WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna karşılık miras bırakanın tenkise tâbi ölüme bağlı tasarrufları net terekenin hesabında terekenin aktifine eklenmez. Zira bu tasarruflar, miras açıldığı anda henüz terekeden çıkmamış olduğundan, böyle bir toplama yanlış ve yanıltıcı sonuçlar verir (... Dural, Turgut Öz, Türk Özel Hukuku-Cilt IV-Miras Hukuku, İstanbul-2019, s. 255). 7. Türk Medeni Kanunu'nun 507 nci maddesinin ikinci fıkrası ile tasarruf nisabının hesaplanması için terekeden çıkarılması gereken değerler düzenleme altına alınmıştır. Hükme göre hesap yapılırken; miras bırakanın borçları, cenaze giderleri, terekenin mühürlenmesi ve yazımı giderleri, miras bırakan ile birlikte yaşayan ve onun tarafından bakılan kimselerin üç aylık geçim giderleri, terekeden indirilir. 8. Miras bırakanın mevcut mal ve haklarına, yukarıda belirtilen değerlerin eklenip çıkarılması sonucunda farazi bir tereke değeri elde edilmiş olur ve ortaya çıkan bu değere tenkise esas tereke adı verilir....

    Buna karşılık miras bırakanın tenkise tâbi ölüme bağlı tasarrufları net terekenin hesabında terekenin aktifine eklenmez. Zira bu tasarruflar, miras açıldığı anda henüz terekeden çıkmamış olduğundan, böyle bir toplama yanlış ve yanıltıcı sonuçlar verir (............Türk Özel Hukuku-Cilt IV-Miras Hukuku, ....-2019, s. 255). 5. Türk Medeni Kanunu'nun 507 nci maddesinin ikinci fıkrası ile tasarruf nisabının hesaplanması için terekeden çıkarılması gereken değerler düzenleme altına alınmıştır. Hükme göre hesap yapılırken; miras bırakanın borçları, cenaze giderleri, terekenin mühürlenmesi ve yazımı giderleri, miras bırakan ile birlikte yaşayan ve onun tarafından bakılan kimselerin üç aylık geçim giderleri terekeden indirilir. 6. Miras bırakanın mevcut mal ve haklarına, yukarıda belirtilen değerlerin eklenip çıkarılması sonucunda farazi bir tereke değeri elde edilmiş olur ve ortaya çıkan bu değere tenkise esas tereke adı verilir....

      Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, miras hakkına dayalı alacak istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın 11/1. maddesinde,” Aşağıdaki davalarda ölen kimsenin son yerleşim mahkemesi kesin yetkilidir; A)Terekenin paylaşılmasına, yapılan paylaşma sözlşmesinin geçersizliğine, ölüme bağlı tasarrufların iptali ve tenkisine, miras sebebiyle istihkaka ilşkin davalar ile mirasçılar arasında terekenin yönetiminden kaynaklanan davalar, B) Terekenin kesin paylaşımına kadar mirasçılara karşı açılacak tüm davalar” şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda, tarafların kardeş olduğu, miras bırakan ...‘ın 19.04.2012 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada ... 14.Asliye Hukuk ve 8.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, miras payına yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; dava konusu taşınmazın değerinin dava dilkçesinde 5.200,00 TL gösterildiği, bu durumda HMUK’nun 8. maddesi uyarınca, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise; yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmazın değerinin dava tarihi itibarı ile mahkemenin görev sınırını aştığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

          Katılma alacağı alacaklısının miras hakkı,ölenin mirasçısı olması nedeniyle aldığı bir karşılıktır, 7. Terekenin tasfiyesi ile ilgili tüm davalarda yetkili ve görevli mahkeme miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hukuk Mahkemesidir (TMK mad. 658). 8- Sağ eşin yasal miras payı birinci zümre ile 1/4, ikinci zümre ile 1/2, üçüncü zümre ile 3/4 ve hiç mirasçı kalmamış ise tamamıdır (TMK mad. 499), yani miras payı açıklandığı gibi değişkendir, 9- Sağ kalan eşin mirasçılık sıfatı sona ermiş olsa da (mirastan feragat, mirası ret, mirastan çıkartma, mirastan yoksunluk gibi) yasal mal rejimi tasfiyesinden kaynaklanan katılma alacağını mirasçılardan isteyebilir, mirastan feragat ve mirasın reddi, katılma alacağı bakımından feragat anlamına gelmez, 10.Terekenin (mirasın) paylaşımı için kanunda herhangi bir süre yer almamaktadır....

            Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava,davacılara davalı ile birlikte miras yoluyla intikal eden taşınmazlar ve aracın kira bedelinin davacıların payına düşen kısmın davalıdan tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince,uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Sulh Hukuk Mahkemesince,taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmadığı,uyuşmazlığın miras hukukundan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....

              Buna göre tenkis davası, miras bırakanın tasarruf nisabını aşması ve mirasçıların saklı paylarını elde edememiş olması hâlinde açılabilir. Mirasçılar temlik dışı terekeden saklı paylarını elde edebiliyorlarsa, tenkis davası açılamaz. Dolayısıyla tenkis davası açma hakkı yalnızca terekeden saklı payları zedelenen mirasçılar içindir. Saklı payın zedelenip zedelenmediği ise mirasın açıldığı tarihteki terekenin durumuna göre belirlenir. 18. Tereke; miras bırakanın ölüm tarihi itibari ile sahip olduğu ve mirasçılarına intikal edebilen mal, hak, alacak ve borçların tümüdür. Miras bırakanın tasarruf özgürlüğünün sınırının diğer bir ifade ile tasarruf nisabının belirlenebilmesi için terekenin ölüm tarihindeki değerinin tespit edilmesi ve kanunda belirtilen değerlerin eklenip çıkarılmasıyla net terekenin hesaplanması ve bu değerden saklı paylar toplamının çıkarılması gerekir. 19....

                Diğer taraftan, davacıların fahiş bir tereke borcuna karşılık borç bilinmeden terekeden çok cüzi değer elde ettikleri; farklı bir ifadeyle, çok düşük değerli taşınmazdaki 1/2 payda 3/8 oranında miras payı olduğundan murisin 3/16 payına isabet eden miktardan davacıların miras paylarına düşen değerin tereke borcu yanında oldukça cüzi kaldığı, dolayısıyla somut olayda; davacıların miras bırakanın öldüğü tarih itibariyle borca batık olduğu anlaşılan terekesinden oldukça cüzi değerde yarar elde etmiş olmalarının aleyhte yorumlanmaması gerektiği, icra takibi ve yüklü borç miktarından haberdar olmaksızın ve murisin düşük değerli taşınmazdaki cüzi payından pek mühim bir değeri ifade etmeyen kazanımın TMK’nın 610/2 nci maddesi uyarınca mirasçılar tarafından borca batık terekenin benimsendiği anlamına gelmeyeceği, aksi hâlin dürüstlük ve iyi niyet kurallarına da aykırılık oluşturacağı sonucuna varılmakla verilen direnme kararı yerindedir..." 3. Değerlendirme 1....

                  Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 23.07.2013 tarihli dilekçeyle; miras bırakandan irsen intikal eden tüm taşınmazların kira gelirlerinin davalı tarafından tahsil edildiğini, payına düşen miktarın kendisine ödenmediğini ileri sürerek davalının elde ettiği kira gelirinin bilirkişi incelemesiyle belirlenip şimdilik 14.100.-TL ecrimisilin davalıdan alınıp tarafına verilmesi istemiyle asliye hukuk mahkemesinde dava açmıştır. Karşı davacı ise; kiraya verilen dairelere payına düşen kira gelirinden fazla harcama yaptığını ileri sürerek yaptığı harcamaların davacıdan alınarak tarafına verilmesi isteminde bulunmuştur. ......

                    ın vekili olduğunu, terekeden elde edilen gelirler payına düşenini almak amacıyla müştekilerle iletişime geçtiğini beyan ettiği, sanığın müştekilerden ...'a, ....'ın vekili sıfatıyla gönderdiği ihtarnamenin, ...'ın vekili olduğunu gösterir vekaletnamenin yine ... hakkında tereke alacağı nedeniyle başlattığı icra takiplerinin birer suretlerinin sunulduğu, sanıklardan ...'in müştekilerle arasındaki miras alacağı nedeniyle müştekilerle görüşmek için müştekilerin işyerine gittiği, sanık ...'ın ve yanında bulunan ve Naile'nin aile dostu olduğunu belirten diğer sanık ...'...

                      UYAP Entegrasyonu