Sulh Hukuk Mahkemesinin 12/10/2022 tarihli, 2021/1372 Esas, 2022/1784 Kararında hükmedilen tereke temsilcisinin emek ve mesaisine karşılık yıllık 2.000,00 TL' lik ücret yönünden herhangi bir karar verilmediğini ileri sürerek tereke temsilcisine hükmedilmeyen ücret yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. Muris Karin ve mirasçı Tansu vekili 09/05/2023 tarihli istinaf cevap dilekçesinde; istinaf edenin 25/10/2022 tarihinde tereke temsilcisi olarak atandığını, 04/01/2023 tarihinde feragat edildiğini, davanın bu nedenle reddine karar verildiğini, tereke temsilcisinin görevinin başlamadan sona erdiğini, tereke temsilcisinin duruşmalara katılmadığını, yalnızca istinaf dilekçesi verdiğini, temsilcinin görevi son bulduğundan istinaf başvurusunun reddinin, kararın tereke temsilci ücreti dışında kalan kısımlarının kesinleştirilmesi gerektiğini beyan etmiştir....
beklemeden yapılan işlem nedeniyle terekenin zarara uğrayabileceği, terekeden kiralanan boş ve kiraya vermeye elverişli olmayan taşınmazların kiraya verildikten sonra ihaleyi alan kişi tarafından boş olmadığı ve kullanamayacağını anladığında terekeye maddi ve manevi tazminat davası açabileceği, mahkemece verilen kararın terekeyi zarara uğratma ihtimali nedeniyle reddi hâkim talebinde bulunduğu, mahkemede görev yapan diğer hakimler zamanında tereke temsilcilerinin yaptıkları bütün iş ve işlemler nedeniyle hâkimden izin aldıkları, ancak mahkeme hâkiminin göreve atandığından bu yana tereke temsilcilerinin yaptıkları hiçbir hukukî işlem için mahkemeden izin almadıkları, tereke temsilcilerinin şahsı aleyhine tereke hakimliğinden izin almadan 100.000,00....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tereke hukukuna ilişkin olarak açılan davada ... Sulh Hukuk ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, tereke hukukuna ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 589. maddesinde "miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi, istem üzerine veya resen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır.", aynı Yasanın 19. maddesinde de "Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyeti ile oturduğu yerdir" hükümlerine yer verilmiştir. ... Tereke Hakimliğince, müteveffanın ölmeden önce, Yerleşim yerinin ... Beldesi, ... mahallesi ... Caddesi NO:... .../... olduğu gerekçesiyle, ... Tereke Hakimliğine yetkisizlik kararı verilmiştir. Söz konusu adresin ......
Kılıç'ın, ... ve ... terekesine ise İsmail Kılıç'ın tereke temsilcisi tayin edildikleri, anılan tereke temsilcilerinin terekeyi temsilen davayı takip eden Av. ...'ı vekil tayin ettikleri ancak ...'un 11.02.2022, İsmail'in ise 01.03.2011 tarihinde öldükleri görülmüş olup yerlerine yeni tereke temsilcisi tayin edildiğine dair karara ve güncel tapu kayıtlarına dosya içerisinde rastlanılamadığı anlaşılmıştır....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/1463 - 1728 sayılı kararı ile mirasın reddine karar verildiği, Bursa Sulh Hukuk Mahkemesinin ihbarı ile dava açıldığı anlaşılmakla, yetkili mahkeme Bursa Tereke Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Bursa Tereke Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08/05/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1) Gerekçeli karar başlığında davalı ... vekili olarak gösterilen Avukat ...’a adı geçen davalı tarafından verilmiş vekaletname dosya içerisinde bulunmadığından, anılan davalı adı geçen avukata vekaletname vermiş ise, vekaletnamenin aslının ya da harçlandırılmış ve baro pulu yapıştırılmış onaylı örneğinin dosyaya konulması, vekalet vermemiş ise gerekçeli kararın 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde adı geçen davalıya tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenilmesi, 2) Tereke temsilcisi ... tarafından, tereke temsilcisi sıfatıyla tereke adına Av. ...’a verilmiş bir vekaletname dosya içerisinde bulunmadığından, tereke temsilcisi tarafından adı geçen avukata tereke adına verilmiş vekaletname varsa aslının ya da harçlandırılmış ve baro pulu yapıştırılmış...
TEREKE TEMSİLCİSİ : ... DAVA TARİHİ : 26.11.2014 KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacılar vekili 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Dairenin 17.05.2023 tarih 2023/1961 Esas, 2023/2663 Karar sayılı ilamının tereke temsilcisi ...’ya tebliğ edilmediği, tereke temsilcisinin 02.08.2023 tarihli temyiz dilekçesinin ise davalılar ... ve ...’e tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Bu itibarla; onama ilamının tereke temsilcisine, tereke temsilcisinin temyiz dilekçesinin de davalılara usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek yasal sürelerin beklenilmesi, tebliğ mazbatalarının evrakına eklenmesi ve sonrasında inceleme yapılmak üzere Daireye gönderilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesi gerekir. KARAR Açıklanan sebeplerle; Belirtilen işlemlerin yerine getirilmesi için dosyanın hükmü veren Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TEREKE TEMSİLCİSİ : ... DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 1. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 06.04.2011 gün ve 44-260 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar ve tereke temsilcisi vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Tereke temsilcisi ...'nun Av. Gülseren Tekeş'e tereke temsilcisi sıfatıyla vekil tayin ettiğine dair vekaletnamenin ilgilisinden temini ile evraka eklenmesi, ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 09.07.2013 tarih ve 151-632 sayılı kararı ile mirasçılardan ...’un terekeye temsilcisi olarak atandığı, eldeki davada Selma’nın 23.10.2013 tarihli 7 nolu celseye tereke temsilcisi sıfatıyla katıldığı, takip eden celselerin tereke temsilcinin yokluğunda sürdürüldüğü ve davacılar vekillerin ibraz ettikleri 16.11.2018 tarihli dilekçe ile Selma tarafından tereke temsilcisi sıfatıyla kendilerine verilmiş vekaletname bulunmadığını bildikleri anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkar. Bir başka ifade ile davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsil eden mümessile geçer. Somut olayda, eksiğin giderilmesi suretiyle yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın tereke temsilcisi ...'...
Tereke temsilcisi ile davacılar... vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, tereke temsilcisi ile davacılar... vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, tereke temsilcisi ile davacılar... vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 52,40 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK'nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 228,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen tereke temsilcisi ile davacılar...'dan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 07.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....