Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davacının muristen alacaklı olduğunu, terekenin tasfiyesi dosyasından yapılan satışın İİK 129. maddeye aykırı olduğunu, iflasta rehinli malların satışının İİK 185 ve 166. madde hükümlerine göre yapılması gerektiğini, taşınmazın hak ettiğinden daha düşük bedele satıldığını belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 134. maddesi gereğince ihalenin feshi istemine ilişkindir. Somut olayda, İİK'nın 134/2. maddesinde satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenlerin, ihalenin feshini talep edebilecek kişiler olarak sayıldığı, ancak davacının satışa dayanak Manisa 2....

Bilindiği üzere ölenin en yakın mirasçıları tarafından reddedilen miras, Sulh Hakimi tarafından iflas hükümlerine göre resmi tasfiye yoluna gidilir (20.09.1959 t. 4/10 sayılı YİBK). TMK'nun 612. maddesinde, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceği öngörülmektedir. Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, mirasbırakanın ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır. Resmi tasfiyeyi yapacak olan mahkeme mirasın gerçek reddine karar veren mahkemedir....

Sulh Hukuk Mahkemesinin 20009/1277 Esas, 20091790 Karar sayılı kesinleşmiş kararına göre murisin ...'ün mirasçıları ...'ün mirası reddettikleri anlaşılmıştır. Murisin 05.08.2009 tarihinde vefat ettiği, en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından mirasının reddedildiği anlaşılmakla miras kanun gereği kendiliğinden tasfiyeye tabi hale geldiği (TMK. m. 612) için murisin alacaklısının terekeye temsilci atanmasını, dolayısıyla mirasın tasfiyesini istemesi teknik olarak bir dava olmayıp hakimin harekete geçmesini sağlayan ihbar niteliğindedir ve böyle bir talep süreye de tabi değildir. O halde terekenin iflas hükümlerine (İİK m. 180) göre tasfiyesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırına iadesine, 10.04.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/808 Esas, 2012/887 Karar sayılı dosyasında TMK'nın 612. maddesi gereğince tasfiyenin yapılması gerektiği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı TMK'nın 612. maddesi uyarınca mirasın gerçek reddini tespit ve tescil edip başka mirasçı bulunmadığını gören mahkemenin terekeyi iflas hükümlerine göre re'sen tasfiye etmesi gerekir. Ayrıca, aynı yerdeki aynı derecedeki birden fazla sulh hukuk mahkemesi aynı mahkemenin farklı daireleri niteliğinde olduğundan mahkemece yukarıda açıklanan TMK'nın 612. maddesi gereğince ve işbölümü nedeniyle dosyadan el çekip dosyanın görevli ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir....

      Buna göre davalı olarak borçlu ile birlikte lehine tasarrufta bulunan üçüncü kişi ve bunlar tarafından devir halinde diğer üçüncü kişilerin yasal hasım olmaları gereği açıktır. Taraf ehliyeti dava koşullarından olup mahkemece öncelikle ve resen incelenmesi gereken hususlardandır. Somut olayda, davalı borçlu ... ’in eldeki dava açıldıktan ve karar verildikten sonra 06/10/2017 tarihinde vefat ettiği, mirasçıların İstanbul Anadolu 19. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/742 Esas 2017/750 sayılı mahkeme kararı ile murisin mirasını reddettiği anlaşılmaktadır. M.K.'nun 605 ve devamı maddeleri uyarınca zorunlu hasım olan borçlunun en yakın mirasçıları mirası reddettiğinden terekenin iflas hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir....

        Sulh Hukuk Mahkemesinin 06.08.2008 tarihli 2008/209 Esas, 2008/267 Karar sayılı kesinleşmiş kararına göre murisin annesi ... ile babası ...'nün süresinde mirası reddettikleri anlaşılmıştır. Murisin 23.03.2008 tarihinde vefat ettiği, en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından mirasının reddedildiği anlaşılmakla miras kanun gereği kendiliğinden tasfiyeye tabi hale geldiği (TMK m. 612) için murisin alacaklısının terekeye temsilci atanmasını, dolayısıyla mirasın tasfiyeyini istemesi teknik olarak bir dava olmayıp hakimin harekete geçmesini sağlayan ihbar niteliğindedir ve böyle bir talep süreye de tabi değildir. O halde terekenin iflas hükümlerine (İİK m. 180) göre tasfiyesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması geremiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırına iadesine, 09.04.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir (TMK m. 612). Mirasın en yakın tüm mirasçılar tarafından reddedilmesi halinde resmi tasfiyesine karar verecek olan mahkeme mirasın reddinin tespitine karar veren mahkemedir. Müteveffaya ait terekenin hak sahiplerine teslimi talebi üzerine tereke hakiminin yapması gereken iş, murisin mirasçılarını davet ederek mirasçılarına yahut mirasçıları adına bir veya birkaç mirasçıya tesliminden ibarettir. Mahkemenin, terekenin iflas yoluyla tasfiyesine karar vermek görevi bulunmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mirasçı ...'nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 03.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Sulh Hukuk Mahkemesinin 13/03/2008 tarih ve 2008/10 sayılı kararı ile müteveffa Nadir Ertan Uygun'un terekesini iflas usulü ile tasfiyesine karar verildiği, tasfiye memuru olarak Av. T1 atandığını, tereke tasfiye memurunun tereke adına İİK 278, 278, 279 ve 280. maddelere dayanarak bu davayı açtığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 612., 636. maddeleri ve İcra İflas Kanununun 180. maddesinin yollaması ile terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde İİK'nın 208. maddesi ve devamı hükümleri uygulanacaktır. Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde "iflas idaresi" yerine "tasfiye memuru" ve "Ticaret Mahkemesi" yerine "Sulh Hukuk Mahkemesi" geçmektedir ( Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 03/12/2020 tarih, 2016/16231 E. ve 2020/8039 K. sayılı kararı) İİK'nın 165.maddesi ile iflasın hükümle açılacağı düzenlendiğinden Mahkemece verilmiş bir iflas kararı olması zorunludur....

            Hükmü, davacı temyiz etmiştir. 4721 sayılı TMK'nin 612. maddesi uyarınca mirasın gerçek reddini tespit ve tescil edip başka mirasçı bulunmadığını gören mahkemenin terekeyi iflas hükümlerine göre re'sen tasfiye etmesi gerekir. Bu madde uyarınca yapılacak tasfiye ise süreye bağlı değildir. Sulh hukuk mahkemesince, en yakın mirasçıların mirası reddettiklerinin belirlenmesi halinde, herhangi bir başvuruya gerek olmadan kendiliğinden resmi tasfiye yoluna gidilmesi gerekir. Davacının talebi, terekeyi resen tasfiye edecek mahkemeyi harekete geçirmeye yöneliktir. Mahkemece, murisin son yerleşim yerinin ".../..." olduğu, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/2-107 E....

              Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/1217 Esas 2018/1192 Karar sayılı kararı ile reddettiğini, bu nedenle icra takibi başlatılmadığından terekenin tasfiyesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Samsun 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 11/07/2023 tarih 2022/31 Tereke, 2023/60 Karar sayılı ilamıyla davanın kabulüne karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece müvekkili lehine yargılama gideri ile vekalet ücretinin takdir edilmemesinin isabetsiz olduğundan bahisle istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesine ilişkindir. Mahkemece terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu