"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muhtesat bedelinin tahsili davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 12/03/2020 gün ve 2019/6405 Esas - 2020/4027 Karar sayılı ilama karşı davacı ... ile davalı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Muhtesat bedelinin tahsili istemine ilişkin davanın reddine dair verilen hüküm, davacının temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş, bu karara karşı davacı ve davalı idare vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Dosya içindeki bilgi ve belgelere, Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre, davacının tüm, davalı idare vekilinin sair karar düzeltme nedenleri HUMK'nun 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından yerinde değildir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ancak kendi miras payı oranında talepte bulunabileceğini, miras payı oranında mirasçılara kıdem tazminatı ödemesi yapıldığı, belediye alacaklardan sorumlu tutulacaksa 01.01.2017 tarihinden öncesine ilişkin sorumlu tutulamayacağını, ödenmeyen alacağı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; davacının murisinin iş sözleşmesinin, ölüm nedeni ile kıdem tazminatına hak kazanılacak şekilde son bulduğu, bilirkişi raporunda miras hissesi oranında tespit edilen tazminat ve alacaklara hak kazandığı açıklanarak davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili süresi içerisinde verdiği İstinaf dilekçesinde özetle; TBK 440....
HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan bölge idare mahkemesi kararının iptale ilişkin hüküm fıkrası aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, davalı idare tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, sözü geçen hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmamıştır....
Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davacının miras payı oranında kıdem tazminatı isteğinde bulunduğu, miras bırakan ...'...
ın miras payına isabet ettiği, taşınmazın ...... kızı ...... adına da tescil edildiği, dava ve temyiz konusu 155 ada 32 parsel sayılı taşınmazın ise ...'ın miras bırakanı .....in miras payına isabet ettiği, ancak ...............mirasçılarından .............'in kendine asaleten, ..... kızı ........'e vekaleten, .................ve ....................'in miras paylarını ............... Noterliği'nin 15.05.1956 tarih ve ...... Yevmiye nolu Resen Tanzim Edilmiş Satış Vaadi Senedi ile davalıların miras bırakanı ...'e sattıkları, Hamide mirasçılarından ..... ..., ..... ..... ve ..........'ın paylarını satmadıkları, dava ve temyiz konusu 106 ada 91, 92, 142 ada 3, 143 ada 8, 154 ada 2, 155 ada 35, 164 ada 1 ve 165 ada 3 parsel sayılı taşınmazların ise davalı tarafın miras bırakanı ...'ün miras payına isabet ettiği mahkemece yapılan keşif, uygulama, yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile toplanıp değerlendirilen diğer delillerle belirlenmiştir....
Miras ortaklığı temsilcisinin terekenin yönetimi ile ilgili yapacağı harcamalar terekeden ödenir. Harcamalar terekeden karşılanamazsa istemde bulunan mirasçıdan alınır."...
dahil olmak üzere her türlü alacak ve bedellerinin borçlu idarelerce ödenmesine” ilişkin usulü düzenleyen 12. fıkrası Anayasanın 2, 35 ve 36. maddelerine aykırı görülerek iptal edilmiştir....
ın ölümü ile pay oranlarının değişmesi nedeniyle 25.11.2009 keşide tarihli ikinci ihtar gönderilip yeni veraset ilamı eklenerek yeni oluşan paylara göre davacının payına düşen kira parasının ödenmesinin istenildiğini ancak ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydı ile 500 TL'nin tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili, 21.10.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 1.840,50 TL'ye yükseltmiştir. Davalı, kira paralarını mirasçılardan birisine ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahalli mahkemece verilen 24.1.2012 tarih ve 2010/289-2012/39 sayılı davanın kabulüne ilişkin ilk karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 20.9.2012 gün ve 2012/5660-11904 Esas-Karar sayılı ilamı ile “Kiralanan, miras bırakan S.. E.. adına kayıtlıdır. S.. E..'ın ölümü ile taşınmaz elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi bir taşınmaz haline gelmiştir....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle çekişme konusu yerin miras bırakan ile dava dışı yüklenici arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre yükleniciye kalan bölüm olduğu, tapu kaydı muris üzerinde olduğundan yüklenici adına devrin muris tarafından davalıya yapıldığı, bu durumda davalı ediniminin geçerli bir nedene dayandığı, temlikin terekeden mal kaçırma amaçlı olduğunun ispatlanamadığı anlaşıldığına göre; davacıların temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 1.60.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 26.1.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
a temlik ettiği paylardan davacıların miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken, taşınmazın yüzölçümü üzerinden davacının miras payına tekabül eden yüzölçümü miktarında infazda tereddüt yaratacak şekilde iptal ve tescile hükmedilmiş olması isabetsizdir. Davalılar vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, 15.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....