Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davanın bir mirasçı tarafından açıldığı, ve dava dışı mirasçılar bulunduğu, yargılama aşamasında mahkemece, isteğin terekeye iadeye yönelik olduğundan bahisle tereke temsilcisi atanması için önel verildiği ve bu doğrultuda tereke temsilcisinin atandığı, temsilcinin 02.02.2010 tarihli oturuma katıldığı ve dilekçe ile yapılanlara muvafakat göstererek tereke lehine karar verilmesini istediği, bu tarihten sonraki oturumlara katılmadığı, davanın davacı vekili tarafından takip edilerek sonuçlandırıldığı görülmektedir. Bilindiği üzere; Tereke adına (Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca) temsilci atanması durumunda, davanın sürdürülmesinin onun veya vekil kıldığı avukatı huzuru ile sürdürüleceği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bu tür davaların tereke temsilcisi tarafından takip ve sonuçlandırılması asıldır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tereke hukukuna ilişkin davada ... 2. Sulh Hukuk (Tereke) Mahkemesi, ... Sulh Hukuk Mahkemesi ve ... Sulh Hukuk (Tereke mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, tereke teslimine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 589. maddesinde "miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi, istem üzerine veya re’sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır.", aynı Yasanın 19. maddesinde de "Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyeti ile oturduğu yerdir" hükümlerine yer verilmiştir. Zabıta araştırması ve tüm dosya kapsamından, huzurevinde ölen müteveffanın ... Köyü nüfusuna kayıtlı olduğu, bekar öldüğü, kimsesizler mezarlığına gömüldüğü, nüfus aile kayıt sistemindeki ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dairemizin 29.05.2019 tarih, 2016/5255 Esas, 2019/4079 Karar sayılı geri çevirme ilamı ile; dosya içerisinde davacı ...’nın, gerek kendi adına gerekse tereke temsilcisi sıfatıyla tereke adına Av. ...'a verdiği vekaletnamenin bulunmadığı belirtilerek, adı geçene vekalet verilmiş ise (hem davacı adına, hem tereke adına) vekaletnamenin aslının ya da onaylı örneğinin dosya içine konulması, vekalet verilmemiş ise durumun belgelendirilerek bildirilmesi istenmiş; ancak mahkemece sadece davacının kendi adına verdiği vekaletname dosya içerisine alınarak, avukatın tereke adına vekaletnamesi bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturulmamıştır. Belirtilen nedenle; Davayı tereke adına temyiz eden Av. ...'...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesince, davacı ... terekesine ...’in tereke temsilcisi olarak atanması sonucunda davacı ... mirasçılarının davayı takip etme hakları ortadan kalkacağından İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etme haklarının bulunmadığı, tereke temsilcisinin istinaf dilekçesinde istinaf sebebi ileri sürülmediği gerekçesi ile bir kısım ... mirasçısının ve tereke temsilcisinin istinaf dilekçesinin reddine; İlk Derece Mahkemesi kararında davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin yerinde ve isabetli olduğu, davacı ve davalı sıfatının birleştirilmediği gerekçesi ile davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353-1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş, kararın tereke temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, tereke temsilcisinin süresinde kararı temyiz etmediği gerekçesi ile ek karar ile tereke temsilcinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. V....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 24.12.2014 tarihli, 2014/263 esas ve 2014/1092 karar sayılı ilamı ile mirasbırakan ...’ın terekesine Av. ...’ın temsilci olarak atandığı, tereke temsilcisine usulüne uygun olarak tebligatların yapıldığı, ancak tereke temsilcisinin yargılamaya katılmadığı, mahkemece 19.01.2017 tarihli celsede tereke temsilcisinin duruşmada hazır olmadığı ve mazeret bildirmediği gerekçesiyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, mirasçı ... vekilinin 30.01.2017 tarihli dilekçesiyle yenileme talebinde bulunduğu, mahkemece 06.02.2017 tarihli ara karar ile tereke temsilcisi tarafından yenileme talebinde bulunulmadığı gerekçesiyle mirasçı ... vekilinin talebinin reddine karar verildiği, 21.04.2017 tarihinde de dosyanın işlemden kaldırılmasına rağmen üç ay içerisinde yenilenmesi talebinde bulunulmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, gerekçeli karar kendisine tebliğ edilen tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, kararın davayı açan mirasçı Melihat...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tereke hukukuna ilişkin davada ... 2. Sulh Hukuk ve ... 4. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tereke hukukuna ilişkindir. ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce, kısıtlının vefat ettiğinin tespit edilmesi üzerine mirasçılarının belirlenebilmesi ve gerekli işlemlerin yapılabilmesi amacıyla tereke davası açılmak üzere Tereke Hakimliğine ihbarda bulunulması için dosyanın tevzi bürosuna gönderilmesine karar verilmiştir. Dosyanın tevzi edildiği ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, kısıtlının vefatı nedeniyle terekesinin tasfiyesinin vesayet dosyasından yapılması gerekirken ayrı bir tereke dosyası açılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle dosyanın tekrar 2. Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermiş; 2. Sulh Hukuk Mahkemesi de T.M.K.'...
Sulh Hukuk Mahkemesinin 18.05.2012 tarih, 2011/677 Esas ve 2012/237 Karar sayılı ilamı ile mirasbırakan ...’nın terekesine...’ın temsilci olarak atandığı, eldeki davada...’in 18.09.2012 tarihli 23 nolu celseye tereke temsilcisi sıfatıyla katıldığı, takip eden celselerin tereke temsilcinin yokluğunda sürdürüldüğü, gerekçeli karar kendisine tebliğ edilen tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, kararın davacı ... vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm talepte bulunan ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, tereke mümessilinin tereke temsilciliğinden azline ilişkindir. Mahkemece talebin kabulüne, tereke temsilcisi olarak atanan ...'in tereke temsilciliğinden azline, temsilci olarak atanan Av. ...'ın mümessillik görevinin devamına ve idare edilecek terekenin büyük miktarda malvarlığına sahip olması ve yapılacak işlemlerin geniş kapsamı olması nedeniyle 2014 ocak ayından itibaren 15.000,00 TL olarak kendisine ücret takdirine karar verilmiştir. Hüküm, davacı ... vekili takdir edilen tereke mümessilliği ücretinin çok yüksek olduğu nedeniyle temyiz etmiştir. Miras ortaklığı temsilcisi özel kayyım niteliğindedir. TMK'nın 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) içinde uygulanır....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2000/723 E. sayılı dosyası ile terekeye temsilci tayin edildikten sonra davalıların elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet şeklinde maliki oldukları tüm gayrimenkullerin idaresinin, Medeni Kanun hükümleri gereği T1 ettiğini, yasal görev gereği, tereke malvarlığının tespiti ve tereke mallarının defterinin tutulması amacıyla, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'ne müzekkere yazıldığını ve müteveffa T1 Türkiye genelindeki gayrimenkullerinin tespit edilerek, tereke defteri oluşturulduğunu, davalı mirasçılar arasında yapılan paylaşım sözleşmesi gereği, müteveffanın menkul malları ve şirket hisseleri mirasçılara intikal etmiş olup, işbu sözleşmede paylaşım dışı tutulan elbirliği halindeki gayrimenkul malların tereke idaresine geçtiğini, yine yasal düzenlemeler gereği tereke mümessilliğinin idaresine geçen gayrimenkullerin, kiralarının tereke tarafından tabsil edilmesi ve bunlara ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamelerinin, tereke mümessilliği tarafından düzenlenerek vergi...
Sulh Hukuk (Tereke) Mahkemesi ile Bursa 3. Sulh Hukuk Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığı Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 15.12.2014 gün ... sayılı ilâmıyla Bursa 1. Sulh Hukuk (Tereke) Mahkemesi yargı yeri olarak belirlenmek suretiyle giderilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 23/2. maddesi uyarınca 17. Hukuk Dairesince verilen merci tayini kararının mahkemeleri bağlayıcılığı özelliği vardır. O halde, uyuşmazlığın Bursa 1. Sulh Hukuk (Tereke) Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; Bursa 1. Sulh Hukuk (Tereke) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03/05/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....