SULH HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 8.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 8.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Terekeye temsilci atanması ... ile asli müdahiller ... ve .... ile dahili davalılar ... ve ... aralarındaki terekeye temsilci atanması davasının kabulüne dair Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 09.05.2013 gün ve 102/732 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi dahili davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 1- Tereke temsilcisi atanmasına ilişkin hükmün temyizine ilişkin incelemede; Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. 2- Tereke temsilcisinin şahsına yönelik temyize gelince; Miras ortaklığı temsilcisi (TMK.md.640) özel kayyım niteliğindedir....
Buna göre; davalıların, terekeye temsilci atanması talepli davanın reddine karar verilmesi gerektiği yönündeki istinaf talebinin yerinde olmadığı, bu kapsamda ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından terekeye temsilci atanması kararına yönelik istinaf talebinin 6100 sayılı HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine; davalıların, atanan tereke temsilcisinin şahsına yönelik istinaf talepleri yönünden ise tereke temsilcisinin şahsına yönelik itirazların vesayet makamı tarafından incelenmesi ve itirazı reddetmesi halinde itirazın incelenmesi için denetim makamına gönderilmesi gerektiğinden bu kısma yönelik istinaf dilekçesinin usul yönünden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere) 1- ) Kayseri 3....
Aile Mahkemesi'nin 2016/17 E. sayılı davasında, davanın açılma anında davalı olan T1 Muris T9'ın vefatı ile aynı zamanda davacı statüsü kazandıklarını, dolayısıyla terekeye temsilci olarak atanan T1 bu davada davalı iken, Muris T9'ın vefatı ile davacı pozisyonuna da geldiğini, davalı olarak davanın reddinde menfaati olduğu gibi, davacı olarak davanın kabul edilmesinde de menfaati olduğunu, -Davanın tüm tarafları ile menfaat çatışması olan T1 temsilci olarak atanması hukuka aykırı olduğu gibi, terekenin korunması için gerekli tedbirleri almasının da mümkün olmadığını, çünkü terekenin korunması için alınacak tedbirler, kendi kişisel çıkarlarıyla çatışacağını, -Terekeye temsilci olarak atanan T1 diğer mirasçılar arasında devam eden bir çok dava bulunmakta olup, aralarında menfaat çatışmasının mevcut olduğunu, T1 temsilci olarak atanması usul ve yasaya aykırı olup, kararın istinaf kanun yoluyla kaldırılmasını talep etiklerini, Arz ve izah edilen ve resen gözetilecek nedenlerle; Osmaniye 2....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 27.03.2018 tarihli, 2017/497 Esas, 2018/261 Karar sayılı ilamıyla mirasbırakan ...’in terekesine temsilci atandığı, mahkemenin davanın reddine dair gerekçeli kararının tereke temsilcisine 27.01.2020 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen kararı temyiz etmediği, karara karşı davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulması üzerine Dairece (2020/933 Esas, 2021/1157 Karar sayılı, 03.03.2021 tarihli ilam), terekeye temsilci atanmakla davayı takip yetkisi sona eren davacı vekilinin 18.11.2019 tarihli temyiz dilekçesinin reddine karar verildiği, verilen bu karara karşı davacı vekili tarafından 12.04.2021 tarihli dilekçe ile karar düzeltme yoluna başvurulduğu, öte yandan, davacı vekilince 07.04.2021 tarihli dilekçe ile yerel mahkemece verilen hükmün, harç ve yargılama gideri yönünden tavzihinin istendiği, mahkemece 08.06.2021 tarihli ek karar ile; talebin tavzihle düzeltilebilecek nitelikte bulunmadığı, özellikle terekeye temsilci atanması ile tereke ortaklarının davayı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MİRAS ORTAKLIĞINA TEMSİLCİ ATANMASI Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,17.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Miras ortaklığına temsilci atanması ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki miras ortaklığına temsilci atanması davasının kabulüne dair ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 08.11.2012 gün ve 1206/1525 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılardan ... tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Dava TMK’nun 640/3. maddesi uyarınca muris ...’ın vefatı üzerine ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki, muris muvazaası nedeni ile tapu iptal ve tescil davasının takibi için terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. Mahkemece, mirasçıların birden fazla olması, terekedeki hak ve borçlar henüz taksim edilmediği ve müşa halinde olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, mirasçılardan ...’ın terekeye temsilci atanmasına karar verilmiş, karar davalılardan ... tarafından temsilcinin şahsına yönelik olarak temyiz edilmiştir....
Mahkemece, ... terekesine temsilci atanması için davacıya süre verildiği, .... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 24.11.2011 tarih 2010/485 Esas, 2011/52 Karar sayılı kararı ile davacı ...’ın terekeye temsilci olarak atandığı, söz konusu kararının kesinleştirilerek dosyaya sunulması için davacı tarafa birden fazla süre verilmiş olmasına rağmen dosyaya sunulmadığı, mahkemesince sözü edilen kararının masraf olmadığından kesinleştirilemediğinin bildirildiği belirtilerek, terekeye temsilci atanması kararının kesinleştirilerek dosyaya sunulmadığı ve çekişmeli taşınmazlar üzerinde Kamber’in vefat tarihi olan 1987 yılından sonra davacının kullanımının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 51 ve 114/1-d maddeleri uyarınca “dava ehliyeti” bir dava şartı olarak benimsenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 15.05.2013 gününde verilen dilekçe ile miras ortaklığına temsilci atanması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, miras ortaklığına temsilci atanması isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, uyuşmazlığın bizzat mirasçılar arasında bulunduğu, başkaları hakkında dava açılması söz konusu olmadığı için hukuki menfaat yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir....
Mahkemece, davacı vekiline kök muris Mehmet Sabri Sepik terekesine temsilci atanması yönünde dava açması için kesin süre verildiği halde, davacı vekilince kesin süreye rağmen terekeye temsilci atanması için dava açılmadığı gibi, mirasçılardan da vekalet alınmadığı veya davaya muvafakatlerinin sağlanmadığı, mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu anlaşıldığından davacının davasının usulden reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir....