Mahkemece, davacı tarafa davada yer almayan diğer mirasçıların katılımlarını ya da muvafakatlerini sağlamaları veya terekeye temsilci atanması için dava açmaları hususunda süre ve imkan tanınmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece, davacılara davada yer almayan mirasçıların davaya katılımlarını ya da muvafakatlerini sağlamaları veya terekeye temsilci atanması için dava açmak üzere süre ve imkan tanınmalı ve sonucuna göre işlem yapılmalıdır....
İlk derece mahkemesince davacı vekilinin hazır olduğu 26.04.2018 tarihli oturumda “Davacı vekiline terekeye temsilci davası açılması için 2 haftalık kesin süre verilmesine, terekeye temsilci davası açtıktan sonra 1 hafta kesin süre içerisinde terekeye temsilci dosyasının numarasını mahkememize bildirmesine, kesin süreye uyulmadığı takdirde davacının davasının husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verileceği hususunun davacı vekiline ihtarına, (ihtarat yapıldı),” yönünde ara karar oluşturulmuş ise de; davacı tarafa, sadece terekeye temsilci atanması için süre verildiği, diğer mirasçıların davaya katılımının sağlanması veya muvafakatlerinin alınması yönünde kesin süre verilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda HMK’nun 94. maddesinde düzenlenen kesin önelin koşullarının oluşmadığı tüm dosya kapsamıyla sabit olduğundan mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Miras ortaklığına temsilci atanması Taraflar arasındaki uyuşmazlık, terekeye temsilci atanması isteğine ilişkindir. ... ....Başkanlık Kurulu'nun ....07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi ... (....) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 08.....2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İSTEM: Davacı tarafından verilen 10.05.2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Mehmet Fuat Tunçay'ın mirasçısı olduğunu, İzmir 7.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/216 Esas sayılı dosyasında görülmekte olan tapu iptali ve tescili davasında terekeye temsilci atanması konusunda kendilerine yetki verildiğini belirterek, bu nedenle terekeye temsilci tayin edilmesine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur. YANIT: Davalılar tarafından dava dilekçesine karşı herhangi bir yanıt sunulmadığı UYAP ve dosya kapsamından anlaşılmıştır....
Mahkemece, davacılara verilen kesin süre içerisinde terekeye temsilci atanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, davacılar ..., ... ve ..., çekişmeli taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği ve terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak murisin mirasçıları olan davalılar aleyhine dava açarak miras hisseleri oranında tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuşlardır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 640. maddesinde yer alan düzenlemeye göre terekeye ait olduğu iddia edilen bir taşınmazın mirasçılar dışında üçüncü bir kişi adına tescil edilmiş olması durumunda taşınmazın terekeye döndürülmesi amacıyla tüm mirasçılar adına tescil istemiyle dava açılması halinde dava açan mirasçıların dışında diğer mirasçıların muvafakati, olmadığı takdirde terekeye temsilci atanması suretiyle davaya devam edilmesi gerekir....
Elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi bulunan bir terekede, terekeye ilişkin tüm tasarruf işlemlerinin 4721 sayılı Yasa'nın 640. ve 702. maddeleri uyarınca tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu olup tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekir. Bir mirasçının özellikle acele hallerde miras şirketinin menfaatini korumak için bütün mirasçılar adına yalnız başına dava açması mümkün ise de, bu şekilde açılan bir dava tüm mirasçıların katılımı sağlanmadan yürütülemez. Bu halde, diğer mirasçıların davaya katılımının sağlanması, muvafakatlerinin alınması ya da terekeye temsilci atanması gerekir. Dosya arasına alınan muris ...'e ait veraset ilamının incelenmesinde murisin davacı ve muvafakat eden mirasçıları dışında başka mirasçılarının da bulunduğu ve davalı ...'nın terekeye göre 3. kişi durumunda bulunduğu anlaşılmaktadır....
Sulh Hukuk Mahkemesi ise, miras şirketine temsilci atanmasına ilişkin davanın tereke işlemlerinden olmayıp miras hükümlerine göre açılmış bir dava olduğu ve bu yöndeki davanın tevzien intikal eden Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılması gerektiği bildirilerek gönderme kararı verilmiştir. Somut olayda terekeye mümessil tayini işlemi miras hükümlerinin uygulanmasıyla sonuçlandırılacağı için genel hükümlere tabi olup tereke hakimliğinin münhasıran görmesi gereken işlemlerden olmadığından uyuşmazlığın davanın ilk açıldığı Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nun 21. ve 22. ( 1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı vekili tarafından sunulan 14.02.2017 tarihli dilekçe ile özetle "...Mahkeme hâkiminin, Yargıtay bozma kararına uygun olarak dava dışı mirasçı ...k'e davacı olarak duruşmaya katılıp katılmayacağı yönünde davetiye çıkarması, davaya muvafakatının bulunup bulunmadığını sorması gerekirken davacıların beyanlarına itibar ederek doğrudan terekeye temsilci tayini yoluna gittiğini, taraflı olduğunu, ihsası reyde bulunduğunu..." belirterek reddi hâkim talebinde bulunmuştur Reddi istenilen mahkeme hakiminin ret talebinin reddi gerektiği yönünde görüş belirtmesi üzerine dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hâkim...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Terekeye temsilci atanmasına ilişkin davada ... 13. Sulh Hukuk (Ahkam-ı şahsiye) ve ... 6. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. ... 13. Sulh Hukuk Mahkemesince, dava dilekçesinin ahkam-ı şahsiye olmayan sulh hukuk mahkemeleri esasına kaydedilmesi gerekirken sehven "tereke" esasına kaydedildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 6....
Dosya içeriğinden; terekeye temsilci atandığı, tereke temsilcisi Av. ...’a davanın reddine ilişkin gerekçeli kararın tebliğ edilmesine karşın, kararı temyiz etmediği, kararın asıl ve birleştirilen davaların davacısı ... vekilince temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkar. Bir başka ifade ile davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şiretini temsil eden mümessile geçer. Tüm bu açıklamalar karşısında davayı takip yetkisi sona eren asıl ve birleştirilen davalarda davacı mirasçının temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 29.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....