Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 28/05/2015 gününde verilen dilekçe ile terekeye temsilci atanması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/04/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. Davacı vekili; .... Köyü nüfusuna kayıtlı 01/07/1902 doğumlu ...'in terekesine temsilci atanmasını teminen, Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/432 Esas sayılı tapu iptali ve tescil istemli dava dosyasından verilen yetki belgesine dayanarak muris ... terekesine temsilci atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kabulüne, muris ...'in terekesini Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/432 Esas sayılı dosyasında temsil etmek üzere tereke temsilcisi olarak ...'...

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Hayrabolu Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/94 Esas Sayılı davasında taraflarına terekeye temsilci atanması için süre verildiğini, bu sebeple terekeye temsilci atanması talepli olarak huzurdaki davanın ikame edildiğini, 23/12/2020 tarihli celse itibariyle temsilci adayı Merzuka Yılmaz'ın muvafakatinin alındığını, ancak gelinen noktada mahkemece taraflarına terekeye temsilci atanması için süre veren Hayrabolu Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/94 Esas sayılı dosyası celbederek davanın esasına yönelik inceleme yapıldığını ve nihayetinde davanın esası itibariyle terekeye temsilci atanması konusunda hukuki yararın olmadığına kanaat getirildiğini, diğer bir deyişle, davaya devam için terekeye temsilci atanmasını şart gören Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ara kararı Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından inceleme gördüğünü ve reddedildiğini, böylesi bir karar itibariyle doğal olarak esas davaya devam etmelerinin mümkün olmadığını, Hayrabolu Asliye Hukuk Mahkemesi'nin...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Miras ortaklığına temsilci atanması istemine ilişkin davada ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesi ve ... 1. Sulh Hukuk (Tereke) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, miras ortaklığına temsilci atanması istemine ilişkindir. 3. Sulh Hukuk Mahkemesi, tereke hakimliğinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 1. Sulh Hukuk Mahkemesi (Tereke) ise, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi dahilinde olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4721 Sayılı TMK.'nın 640/2. maddesinde “Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler” hükmü yer almaktadır....

      Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08/02/2012 gününde verilen dilekçe ile tereke tespiti, tereke defterinin tutulması ve temsilci atanması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tereke dosyasından el çekilmesine ve terekeye temsilci atanması ve defter tutma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 11/03/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve katılma yoluyla davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine, 14/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        Bu itibarla saygıdeğer çoğunluğun, davacının davaya devam edebilmesi için ya terekeye mümessil tayin ettirmesi ya da kendisi dışındaki diğer mirasçıların davaya muvafakatini sağlaması gerektiği şeklindeki görüşlerine ve bozma kararının bu kısmına muhalifim.21.06.2018...

          Muris yerleşim yerinde ölmüş ise murisin son yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesi tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri almak zorundadır. Muris yerleşim yerinden başka bir yerde ölmüş ise, o yerin sulh hukuk mahkemesi hakimi murisin ölüm yerinde bulunan mallarının korunması için gerekli önlemleri alır. Bununla ilgili dosyayı ve varsa vasiyetnameyi murisin yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesine göndererek bu ölümü gecikmeksizin bildirir. Önlem alma isteğinin yetki yahut başka bir sebeple reddedilmesi tereke mallarının kaybına sebep olabileceği gibi hak sahiplerine intikal etmeme sonucunu da doğurur. Terekenin tespiti, koruma önlemlerinin alınması ve terekeye temsilci atanması isteğine ilişkin taleplerin duruşma açılmadan inceleneceğine ilişkin yasal bir hüküm yoktur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki miras ortaklığına temsilci atanması davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, TMK'nin 640/3. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile muris ...'in terekesine ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/840 Esas sayılı tapu iptali ve tescil davası ile sınırlı olmak kaydıyla davacı ...'nın temsilci olarak atanmasına karar verilmiştir. Hüküm, bir kısım davalılar vekili tarafından temsilcinin şahsına yönelik olarak temyiz edilmiştir. Miras ortaklığı temsilcisi (TMK m. 640) özel kayyım niteliğindedir. TMK'nin 431. maddesi uyarınca vasi tayinindeki usul kayyım (mümessil) için de uygulanır....

              DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, miras ortaklığına temsilci atanması isteğine ilişkindir. Somut olayda İzmir 7.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/216 Esas sayılı dosyası üzerinden görülmekte olan tapu iptali ve tescili davasında terekeye temsilci atanması talebi ile ilgili davanın kabulüne, T7'nın tereke temsilcisi olarak atanmasına karar verilmiş olup, davalılar T3 ve T6 vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İzmir 7.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/216 Esas sayılı dosyası üzerinden görülmekte olan tapu iptali ve tescili davasında verilen yetkiye istinaden terekeye temsilci atanması davasında mahkemenin terekede mal varlığı bulunup bulunmadığını araştırma yükümlülüğü bulunmamaktadır....

              Somut olayda, terekeye mümessil tayini işlemi miras hükümlerinin uygulanmasıyla sonuçlandırılacağı için genel hükümlere tabi olup tereke hakimliğinin münhasıran görmesi gereken işlemlerden olmadığından uyuşmazlığın davanın ilk açıldığı ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Mirasçılar arasında uyuşmazlık olsa da olmasa da terekeye temsilci atanmasını yasal veya atanmış mirasçılar isteyebilir. Yetkili mahkeme, miras bırakanın yerleşim yeri mahkemesidir. Görevli mahkeme ise , sulh hukuk mahkemesidir. Tereke temsilcisi kayyım gibidir. Tereke temsilcisi olarak mirasçılardan biri atanabileceği gibi üçüncü kişi de temsilci atanabilir. Ancak, mirasçılar arasında çıkar çatışması olduğu usulünce ispat edilirse, mirasçılardan biri terekeye temsilci atanmamalıdır. Miras ortaklığı temsilcisi (TMK 640.madde) özel kayyım niteliğindedir. TMK'nun 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır. TMK'nun 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın yada kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur....

                UYAP Entegrasyonu