"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK'nın 640/3. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile ...'ın terekesine ...'nın temsilci olarak atanmasına karar verilmiştir. Hüküm, davalılar tarafından terekenin tespitine ve temsilcinin şahsına yönelik olarak temyiz edilmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalıların tereke temsilcisi ...'nın şahsına yönelik temyiz itirazının incelenmesine gelince; miras ortaklığı temsilcisi (TMK m. 640) özel kayyım niteliğindedir. TMK'nın 431. maddesi uyarınca vasi tayinindeki usul kayyım (mümessil) için de uygulanır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Almus Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 03/04/2023 tarih 2023/5 Tereke, 2023/2 Karar sayılı ilamıyla davanın usulden reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf eden davacı vekili dilekçesiyle; davanın hasımsız tereke tespiti ve terekeye temsilci atanması davası olduğunu, mahkemece temsilci atanma talebi yönünden talebin tefrik edilip, tereke tespiti yönünden ise davanın usulden reddedildiğini, kararın hatalı olduğunu, davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek yerel mahkemece verilen hükmün kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER : TMK. HMK. Yargıtay İlamı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, terekeye temsilci atanması ve tereke tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece; terekeye temsilci atanmasına yönelik talep tefrik edilmiş, tereke tespitine ilişkin talep ise aktif dava ehliyeti yönünden reddedilmiştir....
Somut olayda terekeye mümessil tayini işlemi miras hükümlerinin uygulanmasıyla sonuçlandırılacağı için genel hükümlere tabi olup tereke hakimliğinin münhasıran görmesi gereken işlemlerden olmadığından uyuşmazlığın davanın ilk açıldığı Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nun 21. ve 22. ( 1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Terekeye Temsilci Atanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tereke temsilcisinin şahsına yönelik olarak temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Miras ortaklığı temsilcisi (TMK.md.640) özel kayyım niteliğindedir. Türk Medeni Kanununun 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır. Türk Medeni Kanununun 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın yada kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur . Vesayet makamının itirazı ret etmesi halinde itirazı denetim makamının incelemesi gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki terekenin tespiti, resmi defterinin tutulması ve terekeye temsilci atanması davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Terekenin tespiti, resmi defterinin tutulması ve terekeye temsilci atanması isteğine ilişkin açılan dava nedeniyle, Karşıyaka 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/1302 Esas sayılı dosyasından verilen 04/02/2016 tarihli kararı ile tereke tespiti ve defterinin tutulması talepleri yönünden dosyanın tefriki ile mahkemenin görevsizliğine ve yargılamaya sadece terekeye temsilci atanması davası yönünden devamına karar verildiği ve tefrik edilen dosyanın Karşıyaka 1....
Bu durumda davanın hemen reddedilmeyip, diğer mirasçıların davaya katılımlarının veya muvafakatlerinin sağlanması ya da terekeye temsilci atanması için davacıya uygun süre verilmesi gerekmektedir. Ancak dava halefiyet esasına göre tereke adına değil de kendi miras payı için açılmış ise tüm mirasçıların onayının alınmasına gerek bulunmamaktadır. Bir ya da bir kısım mirasçı terekeye ait bir mal veya alacaktan yalnız kendi payına düşen kısım için yalnız kendi adına dava açarsa, böyle bir dava reddedilir. Çünkü, bir veya bir kısım mirasçının iştirak halindeki pay üzerinde tasarrufta bulunma yetkisi yoktur. Böyle bir dava diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına da açılmadığından, davaya diğer mirasçıların katılmasına (icazet vermesine) olanak yoktur....
Bu durumda davanın hemen reddedilmeyip, diğer mirasçıların davaya katılımlarının veya muvafakatlerinin sağlanması ya da terekeye temsilci atanması için davacıya uygun süre verilmesi gerekmektedir. Ancak dava halefiyet esasına göre tereke adına değil de kendi miras payı için açılmış ise tüm mirasçıların onayının alınmasına gerek bulunmamaktadır. Bir ya da bir kısım mirasçı terekeye ait bir mal veya alacaktan yalnız kendi payına düşen kısım için yalnız kendi adına dava açarsa, böyle bir dava reddedilir. Çünkü, bir veya bir kısım mirasçının iştirak halindeki pay üzerinde tasarrufta bulunma yetkisi yoktur. Böyle bir dava diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına da açılmadığından, davaya diğer mirasçıların katılmasına (icazet vermesine) olanak yoktur....
Özkan Doksöz'ün tereke temsilcisi atanmasını talep ettiği , mahkemece Hatay Barosu avukatlarından avukat T6 terekeye temsilci olarak atandığı ,davacının terekeye temsilci atanmasına dayanak olan Hatay Barosu Başkanlığının 03.05.2019 günlü işleminin iptali için açılan Hatay 2. İdare Hukuk Mahkemesinin 2019/294- 454 EK sayılı kararı ile idari işlem olmadığından reddine karar verildiği , kararın Gaziantep 4 BİM dairesi kararı ile onandığı ,mirasçı T7'in dosyaya beyan dilekçesi sunduğu temsilci isimlerini bildirerek bu kişilerden birinin atanmasını talep ettiği , davacı bildirdiği tereke adayının tereke temsilcisi olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı T5 vekili istinaf dilekçesinde özetle; Tereke temsilci adayı olan T8 tarafsız olmadığını, aralarında husumet bulunduğunu, adaylığını kabul etmediklerini, aralarındaki husumetin jandarma tarafından tutulan 20.10.2020 tarihli tutanak ile açıkça tespit edildiğini, bu sebeple başka bir tereke temsilcisi adayının belirlenmesini talep ettiklerini, yerel mahkemece atanan tereke temsilcisi ile davalılar arasında tespit edilen husumete rağmen verilen yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Açılan dava, terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir....
Şayet miras ortaklığı mirasın paylaştırılması veya başka bir suretle sona erdirilmişse, bu durumda tereke temsilcisi atanması olanaklı değildir. Ancak mirasçılar tam paylaştırma değil de, kısmi paylaştırma yoluna gitmiş olsalar bile kuşkusuz böyle bir kısmi paylaştırma durumunun varlığı, miras ortaklığını sona erdirmeyeceğinden paylaşılmayan kısımda miras ortaklığı devam edeceği için, o kısmın idaresi bakımından tereke temsilcisi atanması olanaklıdır. Nitekim bir kararında Yargıtay da, mirasçıların terekenin değerlerinin bir kısmını paylaşmaları durumunda, paylaşılmayan kısım için tereke temsilcisi atanmasının olanaklı olduğunu içtihat etmiştir Tereke temsilcisi atanması bakımından şekli şartların sonuncusu, tereke temsilcisine ilişkin ihtiyacın başka şekillerde karşılanmamış olmasıdır. Gerçekten de tereke temsilcisinin atanmasıyla birlikte, mirasçılar vasıtasıyla terekenin idaresiyle ilgili olarak ortaya çıkan yetersizlik ortadan kaldırılmalıdır....