Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Terekenin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesinde düzenlenen, aynı Kanunun 609. maddesinde gösterilen şekilde yapılan, mirasın reddine ilişkin beyanın; mahkemeye ulaştığı andan itibaren sonuç doğuracağına ve bu beyandan Borçlar Kanunundaki irade bozukluğu hallerinden biri kanıtlanmış olmadıkça dönmenin mümkün olmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA oybirliğiyle karar verildi. 17.12.2012(Pzt.)...

    En yakın yasal mirasçıların tümü tarafından reddedilen miras, sulh mahkemesince herhangi bir başvuru olmasa bile kendiliğinden iflas hükümlerine göre tasfiye olunur. Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir. (TMK m. 612 ) Tasfiye yapılmadan mirasçılara intikal yapılamaz. Tasfiye yapacak mahkeme mirası reddin tespitini yapan ve Denizli 2. Sulh Hukuk Mahkemesidir. O halde terekenin Türk Medeni Kanununun 612. maddesi gereğince tasfiye edilmesi için dosyanın bu mahkemeye gönderilmesi gerekirken esas hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mirasçılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, 23/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      ye ait terekenin mirasçılarına veraset ve intikal vergisi ödendikten sonra payları oranında teslimiyle terekeden el çekilmesine karar verilmiştir. Hükmü mirasçılar vekili,... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/544-514 E- K. Sayılı kararıyla mirasçıların mirası reddettikleri, bu karara rağmen murisin terekesinin mirasçılara teslim edilmesine yönelik kararın hatalı olduğunu belirterek temyiz etmiştir. Murise ait nüfus kaydı ve ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/544-514 E- K. Sayılı karardan murisin mirasının en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından reddedildiği anlaşılmaktadır. En yakın yasal mirasçıların tümü tarafından reddedilen miras, sulh mahkemesince herhangi bir başvuru olmasa bile kendiliğinden iflas hükümlerine göre tasfiye olunur. Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir. (TMK m. 612 ) Tasfiye yapılmadan mirasçılara intikal yapılamaz. Tasfiye yapacak mahkeme mirası reddin tespitini yapan ...3. Sulh Hukuk Mahkemesidir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 170/b maddesi “61 inci maddenin ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkraları ve 62 ilâ 72 nci maddeler bu fasıl hükümlerine aykırı olmadıkça, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip hakkında da uygulanır” hükmünü içermektedir. İİK'nun 68/4. maddesinde de; "Borçlu murisine ait bir alacak için takibedilmekte olup da, terekenin borca batık olduğunu ileri sürerse bu hususta ilam getirmesi için kendisine münasip bir mühlet verilir" hükmüne yer verilmiştir....

          (İcra İflas Kanununun 105 ve 143. maddeleri) Davacı tarafından borçlu mirasçı hakkında “aciz vesikası” alınmamış olduğuna göre, mahkemece, davalının şahsi malvarlığının ret tarihindeki değeri tespit edilip, bu malvarlığının borcunun karşılamaya yeterli olup olmadığının usulünce araştırılıp saptanması; yeterli olması halinde veya yeterli olmamasına karşın davalının yeterli güvence göstermesi halinde talebin reddine karar verilmesi gerekir. Açıklanan yönde araştırma yapılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Öte yandan, mirasçının, mirası reddetmesinin nedeni, alacaklılarına zarar verme amacıyla mirası reddedip etmediğini tespit edebilmek için terekenin aktif ve pasifinin mirasbırakanın ölüm tarihi itibari ile belirlenmesi de gerekmektedir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur....

            amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını; "tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı" teriminin, amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını ifade ettiği belirtilmiştir....

              Sulh Hukuk Mahkemesi ise talebin TMK'nın 612 ve devamı maddelerince terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde ibaret olduğu, HMK'nın 11. maddesinde ve yerleşik yüksek mahkeme içtihatlarında miras işlerinde ölen kimsenin son yerleşim yeri mahkemesinin kesin yetkili olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, ... . Sulh Hukuk Mahkemesinin kararında değindiği Yargıtay kararı ölenin yerleşim yerinde bulunan iki mahkemenin karşılıklı yetkisizlik kararlarına ilişkindir. Ölen ...'nın nüfus kaydı incelendiğinde son yerleşim yerinin "... Mah. ... Sk. No:33 İç Kapı No:6 .../..." olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Türk Medenî Kanununun 612. maddesi uyarınca "En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir." Dosya kapsamından, borçlu müteveffa mirasçıları tarafından ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/115 E. - 2017/118 K. sayılı kararı ile muris ...'...

                Sulh Hukuk Mahkemesince; davanın terekenin paylaşımına ilişkin olduğu, mirastan doğan davalarda ölen kimsenin son yerleşim yeri mahkemesinin kesin yetkili olduğu, murisin son yerleşim yerinin Sivas olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Sivas 1.Sulh Hukuk Mahkemesi ise; talebin terekenin tasfiyesi olmayıp, birkaç menkul malın ortaklığının giderilmesi olduğu, menkul mallara ilişkin ortaklığın giderilmesinde genel yetki kurallarının geçerli olduğu, tarafların yetkisizlik itirazı bulunmadığından bahisle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda dava; muris adına kayıtlı Aveo marka araç ile traktör ve eklentilerinin satış yoluyla ortaklığın giderilmesi ve 30 adet büyükbaş hayvanın aynen taksimi istemine ilişkindir. Birkaç menkul malın ortaklığının giderilmesine ilişkin talep hakkında kesin yetki kuralı olmayıp tarafların yetki itirazı da olmadığına göre davanın açıldığı ilk mahkeme olan İstanbul 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekir....

                  Miras bırakanın ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, mirasbırakanın tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Yasal mirasçılar, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işleri yapmamış olmaları veya terekeyi sahiplenmemiş bulunmaları halinde terekenin ölüm tarihinde borca batık olduğu yönünde tespit kararı verilmesini isteyebilirler. Terekeyi sahiplenmiş olan veya sahiplenme anlamına gelen işleri yapan mirasçıların, bundan sonra terekenin borca batık olduğunu ileri sürmeleri Türk Medeni Kanununun 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olur. Hakkın açıkça kötüye kullanılmasını da hukuk düzeni korumaz....

                  Dava, TMK'nın 605/2. maddesinde yer alan mirasın hükmen reddi (terekenin borca batık olduğunun tespiti) isteğine ilişkindir. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının da bir önemi bulunmamaktadır. Mirasçılar, Türk Medeni Kanunu'nun 610. maddesinde yazılı aykırılık bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. Dava, alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu tür davalar, menfi tespit davası niteliğinde olup yetkili mahkeme davalı-alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir....

                  UYAP Entegrasyonu