. Dolayısıyla işin esasına girilip karar verilmesi gerekirken atiye terk nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hatalıdır. Yapılacak iş, hizmet tespitine ilişkin talebin, atiye bırakılması davalı işveren vekili tarafından kabul edilmediğinden işin esasına girilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/03/2021 NUMARASI : 2018/753 ESAS-2021/228 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanm KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların 13.05.2014 yılında evlendiklerini, müşterek bir çocuklarının olduğunu, müvekkilinin, davalının telefonunda kendisini baş belası olarak kayıt ettiğini, zina yaptığı erkek Bünyamin Ibsar'ı ise sırdaşım olarak kayıt ettiğini gördüğünü, ertesi sabah çocuğu bakıcıya bırakıp evdeki ziynet eşyalarını ve ailenin birikimi olan nakit parayı alarak evi terk edip Bünyamin Ibsar'ın yanına gittiğini, 28/07/2018 tarihinde kamera kayıtlarından davalının eşyalarını alıp gittiğini gördüğünü, 30/07/2018 tarihinde Sevindik polis merkezine başvurduğu, davalının 31/07/2018 tarihinde Bünyamin ile birlikte müracaatı ile kendi rızası ile Bünyamin ile bilikte olduğunu eve dönmeyeceğini beyan...

                Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının aynı konudaki itirazına ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/02/2012 tarih ve 2012/16.HD - 505, 509 ve 513 Esas sayılı dosyalarında özetle; ticareti terk eden borçlunun 6762 sayılı Türk Ticaret Yasası anlamında tacir olmasının gerektiği, 6762 sayılı Kanunun 18. maddesinde ticaret şirketlerinin de tacir olduğunun belirtilmesi nedeniyle ticaret şirketlerinin ve bu anlamda limited şirketin anılan Kanunun 18. maddesi uyarınca tacir olduğunda kuşku bulunmadığı, İİY'nın 44. maddesinde 'ticareti terk eden tacir' ifadesi kullanılmış olup, bu ifadenin yalnızca gerçek kişi tacirleri kapsadığına ilişkin herhangi bir kısıtlayıcı hükmün konulmadığı, o halde tacir sayılan limited şirketlerin temsil ve idareye yetkili müdürlerinin, şirketin ticareti terk etmeleri halinde İcra İflas Yasasının 44. maddesindeki yükümlülükleri yerine getirmeyeceklerine ilişkin bir istisna getirilmediğine göre, tıpkı gerçek kişi tacirler gibi aynı Yasanın 337/a maddesi uyarınca cezalandırılmalarına...

                  UYAP Entegrasyonu