Bu halde, uyuşmazlığın Tereke mahkemesi sıfatıyla ... Sulh hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk(Tereke Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 23.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya içeriğinden; eldeki davada terekeye temsilci atandığı ve tereke temsilcisi ...’a gerekçeli karar usulünce tebliğ edilmesine karşın kararı temyiz etmediği, kararın davacılar vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Nitekim, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçı veya mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Tüm bu açıklamalar karşısında davayı takip yetkisi sona eren davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, alınan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
TEREKE TEMSİLCİSİ : ... DAVA TARİHİ : ......
Somut olayda, İlk Derece Mahkemesi kararı tereke temsilcisine usulüne uygun tebliğ edildiği halde tereke temsilcisi tarafından istinaf yoluna başvurulmadığı, bir kısım mirasçılar vekilinin istinaf başvurusunun ise Bölge Adliye Mahkemesince usulden reddedildiği anlaşılmaktadır....
ün terekesi için tereke temsilcisi atandığı, 11.07.2016 tarihinde ise kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Bilindiği üzere Türk Medeni Kanunu'nun 640 ıncı maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Başka bir söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda, temyize konu kararın tereke temsilcisi ...'a tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi karara karşı temyiz talebinde bulunmamış, karara karşı yalnızca davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur. Oysa, davacı mirasçının davada takip yetkisinin kalmaması nedeniyle karara karşı temyiz talebinde bulunma hakkı da bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tereke hukukuna ilişkin davada ... Hakimliği ile ... Hakimliğince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tereke eşyalarının mirasçılarına teslimine ilişkindir. Türk Medeni Yasasının 589. maddesine göre, tereke işlerinde ölenin yerleşim yeri yetkiyi belirler. Dosyadaki belgelerden müteveffanın öldüğü sırada ... merkeze bağlı .... Köyünde yaşadığının bildirildiği saptanmıştır. Bu durumda, miras bırakanın yerleşim yeri ... olup, davaya ... Hakimliğinde bakılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... Tereke Hakimliğinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16.02.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Y.. tarafından açıldığı, yargılama sırasında davacının ölümü üzerine tereke temsilcisi olarak Abdulkadir ’un atandığı ve adı geçen tereke temsilcisinin 18.01.2011, 15.03.2011 tarihli oturumlara katılarak açılan davaya muvafakatının olduğunu beyan ettiği, sonraki oturumlara ise katılmadığı ve davanın mirasçı Bahar Sevtap tarafından takip edildiği, hükmün de anılan mirasçı tarafından temyiz edildiği, temyiz edenin mirasçı sıfatıyla kararı temyiz etmekte hukuki yararının bulunduğu, öte yandan, tereke adına (Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca) temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiğinin tartışmasız olduğu, tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisinin ortadan kalktığı, bu tür davaların tereke temsilcisi tarafından takip ve sonuçlandırılmasının asıl olduğu, sıfatı kalmayan tereke iştirakçisi Bahar Sevtap’ın davayı takip etmiş olmasının da sonuca etkili...
un tereke temsilcisi olarak atandığı, kararın tereke temsilcisi vekili olarak Av. ... tarafından temyiz edildiği, ancak ... tarafından bizzat vekaletname verildiği, tereke temsilcisi sıfatıyla verilmiş bir vekaletnamenin dosya içerisinde yer almadığı, tereke temsilcisi sıfatıyla tereke adına da Av. ...'...
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/29 Tereke, 2017/59 Karar sayılı kararı ile mirasbırakan Hasan Er’in terekesine Av. ...'ın tereke temsilcisi olarak atandığı, eldeki davaya tereke temsilcisinin 13/03/2018 ve 08/05/2018 tarihli celselere tereke temsilcisi sıfatıyla katıldığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, dava terekeye iade talepli açılmış olup terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisinin ortadan kalkacağı açıktır. Bir başka ifadeyle davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsil eden mümessile geçer. Somut olayda, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar tereke temsilcisi Av. ...’a tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Oysa; davacı mirasçıların davada takip yetkilerinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakları da bulunmamaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi 25.04.2019 tarih ve 2019/22 Tereke, 2019/10 Karar sayılı kararında özetle; "...Dava terekenin tespiti talebine ilişkindir. Talep dilekçesi ve mahkememiz 2017/20 Tereke Esas 2018/19 Tereke karar sayılı dosyasının yapılan incelemesinde, daha önce aynı talep ile ilgili mahkememiz 2017/20 Tereke Esas 2018/19 Tereke karar sayılı dosyasının yapılan yargılama sonunda karar verildiği ve kararın kesinleştiği, işbu dosyaya konu taleple ilgili vermiş kesin hüküm bulunduğu anlaşılmakla, kesin hüküm nedeniyle talebin reddine..." şeklinde karar verilmiştir....