Sulh Hukuk Mahkemesinin 13/03/2008 tarih ve 2008/10 sayılı kararı ile müteveffa Nadir Ertan Uygun'un terekesini iflas usulü ile tasfiyesine karar verildiği, tasfiye memuru olarak Av. T1 atandığını, tereke tasfiye memurunun tereke adına İİK 278, 278, 279 ve 280. maddelere dayanarak bu davayı açtığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 612., 636. maddeleri ve İcra İflas Kanununun 180. maddesinin yollaması ile terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde İİK'nın 208. maddesi ve devamı hükümleri uygulanacaktır. Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde "iflas idaresi" yerine "tasfiye memuru" ve "Ticaret Mahkemesi" yerine "Sulh Hukuk Mahkemesi" geçmektedir ( Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 03/12/2020 tarih, 2016/16231 E. ve 2020/8039 K. sayılı kararı) İİK'nın 165.maddesi ile iflasın hükümle açılacağı düzenlendiğinden Mahkemece verilmiş bir iflas kararı olması zorunludur....
Hükmü, davacı temyiz etmiştir. 4721 sayılı TMK'nin 612. maddesi uyarınca mirasın gerçek reddini tespit ve tescil edip başka mirasçı bulunmadığını gören mahkemenin terekeyi iflas hükümlerine göre re'sen tasfiye etmesi gerekir. Bu madde uyarınca yapılacak tasfiye ise süreye bağlı değildir. Sulh hukuk mahkemesince, en yakın mirasçıların mirası reddettiklerinin belirlenmesi halinde, herhangi bir başvuruya gerek olmadan kendiliğinden resmi tasfiye yoluna gidilmesi gerekir. Davacının talebi, terekeyi resen tasfiye edecek mahkemeyi harekete geçirmeye yöneliktir. Mahkemece, murisin son yerleşim yerinin ".../..." olduğu, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/2-107 E....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/1217 Esas 2018/1192 Karar sayılı kararı ile reddettiğini, bu nedenle icra takibi başlatılmadığından terekenin tasfiyesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Samsun 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 11/07/2023 tarih 2022/31 Tereke, 2023/60 Karar sayılı ilamıyla davanın kabulüne karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece müvekkili lehine yargılama gideri ile vekalet ücretinin takdir edilmemesinin isabetsiz olduğundan bahisle istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesine ilişkindir. Mahkemece terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/203 Esas KARAR NO: 2023/440 DAVA: Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) DAVA TARİHİ: 24/03/2022 KARAR TARİHİ:31/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;muris --------- tarihinde vefat ettiğini, muris terekesinin mirasçıları tarafından reddedildiğini, ----- dosyasında muris terekesinin tasfiyesi için tasfiye memuru olarak müvekkili ------- atandığını, davalı şirketlerin tek ve sorumlu ortağının muris --------- olduğunu, şirketlerin son tescil kayıtlarının ---- yılında olduğunu, -------- resen terk kaydının ---- tarihinde yapıldığını, şirketlerin hiç bir ticari faaliyeti olmadığını, muris terekesinin tasfiyesi için şirketlerin feshi ve--------- kayıtlarının kapatılması gerektiğini belirterek davalı şirketlerin muhik sebeplerle fesih ve tasfiyesine, olmadığı halde iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verilmesini...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/203 Esas KARAR NO: 2023/440 DAVA: Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) DAVA TARİHİ: 24/03/2022 KARAR TARİHİ:31/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;muris --------- tarihinde vefat ettiğini, muris terekesinin mirasçıları tarafından reddedildiğini, ----- dosyasında muris terekesinin tasfiyesi için tasfiye memuru olarak müvekkili ------- atandığını, davalı şirketlerin tek ve sorumlu ortağının muris --------- olduğunu, şirketlerin son tescil kayıtlarının ---- yılında olduğunu, -------- resen terk kaydının ---- tarihinde yapıldığını, şirketlerin hiç bir ticari faaliyeti olmadığını, muris terekesinin tasfiyesi için şirketlerin feshi ve--------- kayıtlarının kapatılması gerektiğini belirterek davalı şirketlerin muhik sebeplerle fesih ve tasfiyesine, olmadığı halde iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verilmesini...
ın terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir. ... 8. Sulh Hukuk Mahkemesince, ...'ın ... ilçesi ... köyünde 879 ada 2 sayılı parsel (...) bağımsız bölüm sayılı meskenin maliki olduğu, borçlusu olduğu İş Bankası tarafından ihtarnamelerin "... mahallesi ... 10. sokak No:2/... ./..." adresine keşide edildiği, müteveffanın asıl yerleşim yeri adresinin ... ilçesi olduğu, ... ilindeki eniştesi ... ile yeğeni ...'ın yanlarına ...'da kalça ameliyatı olmak amacıyla misafir olarak geldiği, ancak kanser hastası olduğunun anlaşılması üzerine tedavisinin bir yıl kadar sürdüğü ve vefatı nedeniyle evine dönemediği tapu kaydı, ... İlçe Emniyet Müdürlüğü kanalıyla yaptırılan tahkikat, ... Bankası tarafından müteveffaya gönderilen ihtarnamedeki adresleri, müteveffanın yeğeni ...'ın beyanından açıkça anlaşıldığı ve terekesi tasfiyesi istenen müteveffa ...'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce, HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınmak suretiyle yapılan incelemede; Dava; murisin terekesinin TMK'nın 612. maddesi gereğince iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Muris T3 29/07/2013 tarihinde vefat etmiş, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından Gülşehir Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/401 Esas ve 2013/417 karar sayılı dosyasında miras reddolunmuştur. 4721 sayılı TMK'nın 612. maddesi uyarınca mirasın gerçek reddini tespit ve tescil edip başka mirasçı bulunmadığını gören mahkemenin terekeyi iflas hükümlerine göre resen tasfiye etmesi gerekir. Bu madde uyarınca yapılacak tasfiye ise süreye bağlı değildir. Sulh Hukuk Mahkemesince en yakın mirasçıların mirası reddettiklerinin belirlenmesi halinde, herhangi bir başvuruya gerek olmadan kendiliğinden resmi tasfiye yoluna gidilmesi gerekir....
Dava mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesi isteminden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından yetkisizlik kararı verilmesi üzerine iş bu karar davacı tarafından istinafa konu edilmiş ise de, bilindiği üzere Türk Medenî Kanununun 612. maddesi uyarınca "En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir." Dosya kapsamından, İstanbul Küçükçemece 3. Suh Hukuk Mahkemesi tarafından 2021/371 Esas - 2021/413 Karar sayılı ilâm ile murisin tüm mirasçılarının mirası red ettiklerine karar verildiği anlaşılmıştır. En yakın yasal mirasçılar tarafından miras reddedildiği takdirde, red kararı veren sulh mahkemesinin re'sen tasfiye işlemlerini de değerlendirmesi gerektiğinden yetkili mahkeme Küçükçekmece 3. Sulh Hukuk Mahkemesidir....
Buna göre murisin en yakın yasal mirasçılarının tümünün mirası reddi durumunda miras kendiliğinden sonraki mirasçılara geçmemekte, terekenin süreye bağlı olmaksızın iflas kaidelerine göre tasfiyesi gerekmektedir. Ancak tasfiye öncesinde, mirası reddedenlerin istemi ile sulh hâkimi tarafından red kendilerine bildirilen sonraki mirasçıların mirası kabul etmesi mümkün bulunmaktadır. Somut olayda; zararlandırıcı sigorta olayının oluşumunda kusurlu olduğu iddia edilen muris ...en yakın mirasçıları oldukları belirlenen ..., ... mirası reddi üzerine,... sayılı kararı ile mirasın reddi işleminin tesciline hükmedilerek kesinleştiği, sigorta şirketi ve ... dışındaki davalıların murisin sonraki mirasçıları oldukları anlaşılmaktadır....
in 17/07/2012 tarihinde öldüğü, celp edilen Sulh hukuk Mahkemeleri dosyaları ile ... mirasçılarının ... , ... ve ... olduğu , davaya dahil edilen bu mirasçılarında mirası reddettiği, bu nedenle davada sıfatlarının kalmadığı , davacı tarafından terekenin tasfiyesi için 12/03/2013 tarihinde süre verildiği ve buna ilişkin açılacak olan dava sonucunun beklenmesine karar verilse de, davacı vekilinin 10/12/2013 tarihinde terekenin tasfiyesi için herhangi bir girişimde bulunmaması nedeniyle 12/03/2013 tarihinde verilen celse ara kararında rücu edilerek davanın reddine karar verilmiş , hüküm davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekili ile davalılardan ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 15.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....