"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, miras bırakanı Halil'in kadastro öncesi tapulu taşınmazında yaptığı temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun hükmen belirlendiğini, anılan tapulu yerin kadastro çalışmaları sırasında 2524 ile 2529 sayılı parseller olarak davalılar adına tespit edildiğini, ancak hükmen tescile ilişkin dava dosyasında 2524 ve 2526 sayılı parseller ile 2527 sayılı parselin bir kısmının ve bu parselin ifrazından oluşan 48 adet parselin çoğunun üçüncü kişilere satıldığını ileri sürüp, anılan taşınmazlar bakımından tazminat; 2529 sayılı parselin ise kesinleşmiş ilama rağmen davalı ... tarafından 430/2400 payının davalı ...'e satış suretiyle temlik edildiğinden bahisle miras payı oranında tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat isteklerinde bulunmuştur....
Taraflar arasında mirasçılık sıfat ve miras paylarına ilişkin uyuşmazlık bulunmamaktadır. İhtilaf miras payına dayalı alacak istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.07.2009 (Pzt.)...
Davacı vekili, davacı ile davalının kardeş olduklarını ve murisleri ...’in 06.04.2015 tarihinde öldüğünü, murisin ölmeden önce ...,... parselde bulunan A blok 2. kat 15 numaralı taşınmazı bedelinin tamamını ödeyerek miras payına mahsuben davalı adına satın aldığını ve murisin bankada bulunan 120.000 Euro parasını 25.04.2014 tarihinde miras payına mahsuben davalıya verdiğini ileri sürerek; ...,... 3 parselde bulunan A Blok 2. Kat 15 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkilinin miras hissesi oranında adına kayıt ve tesciline, davalıya muris tarafından miras payına mahsuben ödenmiş olan 120.000 Euro’nun müvekkilinin miras payı kadar olan kısmının murisin ölüm tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Kayyım hukukuna ilişkin davada Sulh Hukuk(Ahkam-ı şahsiye) ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, murisin ölümü nedeniyle hissedar olunan şirketten velisinin (annesi) de paydaş olması nedeniyle küçüğe intikal eden hisse ile ilgili kararlar almak üzere kayyım atanması istemine ilişkindir. .... Sulh Hukuk Mahkemesince, talebin münhasıran ahkam-ı şahsiye talebi niteliğinde olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesi ise, gerçek şahıslarla ilgili miras hukuku ve terekeden kaynaklanan uyuşmzalıkların çözümünde Ahkam-ı şahsiye mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı yönünde hüküm kurmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/230 Esas ve 2014/795 Karar sayılı ilamı kabul edildiğini ve kesinleştiğini, bu karar ile müvekkillerine miras payı verildiğini, mirasbırakan ...'...
Davacı babasının sağlığında, TMK'nın 328/2 maddesi uyarınca, babasına karşı eğitim giderlerine ilişkin dava açmamış, babasının ölümünden yaklaşık 4 yıl sonra, diğer mirasçılar aleyhine TMK'nın 674/2 maddesine dayanarak eğitim ve öğretim giderlerine ilişkin mirasta denkleştirme talep etmiştir. Davacının yaşı, dava tarihi itibariyle eğitim ve öğretiminin devam etmiyor olması, murisin davalı çoçuklarının eğitim öğretim giderlerinin alışılmış ölçüleri aşan miktarda olduğundan söz edilemeyeceği hususları birlikte değerlendirildiğinde davanın reddine ilişkin mahkeme gerekçesinin isabetli olduğu kanaatine varılmıştır. Davacının terekeden ödenmesini istediği 150.000,00 TL, mirasta denkleştirme amacıyla talep edilen bir alacak niteliğinden olup, davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi de usul ve yasaya uygundur....
Bilindiği üzere, mirasbırakanın sağlığında, altsoyuna yaptığı karşılıksız kazandırmalar, aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça onun miras payına mahsuben yapılmış sayılır ve denkleştirmeye tabidir. (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2013/20910 Esas - 2014/12818 Karar). Kazandırmanın, miras payına mahsuben verilmediğini, başka bir ifade ile denkleştirmeye tabi olmadığını veya mirasbırakan tarafından iadeden muaf tutulduğunu ispat yükümlülüğü lehine teberru yapılan altsoya düşer. (Yargıtay Hukuk Genel Kulunu’nun 1992/2- 536 Esas -- 1992/620 Karar)....
Bu nedenle; öncelikle davacı tarafa dava dilekçesi açıklattırılıp, dayandığı hukuki ilişki belirlenmeli, murisin terekesine dahil dava dışı, başka taşınmaz mallar bulunup bulunmadığı araştırılmalı, varsa sözü edilen taşınmazların, kadastro tespit tutanakları ve dayanakları belgeler, davalı iseler dava dosyaları da getirtilmeli, daha sonra yöreyi iyi bilen, yaşlı, yansız, yerel bilirkişi ile tarafların aynı yöntemle gösterecekleri tanıklar ile tespit tutanağı bilirkişilerinin tümü hazır olduğu halde, taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra, mirasçıları arasında az yukarıda açıklanan hukuksal olgulara göre yöntemine uygun bir paylaşma yapılıp, yapılmadığı, yapılmış ise dava konusu taşınmazın hangi mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet ettiği yolunda yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınmalı, diğer mirasçı yada mirasçıların, miras payına karşılık kendilerine terekeden ne verildiği duraksamasız...
Uyuşmazlık, elbirliği mülkiyetinde tek mirasçının diğer mirasçılara karşı miras payına yönelik olarak dava açıp açmayacağı üzerinde toplanmaktadır. Miras bırakanın Medeni Kanun’un yürürlük tarihinden sonra ölümü nedeniyle terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu, bu mülkiyet şeklinde TMK 702/2 maddesi uyarınca tereke ile ilgili tasarruf işlemleri bakımından ortakların (mirasçıların) oybirliği ile karar vermesi gerektiği kuşkusuzdur. Ne var ki, dava, tereke adına bir taleple 3. kişiye karşı açılmış olmayıp, aynı ortaklığa dahil mirasçılar arasında miras payı talebine ilişkindir. Yasa'da mirasçıların her birinin birbirlerine karşı miras payına ilişkin dava açmalarını engelleyen yasal bir düzenleme bulunmamaktadır....
Dava dilekçesinin "dava konusu" başlıklı kısmında ise fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla murise ait olan Akbank A.Ş. ... Şubesindeki paranın iadesi davası yazmaktadır. Talebin, miras sebebiyle alacağın tespiti mi yoksa miras sebebiyle alacak mı olduğu anlaşılamamaktadır. Bu sebeple mahkemece, davacı vekilinden dava dilekçesinin içeriği açıklattırılmalıdır. Talebin, miras sebebiyle alacağın tespiti olması halinde eda davası açılabilecek hallerde tespit davası açmakta hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle yine davanın reddine karar verilmelidir. Talebin miras sebebiyle alacak olduğunun anlaşılması halinde, işin esasına girilmelidir. Dava konusu alacağa ilişkin hesabın muris ile davalı ... adına açılmış müşterek hesap olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Müşterek hesaptaki paylar aksi iddia edilip kanıtlanmadıkça birbirine eşittir....