Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, ölenin en yakın mirasçıları tarafından reddedilen miras, Sulh Hakimi tarafından iflas hükümlerine göre resmi tasfiye yoluna gidilir (20/09/1959 tarih 4/10 sayılı YİBK). TMK.nun 612. maddesi uyarınca mirasın gerçek reddini tespit ve tescil edip başka mirasçı bulunmadığını gören mahkemenin terekeyi resen iflas hükümlerine göre tasfiye etmesi gerekir. Somut olayda, muris T7 15/02/2022 tarihinde vefat etmiş, en yakın yasal mirasçısı olan eşi ve oğulları mirası inceleme konusu dosyada kayıtsız şartsız reddetmiştir. Hal böyle olunca, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesi gerekir. Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir (TMK. 612/1- 2 m.)....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasın Reddinin İptali-Terekenin Resmen Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. ...3. İcra Müdürlüğünün 2006/1101 esas sayılı dosyasının eklenerek gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 06.07.2009 (pzt.)...

    Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Terekenin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. ... Mahkemesinin 2005/32 esas, 2006/2 karar sayılı kararının miras bırakan ...'in mirasçılarına ayrı ayrı tebliğ edilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi.15.06.2006 Prş....

      Ayrıca borçlu ortağın alacaklısı, İcra Hukuk Mahkemesinden İcra İflas Kanunu'nun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak, borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Ölenin en yakın mirasçıları tarafından reddedilen miras, Sulh Hukuk Hakimi tarafından iflas hükümlerine göre resmi tasfiye yoluna gidilir. (20.09.1959 t. 4/10 sayılı YİBK) 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 612. maddesi uyarınca mirasın gerçek reddini tespit ve tescil edip başka mirasçı bulunmadığını gören mahkemenin terekeyi resen iflas hükümlerine göre tasfiye etmesi gerekir....

        İİK'nın 53/1-2. maddesine göre; “Terekenin borçlarından dolayı ölüm günü ile beraber üç gün içinde takip geri bırakılır. Mirasçı mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta Kanunu Medenide muayyen müddetler geçinceye kadar takip geri kalır. İcra takibi sırasında borçlu öldüğünde tereke henüz taksim edilmemiş veya resmi tasfiyeye tâbi tutulmamış yahut mirasçılar arasında aile şirketi tesis olunmamışsa, borçlu hayatta olsaydı hangi usul tatbik olunacak idi ise terekeye karşı ona göre takip devam eder.” İİK'nın 53. maddesi gereğince; borçlunun takip sırasında ölümü halinde alacaklının takip edebileceği iki yol vardır. Bunlardan birincisi takibin terekeye yöneltilmesi, ikincisi ise mirasçılara yöneltilmesidir. Buna göre alacaklının tercih hakkını kullanarak, takibi mirasçılar hakkında mı yoksa terekeye karşı mı devam ettireceğini icra dairesine bildirmesi ve buna göre takibi sürdürmesi gerekmektedir....

          Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından, mirasbırakan ...’in yasal mirasçıları olan eşi ....’in Çarşamba Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 14.01.2013 tarihinde kesinleşen 20.12.2012 tarihli, 2012/1164 Esas, 2012/1353 Karar sayılı ilamıyla mirası reddettikleri, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından miras reddedildiğinden TMK 612. maddesi uyarınca mirasbırakan ...’in terekesinin iflas hükümlerine göre tasfiyeye tâbi olacağı, davacının mirasbırakanın babası olarak en yakın yasal mirasçı kapsamında olmadığı ve mirası reddetme yetkisi bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla mahkemece, aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

            İstinaf yoluna başvuru süresi tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren on gündür." düzenlemesi var olup iflas idaresinin oluşturulması ve iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulasına ilişkin kararların istinaf edilemeyen kararlar içerisinde bulunduğu görülmüştür. Bahsi geçen yasal düzenlemeler çerçevesinde 4721 sayılı TMK’nun 636. maddesine göre terekenin tasfiyesinde İİK’nun 180. maddesi yollamasıyla aynı kanunun 208. ve devamı maddeleri uyarınca iflas ile ilgili işlemlerin yürütülmesi gerekir. Sulh Hukuk Mahkemesince, mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesinde, tasfiyeye karar veren mahkemece tasfiye yapmak için bir veya birkaç memur atanır. Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde “iflas idaresi” yerine “tasfiye memuru” ve ticaret mahkemesi yerine “sulh hukuk mahkemesi” geçmektedir.Tasfiye memurunun işlemlerine karşı yapılacak şikayetleri, sıra cetveline itirazları incelemek ve tasfiyenin son bulduğuna karar vermek sulh hukuk hakimine aittir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayet tarihi itibariyle terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesine dair bir karar bulunmadığının anlaşılmasına, Yargıtay ilamında belirtilen bozma sebepleri çerçevesinde işlem yapılarak karar verilmiş, bozma ile kesinleşen hususların yeniden temyiz sebebi yapılmasına usul hükümleri elvermemiş bulunmasına ve temyiz edilen kararda yazılı gerekçelere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle bozma gereğine ve usule uygun mahkeme kararının İİK'nin 366. ve HUMK'nin 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 80,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu...

              Dava, en yakın mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın (terekenin) iflas hükümlerine uygun olarak tasfiyesinde (TMK.md.612); mirasbırakanın alacaklısının; tasfiye memurunun düzenlediği sıra cetvelinde alacağının gösterilmemiş olması nedeniyle açtığı "sıra cetveline itiraz davası" niteliğindedir. Dava, sıra cetvelindeki alacağın sırasına değil; bizzat alacağın varlığına yönelik olduğundan davanın hasım olarak "tasfiye memuru" na karşı yöneltilmesi gereklidir. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkindir. Oysa dava hasımsız olarak açılmıştır. Bu nedenle davacıya talebini tasfiye memuruna yönelterek tebligat yapılması suretiyle taraf teşkilinin sağlanması; gösterildiği takdirde delillerin toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; hasımsız olarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....

                Türk Medeni Kanununun 612. maddesinde belirtildiği üzere borçlunun en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından reddolunan miras, Sulh Mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. Somut olayda murisin mirasının en yakın mirasçıları tarafından reddedilmiş olması nedeniyle davacı tarafından .... Sulh Hukuk Mahkemesine açılan dava sonucu 26.1.2015 tarih 2014/5 Esas 2015/1 Karar sayılı ilamı ile borçlu ...’nın mirasının iflas hükümlerine göre tasfiyesine, tasfiye memuru olarak .... Hukuk Mahkemeleri İzale-i Şuyu Satış Memurunun görevlendirilmesine karar verildiği anlaşılmakdadır.Bu durumda anılan ilam uyarınca mirasın tasfiyesi yoluna gidilip tasfiye sonuçlandırılmış ise mirası reddedilen borçlu için atanan .......

                  UYAP Entegrasyonu