WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında temyize konu 108 ada 13, 81, 90 parsel sayılı 4860.08, 8864.62, 2148.60 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile davalı ... adına, 108 ada 82, 89 ve 166 ada 33 parsel sayılı 9421.68, 1077 80, 4683.32 metrekare yüzöçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, miras yoluyla gelen hak ve paylaşma nedeni ile paylı olarak davalılar ... ve ... adlarına, 114 ada 1 parsel sayılı 2238.92 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, miras yoluyla gelen hak ve paylaşma nedeni ile paylı olarak ... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir....

    eden saklı payını aşan kısımlar yönünden davacının sorumluluğu bulunmadığından dava konusu gelir vergisinin davacının saklı payını aşan kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı, davanın, dava konusu gelir vergisinin davacının saklı payına isabet eden kısmı yönünden incelenmesinden ise; dava konusu gelir vergisinin davacının yasal miras payı oranında düzenlendiği yasal miras payının yarısına isabet eden saklı payını aşan kısımlar yönünden davacının sorumluluğu bulunmadığından dava konusu gelir vergisinin davacının saklı payını aşan kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı, vergi inceleme raporunda yer alan tespitler ile dosya içeriğinde yer alan belgeler, faiz karşılığı borç para verilmesine ilişkin …. ve …. arasında söz konusu 1.000.000-TL karşılığı 500.000 Euro üzerinden düzenlenen 10.09.2009 tarihli senet için yapılan anlaşma ile davacıdan faiz karşılığı borç para aldığını kabul eden ...ile … isimli şahısların ifadelerinden muris ...’nın faiz elde etme amacıyla borç para verdiği, yani...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 299 ada 13 parsel sayılı 1914,17 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, miras yoluyla gelen hak, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satın alma nedeni ile davalı ...,156 ada 8 parsel sayılı 853,47 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz miras yoluyla gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakkı bulunduğu iddialarına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 156 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile paylı olarak kök muris ... mirasçıları adlarına, 299 ada 13 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile paylı olarak kök muris ......

        K..’nın malik olduğu 347 ada 87 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1 nolu bağımsız bölümü 25/07/2008 tarihli ölünceye kadar bakım akdi ile davalıya devrettiğini, yapılan işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu iptali ile miras payları oranında tescilini ayrıca murisin banka mevduatının tespiti ile terekeden çıkmayan nakdin davacıların miras payları oranında tahsilini istemişlerdir. Davalı, bakım karşılığı imzalanan sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, murisin yaptığı temlikin gerçek bir bakım sözleşmesi olduğu ve muvazaa içermediği, alacak talebine ilişkin ise davacının iddiasını ispat edemediği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Mahkemece, tapudaki satışın gerçek bir satış olmadığı, tarafların gerçek iradesinin bağışlama olması nedeni ile satış akdinin geçersiz olduğu, bağışlamanın ise resmi şekilde yapılmaması nedeni ile geçersiz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karara karşı istinaf talebinde bulunulması üzerine, İstanbul Bölge Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk dairesi 10.10.2019 tarihli ilamı ile, HMK 190/1. ve TMK 6. maddeleri gereğince murisin diğer mirasçılar ve terekeden mal kaçırma kastının varlığı açıkça ortaya konulamadığından davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hukuka uygun görülmediği gerekçesi ile, davalı tarafın istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1).b.2 maddesi kapsamında kabulü ile mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

            O halde, Yerel Mahkemenin bu yöne ilişkin direnme kararı yerinde olduğu gibi; hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazlara emsal mukayesesi yapılarak değer biçilmesi ve Mahkemece davacının 201/52080 payına isabet eden kamulaştırmasız el koyma karşılığının davalı idareden tahsili ile, davacı payının tapudan yol olarak terkinine karar verilmesi de doğrudur. Bu nedenle direnme kararı onanmalıdır. SONUÇ:Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, 02.05.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Dava konusu hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunu olan taraf sıfatı (husumet) ve sıfat yokluğu, davada taraf olarak görünen kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olan bir itiraz niteliğindedir ve yargılamanın her aşamasında, isteme gerek kalmaksızın mahkemece kendiliğinden gözetilmesi zorunludur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 599. maddesi uyarınca; “Mirasçılar, miras bırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazanırlar...miras bırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar...” Kural olarak, bir kimsenin ölümü ile mal varlığının bir bütün olarak mirasçılarına geçmesini ifade eden külli halefiyet gereğince, miras bırakanın kişisel özelliklerinin ağır bastığı, düşünsel ve bedeni özellik ve yetenekleri göz önünde bulundurularak yapılmış, borcun bizzat miras bırakan tarafından yerine getirilmesi gereken şahsi edim borçları dışında, malvarlığından ifa durumunda olunan maddi edim borçları mirasçılara intikal eder....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, ortak mirasbırakan ...’nın ... ada ... parsel sayılı taşınmazda bulunan 1 nolu bağımsız bölümünü 25/07/2008 tarihli ölünceye kadar bakma akdi ile davalıya devrettiğini, yapılan işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapunun iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini ayrıca murisin banka mevduatının tespiti ile terekeden çıkmayan nakdin miras payları oranında tahsilini istemişlerdir. Davalı, bakım karşılığı imzalanan sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

                Kural olarak, ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra mirasçıları arasında yöntemine uygun bir paylaşmanın varlığından söz edilebilmesi, ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra tüm mirasçılarının bir araya gelerek terekeyi kendi aralarında pay etmeleri, her bir mirasçının kendi payına düşeni aldıktan sonra terekedeki diğer miras haklarından vazgeçmesi koşuluna bağlıdır. Saptanan dava niteliği ile az yukarıda vurgulanan, hukuksal olgular da dikkate alındığında, yerel mahkemece yapılan araştırma ve soruşturma hüküm vermeye yeterli değildir. Hükme dayanak yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık sözleri, olaylara dayanmayan soyut nitelikte gerekçesiz sözlerden ibarettir....

                  na asaleten .. ile .. ve .. aralarındaki terekenin tespiti ve korunması istemi davasının reddine dair Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 13.06.2013 gün ve 58/43 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı, miras bırakanı ..'nun 24.12.2009 tarihinde vefat ettiğini, miras bırakanın davalı .. ile ortak mevduat hesaplarının bulunduğunu, miras bırakanın ölümü üzerine söz konusu hesabın kapatılarak hesaptaki paranın davalı ... tarafından çekildiğini, ayrıca miras bırakanın elyazılarını içeren not defteri, rahatsızlığı nedeni ile kesilen saçları ve aile albümüne davalılar tarafından elkonulduğunu açıklayarak terekeye dahil olabilecek menkul unsurların tespiti ile gerekli önlemlerin alınmasını istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu