Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı taraf, TMK.nun 612. maddesi uyarınca terekenin resmi tasfiyesi isteminde bulunmaktadır. TMK.nun 612. maddesi uyarınca "en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir." Bu nedenle, mirasın gerçek reddini tespit ve tescil edip başka mirasçı bulunmadığını gören mahkemenin terekeyi iflas hükümlerine göre re'sen tasfiye etmesi gerekir. Bu madde uyarınca yapılacak tasfiye süreye bağlı değildir. Sulh Hukuk Mahkemesince, en yakın mirasçıların mirası reddettiklerinin belirlenmesi halinde, herhangi bir başvuruya gerek olmadan kendiliğinden resmi tasfiye yoluna gidilmesi gerekir. Davacının talebi, terekeyi resen tasfiye edecek mahkemeyi harekete geçirmeye yöneliktir. Zaten dava hasımsız olarak açılmış ve miras bırakanın terekesinin tasfiyesine karar verilmesi talep edilmiştir. TMK.nun 612. maddesine göre iflas hükümlerine göre tasfiyede görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir....

nin) 605 ve devamı maddeleri uyarınca Zorunlu hasım olan borçlunun en yakın mirasçıları mirası reddettiğinden terekenin iflas hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir. Anılan mirasın reddi kararının kesinleştiği anlaşıldığından mahallin Sulh Hukuk Hakimine durum bildirilerek mirasın iflas kurallarına göre tasfiyesi sağlanmalı, anılan mahkemece atanacak ve yetkilendirilecek tereke temsilcisinin huzuru ile davaya devam olunmalıdır. Mirasın tasfiyesi işlemleri talebe bağlı işlemler olmayıp mirasın reddedildiğinin anlaşılması ile res'en yapılması gereken işlemlerdendir. Talep üzerine yapılabilirliği bu özelliğini ortadan kaldırmaz....

    Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09/10/2015 gününde verilen dilekçe ile terekenin resmi tasfiyesinin talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın feragat nedeniyle reddine dair verilen 17/12/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi talebine ilişkindir. Davacı vekili, davalıların murisi ...'ın vergi borçlusu olduğunu, davalıların mirası reddettiklerini, davacı İdare tarafından murisin üzerine kayıtlı araca haciz konulduğunu iddia ederek murisin terekesinin resmi tasfiyesini talep etmiştir. Davacı vekili, dosya içerisine alınmış 10.12.2015 tarihli dilekçesi ile davadan feragat etmiştir....

      Mal rejiminin tasfiyesi sonucunda belirlenecek katılma alacağı, terekeye ait borç olup, mirasçıların miras paylaşımından önce ödenmesi gerektiği kabul edilmektedir. Terekeye ait borç ödendikten sonra kalan miktar, mirasçılar arasında miras payları oranında paylaşılır. Tereke borçlarından bu sıfatını kaybetmemiş tüm mirasçılar, kişisel olarak (4721 s.lı TMK 599/2 m) ve müteselsilen (TMK 641 m) sorumludurlar. Her ne kadar, davacı temyize konu davayı terekenin alacaklısı sıfatıyla açmış ise de; davacı da dahil davanın tarafları, ortak mirasbırakan ...'nın mirasçısıdırlar ve tereke borçlarından yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler çerçevesinde hepsi de sorumludurlar. Başka bir anlatımla, mirasçılık sıfatına sahip olduğundan (TMK'nun 499), alacaklı ve borçlu sıfatı davacı sağ eş de birleşmiştir....

        Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından 08.02.2000 gününde yapılan ihbar ile terekenin tasfiyesi istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda tasfiyenin kapatılmasına dair verilen 09.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi alacaklı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR İstek, terekenin tasfiyesine ilişkindir. ... 16. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/136 Esas 2000/114 Karar sayılı dosyasından yapılan ihbar üzerine mirasbırakan ...’nun 26.10.1999’da ölmesi ve tek mirasçısı olan kızı ...’un mirası reddetmesi nedeni ile terekenin resmen tasfiyesine başlanmıştır. Mahkeme, tasfiye işlemleri tamamlandığından tasfiyenin kapatılmasına karar vermiştir. Hükmü, alacaklı vekili temyiz etmiştir. Tarafların davanın görülmesi ve sonuçlandırılması için ödedikleri paraların tümüne yargılama giderleri denir....

          Sulh Hukuk Mahkemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, terekenin tasfiyesi nedeniyle yapılan ihalenin İİK'nın 134 üncü maddesince feshine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 12. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 05.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26/10/2009 gününde verilen dilekçe ile terekenin tasfiyesi istenmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; tasfiye işlemlerinin tatiline dair verilen 25/05/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, davacı Kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 07/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi. ......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki terekenin tespiti ve resmen tasfiyesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 31.10.2019 gün ve 2016/16004 Esas - 2019/7223 Karar sayılı ilamıyla temyiz dilekçesinin reddine karar verilmişti. Davalı ... vd. vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R HUMK’nun 440/III-2 maddesine göre, istisnaları hariç olmak üzere, sulh hukuk mahkemesi kararları karar düzeltmeye tabi değildir. Bu dava da yasanın öngördüğü istisnalardan olmadığına göre karar düzeltme istemi incelenemez. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, karar düzeltme isteğini içeren dilekçenin REDDİNE, gereksiz yatırılan karar düzeltme harcının istek halinde yatırana iadesine, 01.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekilleri tarafından, 18.12.2014 gününde verilen dilekçe ile TMK'nın 590. maddesi gereğince tereke defterinin tutulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; talebin kabulüne dair verilen 17.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle "Davacı ... vekilinin 11.05.2015’te, davacı ... vekilinin ise 12.05.2015’te yatırdıkları 2.000,00 TL gider avanslarının terekenin tasfiyesi esnasında terekeden alınabileceğinin anlaşılmış olmasına göre" yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.06.2006 gününde verilen dilekçe ile terekenin tasfiyesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; İİK'nın 254. maddesi gereğince tasfiyenin kapatılmasına dair verilen 30.07.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili ve davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince davacı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının diğer temyiz edene yükletilmesine, 25.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu