KANITLAR, DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Dava, taraflar arasındaki miras taksim sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile ilgili icra takibine itirazın iptali davasıdır. Davacı "tarafların murislerinden kalan mallar ile ilgili olarak yapılan 12/11/2018 tarihli miras taksim sözleşmesinin 11. Maddesi gereğince davalı hesabına yatırılan toplam 37.735,83 TL taşınmaz kamulaştırma bedelinden davacı mirasçının 1/5 miras payına isabet eden 7.547,16 TL'nin davalı tarafından ödenmediğini, bu konuda yapılan icra takibine de itiraz edildiğini" iddia etmiştir. Davalı ise "icra takibine başlanmadan önce alacağın ihtarname ile istenmesi gerektiğini" savunmuştur....
in külli halefiyet ilkesi gereğince mirasçıları olan davalılar bu kazandırmanın miras payına mahsuben olmadığını kanıtlamakla yükümlüdürler. Mahkemece, 35.000,00 TL'nin kayıtsız şartsız hibe edildiği, iade edilmek istenmediği, miras payına mahsuben verilmediği kanıtlanmadığından TMK'nın 669. maddesindeki ilkeler ışığında taraf delilleri değerlendirilerek mirasta denkleştirme ile ilgili bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülememiştir. SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2.) bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Ancak elbirliği mülkiyetinin söz konusu olduğu hallerde bir mirasçı, üçüncü kişiye karşı miras payına yönelik olarak tek başına dava açamayacağı gibi sonradan diğer mirasçıların muvafakatlarının alınması da hüküm ifade etmeyecektir. Somut olayda istem; taşınmazların terekeye döndürülmesi, başka bir deyişle; ......'in tüm mirasçıları adına tescili ist...ilişkin olmayıp davacıların miras payına yönelik olduğundan; davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir....
ye eşi tarafından yapılan satış tarihi itibarı ile davalının taşınmazı satın alacak ekonomik imkana sahip olup olmadığı, tapudaki devrin gerçek satış mı yoksa bağış mı olduğu, temlik sebebinin satış olmayıp bağış olduğunun kanıtlanması halinde muvazaanın varlığının kabulü gerektiği düşünülmelidir. Tapu kaydı kapsamı dışında kalan bölüm olması halinde ise; taşınmaz bölümünün öncesinin kime ait olduğu, kimden kime geçtiği, kimin tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, tarafların ortak miras bırakanından kalıp kalmadığı, miras bırakandan kalmış ise terekesinin tüm mirasçıların ya da yasal temsilcilerinin katılımı ile paylaşmaya tabi tutulup tutulmadığı, her bir mirasçıya miras payına karşılık taşınır ya da taşınmaz mal verilip verilmediği, dava konusu taşınmazın kimin miras payına düştüğü, kim tarafından, ne şekilde kullanıldığı olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....
Uyuşmazlık ve hüküm yasal miras payına dayalı alacak davasına ilişkin olup, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı ... bölümü kararı gereğince inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 27.02.2012(Pzt.)...
in 2787 parsel sayılı taşınmazdaki 5/20 payını davalı oğlu ...’e muvazaalı olarak devrettiğini, işlemin iptali ile miras payı oranında adına tescili istekli davada, dava konusu taşınmazın 3. kişilere devredilmesi nedeniyle mahkemece kısmen kabul kısmen red yönünde karar verildiğini, taşınmazdan 1/20 pay alması gerekirken, davalının muvazaalı işlemleri nedeniyle miras payını tam olarak alamadığını ileri sürüp, 2787 parselde 3/100 oranındaki miras payına tekebül eden 1.434,57 m²lik kısmın rayiç ederinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu olayla ilgili daha önce açılmış bir dava olduğundan kesin hüküm nedeni ile; esasa ilişkin ise davacının taşınmazdaki payı ile ilgili daha önce açtığı davada alacağını fazlası ile aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'...
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, alacak istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince; uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince ise; taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklanmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda, davacı vekili müvekkillerinin ve davalının muris.... mirasçıları olduğunu, muristen kalan ... ......
T.. terekesinde tüm mirasçıların katılımı ile geçerli bir taksim yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise her bir mirasçının payına hangi menkul, gayrimenkul malların ya da hakların düştüğü tek tek sorulup saptanmalı, 127 ada 1 parsel sayılı taşınmazın terekeden mi geldiği, yoksa davalı Gülsüm tarafından terekeden bağımsız olarak açılıp açılmadığı, 126 ada 4 parsel sayılı taşınmaz bakımından ise taşınmazın davalı Naciye ile eşinin birlikte dava açıp açmadığı ile murisin terekesinden gelip gelmediği ve 127 ada 3 parsel sayılı taşınmazda murisin terekesinden gelip gelmediği ile davalı Hakkı'nın fiili kullanımı olup olmadığı araştırılmalı, beyanlar arasında çelişki olması halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacılar S.. T.. ve arkadaşları vekili ile davalı G.....
Dava konusu 3141 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki ½ pay ile 3141 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki 49/2400 payın dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değerleri toplamı 189.803,19 TL olup, davacılar ...,...,...,...,...,...,...,..ve ..’in 3/44'er miras payına 12.941,16 TL, davacı ...’in 11/44 miras payına 48.450,79 TL, ...’a devredilen 28 nolu bağımsız bölüm ile 2359 (yeni 148 ada 2) parsel sayılı taşınmazın dava tarihi itibariyle keşfen saptanan toplam değeri 215.696,09 TL olup, davacılar ..,..,...,...,...,...,..,...,...ve ...’in 3/44’er miras payına 14.706,55 TL, davacı ...’in 11/44 miras payına 53.924,02 TL isabet ettiği,davacıların her birinin miras payına isabet eden değerlerin 2019 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 58.800.00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, mirasbırakanları ...’in 119 ada 10 parsel sayılı taşınmazını kendilerinden mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak 19.10.1998 tarihinde ikinci eşi davalı ...’e tapuda satış sureti ile devrettiğini, davalı ...’nin de 29.01.2013 tarihinde bu taşınmazı önceki evliliğinden olan kızı diğer davalı ...’ya muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek, 119 ada 10 parselde kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile muris ...’in veraset ilamındaki miras payları oranında adlarına tapuya tesciline,vbu mümkün olmazsa dava konusu taşınmazdaki hisselerinin bedellerinin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemişlerdir.Davalı ..., dava konusu taşınmazı annesinden iyiniyetle satın aldığını ve muvazaanın söz konusu olmadığını belirterek, Davalı ..., dava konusu taşınmazı ikinci eşi ...’in kendisine hastalığında ona bakmış olması nedeni ile devrettiğini, murisin...