Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME : Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Yargılama sırasında davalı 26/10/2018 tarihinde vefat etmiştir. Mudanya Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/932 esas-2018/844 karar sayılı dosyasından davalının mirasçıları babası Refik, annesi Zekiye,kardeşleri Ayla,Hülya,Süleyman ve Zekiye'nin murisin mirasını red ettikleri ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Davalının tüm mirasçıları mirası redettiklerinden davalının terekesine temsilci atanması için davalının nüfusa kayıtlı olduğu yer olan Mudanya Sulh Hukuk Mahkemesine müzekkere davalının terekesine tasfiye memuru atanaarak terekenin tasfiyesi istenilmiştir....

    (İcra İflas Kanununun 105 ve 143. maddeleri) Davacı tarafından borçlu mirasçı hakkında “aciz vesikası” alınmamış olduğuna göre, mahkemece, davalının şahsi malvarlığının ret tarihindeki değeri tespit edilip, bu malvarlığının borcunu karşılamaya yeterli olup olmadığının usulünce araştırılıp saptanması; yeterli olması halinde veya yeterli olmamasına karşın davalının yeterli güvence göstermesi halinde talebin reddine karar verilmesi gerekir. Açıklanan yönde araştırma yapılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Öte yandan, mirasçının, mirası reddetmesinin nedeni, alacaklılarına zarar verme amacıyla mirası reddedip etmediğini tespit edebilmek için terekenin aktif ve pasifinin mirasbırakanın ölüm tarihi itibari ile belirlenmesi de gerekmektedir. Ölüm tarihi itibariyle, mirasbırakanın tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Terekenin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına oybirliğiyle karar verildi. 19.04.2012 (Per.)...

        Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; Türk Medeni Kanun'unun 612.maddesi uyarınca terekenin tasfiyesi için düzenlenen pay oranlarını belirtir cetvele ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 2.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Terekenin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, oybirliğiyle karar verildi. 04.03.2013 (Pzt.)...

            Türk Medeni Kanunu'nun 605 vd. maddeleri uyarınca zorunlu hasım olan borçlunun en yakın mirasçıları mirası reddettiğinden terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi gereklidir. Bu durumda, anılan mirasın reddi kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak kesinleşmesi halinde mahallin Sulh Hukuk Hakimine durum bildirilerek mirasın iflas kurallarına göre tasfiyesi sağlanmalı, anılan mahkemece atanacak ve yetkilendirilecek tereke temsilcisinin huzuru ile davaya devam olunmalıdır. Mirasın tasfiyesi işlemleri talebe bağlı işlemler olmayıp mirasın reddedildiğinin anlaşılması ile res'en yapılması gereken işlemlerdendir. Talep üzerine yapılabilirliği bu özelliğini ortadan kaldırmaz. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/16268 E. - 2021/6959 K. sayılı kararı, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 27.1.1995 tarih, 1995/13145 E. -1995/947 K....

            Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; Davacı Kurum tarafından ... hakkında yapılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan incelemeye konu itirazın iptali davasında, dava devam ederken davalının vefatı üzerine tek mirasçısı ...’nun davaya dahil edildiği, adı geçenin terekenin borca batık olduğunun ve mirasın hükmen reddedildiğinin tespitine karar verilmesini talep etmesi üzerine, mahkemece bu iddianın araştırıldığı ve terekenin borca batık olduğu tespit ile “mirasın hükmen reddine”, mirasçı ... hakkında açılan davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Yargılama sırasında vefat eden tarafların mirasçılarının mirası reddetmeleri halinde mirasçıların murisin borçlarından sorumlulukları son bulmaktadır. TMK’nın 612. maddesinde en yakın yasal mirasçıların, mirasın tamamını reddetmesi halinde reddedilen mirasın iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği hükme bağlanmıştır....

              TMK 612. maddesine göre; "En yakın mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir.” Somut olaya gelince, yukarıda açıklanan hukuksal olgu ve mirasın en yakın yasal mirasçılar tarafından reddedildiği dikkate alındığında 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 612. maddesi gereğince terekenin Sulh Mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesine dair hüküm kurulması eksik bırakılmıştır. (Yargıtay 14.HD'nin 02/02/2021 tarih ve 2017/981 E. 2021/495 K. sayılı kararı). İlk derece mahkemesinin kararının HMK'nın 353/1- b/2. maddesi uyarınca kaldırılarak " Hüküm kesinleştiğinde mirasın açıldığı yer Sulh Mahkemesince 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 612. maddesi gereğince mirasın iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesine,” ibaresinin eklenmesi suretiyle yeniden hüküm kurulması gerektiği görülmüştür....

              Mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesi için yasal prosedürün uygulanıp, sonuçlandırıldığı takdirde mirası reddedilen borçlu için atanacak ve yetkilendirilecek bir temsilci ile davaya devam edilmesi ve buna göre taraf teşekkülü sağlandıktan sonra karar verilmesi gerekir. Taraf teşkili, yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gereken bir husustur. Yapılacak iş, davalı ...’nın mirasının iflas hükümlerine göre tasfiyesi için yasal prosedürün uygulanıp uygulanmadığı, davalı için atanacak ve yetkilendirilecek bir temsilci olup olmadığı araştırılarak, bu prosedürün uygulanması sağlandıktan sonra yasal temsilci ile davayı sonuçlandırmaktır. Mahkemece, bu yön gözetilmeksizin, ...’nın mirasçılarının mirası reddettiklerinden bahisle haklarındaki davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 2) Bozma nedenine göre, tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki terekenin resmi tasfiyesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R İlgisi nedeniyle; 1) Muris ...'ya ait mirasçılık belgesinin, 2) Murisin Mahinur Sisu ve Mehmet Sisu dışında kalan diğer mirasçılarının mirası ret edip etmedikleri hakkında gereken bilgi ve belgeler dosyaya eklendikten sonra Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 01.06.2020 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu