Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in 28/10/2014 tarihinde vefat ettiğini; müteveffanın son zamanlarda işlerinin iyi olmaması nedeniyle davalı ... dairelerine de borcunun olup, öldüğü tarih itibariyle terekesinin borca batık olduğunu beyan ederek; terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddedildiği yönünde karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kabulüne, terekenin borca batık olduğunun ve terekenin hükmen reddedildiğinin tespitine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili istinaf etmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 09/05/2018 tarihli istinaf kararı ile; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2)....

    İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının ölüm tarihi esas alınarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir. Somut olayda; muris adına kayıtlı ....ili, I..... ilçesi, ... mahallesi 116 ada 11 parselde kain bahçe vasfında bir taşınmaz bulunduğu anlaşılmış ancak mahkemece murisin ölüm tarihi itibariyle değerinin tespiti yapılmamıştır....

      H.G.K 3.7.2002 tarih 15/572-577 sayılı kararıyla sözü edildiği gibi taraf teşkilinin sağlanması amacıyla Türk Medeni Kanununun 612. maddesinde belirtildiği üzere en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğinin nazara alınması ve bu tasfiyeye ilişkin yasal prosedürün sonucunun beklenmesi, tasfiye sonuçlandırıldığında da mirası reddedilen borçlu için atanacak ve yetkilendirilecek bir temsilcinin davaya katılımı suretiyle taraf teşkilinin sağlanması ve tüm delillerinin toplanıp sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar .... vekili ile davalı ...'...

        Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Ayrıca icra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde de terekenin borca batık olduğu kabul edilir....

        Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/869 Esas, 2012/876 Karar sayılı dosyasında TMK'nın 612. maddesi gereğince tasfiyenin yapılması gerektiği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı TMK'nın 612. maddesi uyarınca mirasın gerçek reddini tespit ve tescil edip başka mirasçı bulunmadığını gören mahkemenin terekeyi iflas hükümlerine göre re'sen tasfiye etmesi gerekir. Bu madde uyarınca yapılacak tasfiye ise süreye bağlı değildir. Sulh hukuk mahkemesince, en yakın mirasçıların mirası reddettiklerinin belirlenmesi halinde, herhangi bir başvuruya gerek olmadan kendiliğinden resmi tasfiye yoluna gidilmesi gerekir. Aynı yerdeki aynı derecedeki birden fazla sulh hukuk mahkemesi aynı mahkemenin farklı daireleri niteliğindedir. Mahkemece TMK'nın 612. maddesi gereğince terekenin iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesi için dosyanın görevli ... 2....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Açılan dava, TMK'nın 605/2.maddesi uyarınca açılan mirasın hükmen reddine ilişkindir. Murisin ölüm tarihinde, miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK m.605/2). Mirasçılar Tük Medeni Kanunun 610. Maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunun 606. Maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava, alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Mirasın hükmen reddinde terekenin borca batık olduğunun tespiti gerekir. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğunu gösterir. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle murisin tüm malvarlığı aktifini tüm borçları ise pasifini oluşturur....

          En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından ret olunan miras sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. Tasfiye sonunda arta kalan değerler mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir. (TMK m. 612) En yakın yasal mirasçılardan maksat miras bırakanın ölümünde doğrudan doğruya mirasçılık sıfatını kazanan mirasçılardır. O halde, mahkemece ... 5.Sulh Hukuk Mahkemesince terekenin resen tasfiye edilip edilmediğinin araştırılması, terekenin resen tasfiyesi yapılmamış ise bu mahkemenin harekete geçmesi için yazı yazılması,...’nin terekesi tasfiye edildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken mirasın ...ye geçtiği kabul edilerek ...’nin davaya dahil edilmesi ve lehine hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 20.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Tereke sayılı dava kapsamında işlerin yürütülebilmesi için ve verilecek kararın infaz işlemlerinin yapılmasının TTK'nin 547. maddesi anlamında ek tasfiye işlemini gerektirdiği ve bunun için söz konusu şirketin ihya edilerek yeniden ticaret siciline tescilinin zorunlu hale geldiği anlaşılmıştır.Sonuç olarak söz konusu şirketin ihyası için gerekli yasal ve maddi şartların somut olayda gerçekleştiği ve sübut bulan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış olup ek tasfiye işlemlerinin yerine getirilmesi yönünden söz konusu son tasfiye memuru davalı ...' in tasfiye memuru olarak atanmasının ve ek tasfiye işlemlerinin tasfiye memuru olarak ... tarafından yapılması uygun görülmüş olup, yargılama gideri yönünden yapılan irdelemeye bağlı olarak: davalı ... Memurluğu, yasal hasım konumunda olup, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı sorumluluğu bulunmadığından " gerekçesiyle davanın kabulü ile Tasfiye Halinde ... Limited Şirketinin İstanbul 2....

              Dava, alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. (28.12.1942 tarihli 24/29 sayılı YİBK) Mirasın hükmen reddinde terekenin borca batık olduğunun tespiti gerekir. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğunu gösterir. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle murisin tüm malvarlığı aktifini tüm borçları ise pasifini oluşturur. Bu amaçla murise ait tüm malvarlığının eksiksiz olarak araştırılması, borçlarının eksiksiz tespiti ve sonucunda terekenin borca batık olup - olmadığının tespiti gerekmektedir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup - olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....

              Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur. Davanın özelliği gereği terekeden alacaklı olanların tümüne karşı açılması gerekmektedir (28/12/1942 tarihli 24/29 sayılı YİBK). Murisin ölümü ile tereke bütün aktif ve pasifi ile mirasçılarına geçer. Murisin vergi, prim vb. borçları da terekenin pasifi içerisinde olup terekeye dahildir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2 md). TMK.nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir....

              UYAP Entegrasyonu