Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve el atmanın önlenmesi gibi davaların dışında vekalet görevinin kötüye kullanılması, ehliyetsizlik vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçılarının davada muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (T.M.K. 640 md.) tartışmasızdır. Somut olayda, davacı tarafından miras payı oranında açılan tapu iptal ve tescil davasının dinlenme olanağının bulunduğu söylenemez. Öte yandan, tereke adına dava açılmadığına göre terekeye mümessil tayin edilerek yargılamaya devam edilmesi de pay oranında açılan davanın dinlenmesini olanaklı hale getirmez....

    HD'nin 2018/1201 Esas - 2018/1068 Karar sayılı kararı ile; "Dava, terekenin tespiti; Terekeye iade; Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tasarrufun iptali ile terekeye iadesi; İnanç sözleşmesi gereğince davalı İsa Zora'ya verilmiş olan paranın tespiti ile terekeye iadesi; Terekeye iade edilmesi gereken davalılar adlarına geçirilmiş tapu kayıtlarının iptali ile miras hissesi oranında davacı adına tescili; Tescil mümkün değil ise dava tarihi itibari ile terekeye iadesi geken kısmın bedeli tahsili, bu taleplerinin de kabul görmemesi halinde tenkise tabi tasarrufların tenkisi isteminden ibarettir. Mahkemece, TMK'nun 589 ve devamı maddeleri gereğince terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesine ilişkin tedbir işlemlerinde Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğu gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir....

    ın aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Temyiz edenlerin diğer temyiz itirazlarına gelince; Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş terekeye ait olduğu bildirilen mal varlığı unsurlarını tespit edip deftere geçirmek, bunlardan muhafazası mümkün olmayanlar varsa satıp paraya çevrilmesini sağlamak ve menkuller için de para, döviz vb. varsa bunları tereke malvarlığı olarak bankaya yatırmak; altın vb. ziynet eşyaları varsa bunları tereke mahkemesi kasasına alıp kaydetmek; diğer eşyaları ise ilgilisine veya üçüncü bir kişiye yediemin sıfatıyla teslim etmek ve böylece tespit edilen eşyaları kararda göstermekten ibarettir. Davacı vekili terekenin tespiti yanında TMK'nın 640. maddesi uyarınca 04.08.2012 tarihinde vefat eden muris ...'un miras şirketine temsilci atanmasını istemiştir....

      Bu durumda mahkemece, açılan iş bu davanın görülebilmesi için diğer mirasçıların davaya katılmalarının sağlanması veya MK.640/3 maddesi gereğince terekeye temsilci tayin ettirmesi için davacılara uygun bir süre vermesi gerekir. Eğer diğer mirasçılar davaya katılmaz ve yazılı muvafakat da vermezler ise bu durumda davayı açan mirasçıların terekeye bir temsilci tayin ettirmesi gerekir (MK.640/3). Terekeye atanan temsilci, bir kısım mirasçının açtığı davaya icazet verirse davaya tereke temsilcisi tarafından devam edilir. Terekeye temsilci atanması ve tereke temsilcisinin davaya devam etmesi halinde de, ayrıca diğer mirasçıların davaya katılmalarına veya muvafakatlarının alınmasına gerek yoktur. Davayı açan mirasçılar, kendisine verilen kesin süreye (HMK md. 94) rağmen diğer mirasçıların davaya katılmalarını veya muvafakat etmelerini sağlayamaz ve terekeye temsilci de tayin ettiremez veya terekeye atanan temsilci davaya icazet vermezse davanın reddine karar verilir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2020 NUMARASI : 2018/598 2020/196 DAVA KONUSU : Terekeye iade istemi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı vekili ve tereke temsilcisi tarafından istenilmekle dosya incelendi....

        Bu nedenle mahkemece, davanın kira alacak davası olduğu ve kira bedeli miktarını ispat yükünün yukarıda belirtilen ispat vasıtaları ile davacı kiralayana ait olduğu gözden kaçırılarak davanın kira bedeli tespit davası gibi görülüp, kira alacağının tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı yanın öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece yapılan yargılama sonunda, dava konusu dükkanın terekeye dahil olup, mirasçıların iştirak halinde mülkiyetinde bulunduğu, bu suretle dükkanının kiralanması için maliklerin tamamının rızasının gerektiği, aksi halde kira sözleşmesinin geçersiz olacağı, kira bedelini de diğer maliklerin rızası olmadan yetkisiz temsilcinin tahsil edemeyeceği, somut olayda bu şartların gerçekleşmediği, ancak davalının kira bedeli istenilen dönemde terekeye dahil dükkanı kullandığının tartışmasız olduğu, benimsenen bilirkişi raporuna göre de aylık kira bedelinin 1.560.00....

            Dosyanın incelenmesinde terekeye temsilci atanması için yetki verilen Ünye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/586 E sayılı dosyasında davacıya terekeye temsilci tayini için yetki ve süre verildiği görülmüştür. Bilindiği gibi terekeye ait bir hakla ilgili olarak açılacak davalarda kural olarak tereke 4721 sayılı TMK'nın 701 ve devamı maddeleri gereği elbirliği mülkiyete tabi olduğundan yasal istisnalar dışında (örneğin TMK 702/son) tüm mirasçıların birlikte hareket etmeleri veya aynı yasanın 640. maddesine göre terekeye temsilci atanması ve bu yolla davanın yürütülmesi gerekir. Ancak dava halefiyet esasına göre tereke adına değil de kendi miras payı için açılmışsa tüm mirasçıların onayının alınmasına gerek bulunmamaktadır....

            Somut olayda, davanın, terekeye iade istekli olarak açıldığı, mirasbırakanın dava dışı mirasçılarının bulunduğu görülmektedir. Hâl böyle olunca, davada taraf olarak yeralmayan mirasçıların davaya olurlarının alınması ya da miras şirketine TMK'nin 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre temyize konu diğer husuların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              in bir kısım mirasçıları olan davacılar...,... ve ...tarafından terekeye iade istekli açıldığı, Dairenin bozma kararından sonra mirasbırakan Seher'in terekesine davacılardan ...'ın tereke temsilcisi olarak atandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, mirasbırakanın yaptığı temlikin gerçek satış olduğu gerekçesi ile davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; ''...somut olayda, davacılar terekeye iade istekli olarak eldeki davayı açmış olmaları nedeniyle elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olup, dava dışı ortaklar bulunmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu