Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09/12/2013 gününde verilen dilekçe ile terekeye temsilci tayini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 27/01/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. Davacı vekili, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/269 Esas sayılı dosyasında görülen ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasında muris ...'ın terekesine mümessil tayini yönünde arar karar tesis edildiğini, adı geçen murisin son ikametgahının ... olduğunu, muris ...'ın mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davada taraf olduğunu, Av....'...

    tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, terekeye mümessil tayini istemine ilişkindir. Miras ortaklığı temsilcisi özel kayyım niteliğindedir. TMK'nın 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) içinde uygulanır. TMK'nın 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazlar ve vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın ya da kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur. TMK'nın 422. maddesi uyarınca tereke temsilcisinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini inceleme görevi öncelikle vesayet makamı olan sulh mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamı olan asliye hukuk mahkemesine aittir (TMK m. 397). Öte yandan TMK'nın 483. maddesinde vasinin görevden alınması düzenlenmiş olup bu hüküm tereke temsilcisi hakkında da uygulanacaktır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, terekeye mümessil tayini istemine ilişkindir. Miras ortaklığı temsilcisi özel kayyım niteliğindedir. TMK'nın 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) içinde uygulanır. TMK'nın 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazlar ve vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın ya da kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur. TMK'nın 422. maddesi uyarınca tereke temsilcisinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini inceleme görevi öncelikle vesayet makamı olan sulh mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamı olan asliye hukuk mahkemesine aittir (TMK m. 397)....

        Buna göre; davalıların, terekeye temsilci atanması talepli davanın reddine karar verilmesi gerektiği yönündeki istinaf talebinin yerinde olmadığı, bu kapsamda ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından terekeye temsilci atanması kararına yönelik istinaf talebinin 6100 sayılı HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine; davalıların, atanan tereke temsilcisinin şahsına yönelik istinaf talepleri yönünden ise tereke temsilcisinin şahsına yönelik itirazların vesayet makamı tarafından incelenmesi ve itirazı reddetmesi halinde itirazın incelenmesi için denetim makamına gönderilmesi gerektiğinden bu kısma yönelik istinaf dilekçesinin usul yönünden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere) 1- ) Kayseri 3....

        Davacı ...’un elbirliği mülkiyetine konu paya dayanarak dava açtığı dava dilekçesi, dosyada mevcut tapu kaydı ve muris ...’un mirasçılık belgesinden anlaşılmış olup,yukarıdaki ilke gereğince elbirliği mülkiyetine konu paya dayanarak dava açan davacıya diğer mirasçıların(diğer elbirliği mülkiyetine tabi ortakların) muvafakatlerinin sağlanması yada terekeye mümessil tayini için süre verilerek tüm ortakların davaya katılımları sağlanarak taraf teşkili tamamlandıktan sonra esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken davacının taşınmazda paydaş olmadığı,davanın tereke adına açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 18.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, miras ortaklığının sürdürülmesinin terekeye temsilci atanabilme şartlarından olduğunu, terekeye temsilci atanırken tüm mirasçıların ortak menfaatinin dikkate alınması gerektiğini, tereke temsilcisinin kim olacağı konusunda tüm mirasçıların anlaşmasının şart olduğunu aksi durumda mahkemece resen mirasçıların dışında bir temsilci atanacağını, öncelikle bu davada mirasçı olarak atanması istenilen T2 ile müvekkili arasında husumet bulunduğunu, mahkemece yine tereke temsilcisi olarak atanan T11 ile müvekkili arasında menfaat çatışması bulunduğunu, Musa'nın yüklenici şirketin yetkilisi İsmail Karagülle ile kayın hısımlığı bulunup müvekkili ile arasındaki husumet sebebi ile taraflı davranışlarda bulunacağının açık olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Feke Asliye Hukuk Mahkemesi 2020/23 Esas sayılı dosyasının 10.03.2021 tarihli duruşmasında davayı takip edebilmeleri için terekeye temsilci atanması için dava açmaları istendiğini, 2021/1 Tereke Sayılı davayı açarak terekeye temsilci atanmasını talep ettiğini, bu davanın mirasçılar arasında görülen bir dava olduğunu, tereke temsilcisinin mirasçıların temsilcisi yani vekili olduğunu, vekilin vekalet ilişkisi devam ederken müvekkiline karşı dava açıp takip edemeyeceğini, mirasçılar arasında açılan davada davayı terekeye mümessil tayin ederek takip edilemeyeceğini, tereke temsilcisinin kendisine temsil yetkisi veren kişiye dava açamayacağını, 10.03.2021 tarihli ara karardan vazgeçilmesini talep ettiğini, dosyada yeterli inceleme yapmadan mirasçılar arasında görülen davaya tereke temsilcisi atayarak yanlış bir karar verildiğini, Feke Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/1 tereke, 2021/4 kararın sayılı usul ve yasaya aykırı...

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, terekeye temsilci tayini istemine ilişkindir. Davacı vekili, muris T5 19/06/2019 tarihinde vefat ettiğini, Kaş Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/558 Esas sayılı dosyasında murisin terekesine temsilci atanması için taraflarına süre verildiğini, Kaş Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/558 Esas sayılı dosyasında tapu iptal ve tescil davasının yürütülmesi için murisin terekesine temsilci atanmasına karar verilmesini istemiştir....

          Dosyanın incelenmesinde terekeye temsilci atanması için yetki verilen Ünye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/586 E sayılı dosyasında davacıya terekeye temsilci tayini için yetki ve süre verildiği görülmüştür. Bilindiği gibi terekeye ait bir hakla ilgili olarak açılacak davalarda kural olarak tereke 4721 sayılı TMK'nın 701 ve devamı maddeleri gereği elbirliği mülkiyete tabi olduğundan yasal istisnalar dışında (örneğin TMK 702/son) tüm mirasçıların birlikte hareket etmeleri veya aynı yasanın 640. maddesine göre terekeye temsilci atanması ve bu yolla davanın yürütülmesi gerekir. Ancak dava halefiyet esasına göre tereke adına değil de kendi miras payı için açılmışsa tüm mirasçıların onayının alınmasına gerek bulunmamaktadır....

          ın terekeye temsilci olarak atanmasına karar verilmiş; Hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan deliller ve dosya kapsamından, ortak muris....'in 01.07.2008 tarihinde vefatıyla dava konusu 43, 319, 330, 331, 393, 437, 516, 527 ve 559 parseller davacı ve davalılara intikal etmiş, terekenin yönetiminde mirasçılar arası uyuşmazlık nedeniyle mahkemece terekeye temsilci atanmıştır. TMK'nun 640. maddesi gereğince atanan tereke temsilcisi özel kayyım niteliğinde olup aynı yasanın 431. maddesinde vasinin atanması usulüne ilişkin kuralların kayyım ve yasal danışmanın atanmasında da uygulanacağı düzenlenmiştir....

            UYAP Entegrasyonu