Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tereke temsilcisi temyiz talebinde bulunmuştur. B. Temyiz Nedenleri Tereke temsilcisi temyiz dilekçelerinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastro çalışmaları sırasında tespiti harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü 16 ncı ve 17 nci maddeleri; 4721 sayılı ... Medeni Kanunu 713 üncü maddesi 3....

    Tevzi sonucu Adana 6.Sulh Hukuk Mahkemesinin 01/06/2020 tarih 2020/454 Esas 2020/444 Karar sayılı kararı ile;Mahkemenin vesayet ve tereke davalarına bakmakla görevli Ahkam-ı Şahsiye mahkemesi olduğu, 4721 Sayılı TMK'nın 8. 9. 23. ve 26 'ıncı madde hükümleri gözönüne alındığında Ortaklığın Giderilmesi (Miras Nedenli), Tereke (Resmen Yönetilme ve Tasfiye İstemli), Tereke (Resmi Defter Tutulması İstemli, Tereke (Tereke - C. Sav. Teslim İstemli) Tereke (Tespit İstemli), Terekenin Borca Batık olduğunun Tespiti, Tereke Tespit, Vasiyetname Açılması (El Yazılı), Vasiyetname Açılması (Noter) dava türlerinin Ahkam-ı Şahsiye dava türlerinden olmadığının, açıklanan nedenlerle bu davaya bakmakla mahkemelerinin görevli olmadığı, genel yetkili Adana 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, Adana 4.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2020/104 Esas, 2020/352 Karar sayılı kararının içerik itibariyle görevsizlik kararı olduğu değerlendirilmiş ve yukarıda açıklanan nedenlerle işbu dosyadada Adana 4....

    İş Mahkemesi'nin 20/09/2018 tarihli, 2015/186 Esas - 2018/516 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı tereke temsilcisi vekili ile davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasa'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir. TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ: Davalı tereke temsilcisi ile feri müdahil SGK vekili, davanın tamamen reddine karar verilmesi gerektiğini, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir. IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ: Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. (5510 sayılı Kanun’un m. 86/9.) maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır....

      Dava tereke tespiti isteminden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır....

      Mahkemece; Tereke tespiti yapılmış olmakla, terekenin iflas hükümlerine göre re’sen tasfiyesine, Av. ...’ın tasfiye memuru olarak tayinine karar verilmiştir. Hüküm; davacı hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Terekenin tespiti ve iflas hükümlerine göre tasfiyesine ilişkin hüküm yönünden; yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Miras ortaklığı temsilcisinin şahsına yönelik itiraza ilişkin Temyiz itirazlarına gelince; Miras ortaklığı temsilcisi (TMK m. 640) özel kayyım niteliğindedir. TMK'nın 431. maddesi uyarınca vasi tayinindeki usul kayyım (mümessil) için de uygulanır....

        SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2022 NUMARASI : 2020/38 TEREKE ESAS- 2022/18 KARAR DAVA KONUSU : Tereke Tespiti KARAR : Yerel mahkemece verilen 25/10/2022 tarihli karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, muris T4'in müvekkilinin annesinin babası olup 08/02/1969 tarihinde vefat ettiğini, mirasçı olarak T3, Serpil Tanker, Ünal ve Nursen Tanker'in kaldığını, müvekkilinin annesi Nursen Tanker'in Kadıköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1962/385 E. numaralı soy bağının düzeltme dava dosyası ile muris T4 tarafından tanındığını, müteveffanın mirasının ne kadar olduğunun taraflarınca bilinmediğini açıklayarak, müteveffanın öncelikle aktif ve pasif tapu kayıtlarının celbi ile terekesinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

        Tereke Hakimliğinin yetkisini aştığını, davalının tereke kapsamında saklı paylarının aşılıp aşılmadığının tespiti için tüm tereke mallarının hesaba katılarak değerlendirilmesi gerekeceğinin izahtan vareste olduğunu, bu konudaki itirazının da dikkate alınmadığını, terekeye ait mal varlıklarından sadece para mevcudunun tespit edilmek suretiyle tarafların saklı payı oranında alması gereken miktarın belirlenmesinin mümkün olmadığını, tereke mahkemesinin itirazlarını reddederek müvekkili açısından hayati öneme sahip ara kararına esas aldığı 30.05.2022 tarihli Bilirkişi Raporu somut olay açısından hüküm ifade etmeyeceğini, daha önce de belirtmiş oldukları gibi müteveffa davalıya saklı payına dokunmayıp vasiyetname ile iki adet gayrimenkul bıraktığını, bu hususun tereke mahkemesi tarafından göz ardı edildiğini, davacının saklı payının 3/8, müvekkilinin saklı payının 2/8 olduğunu, 2/8’e tasarruf nisabı olan 3/8 eklendiği takdirde müvekkilinin terekeden alacağı pay 5/8 olduğunu, muris tarafından...

        un tereke temsilcisi olarak atandığı ve Mahkemece davanın reddine ilişkin kararın tereke temsilcisine usulüne uygun tebliğ edildiği, kararın davacılar ve tereke temsilcisi vekili tarafından istinaf edildiği, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği, bu karara karşı davacılar ve tereke temsilcisi vekili tarafından temyiz talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan incelemede; tereke temsilcisinin aynı zamanda davacılar vekili olan Avukat ...'ı vekil tayin ettiğine ilişkin vekaletnamenin, dava dosyası içerisinde ve UYAP ile oluşturulan elektronik ortamda bulunmadığı belirlenmiştir. Bu itibarla; 1. Tereke temsilcisi ... tarafından tereke temsilcisi sıfatıyla Av. ...'ın vekil tayin edildiğine ilişkin vekaletname var ise temin edilip evraka eklenmesi, 2. Bahsi geçen vekaletname yok ise Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4....

          için, tereke alacaklıları aleyhine dava açılabileceğini, bu davanın her hangi bir süreye tabi olmadığını, bu davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu hususu açıkça ortada olduğunu bildirerek mirasın borca batık olduğunun tespiti ile müvekkillerinin mirasçılıklarının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          Red süresi bitmeden, mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine mal eden mirasçı mirası reddedemez (TMK m. 610/2). Red hakkının yitirilmesine ilişkin bu hüküm, sadece normal terekeler hakkında değil, hükmen red durumunda da uygulanır. Onun için bir mirasçı, kesin şekilde mirasa sahip çıkıp, yukarıdaki tasarruflarda bulunduktan sonra hükmü red ileri süremez. Borca batıktık her çeşit delille ispatlanır....

            UYAP Entegrasyonu