Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde açılan babalık davası sonucunda, muris Yavuz Saraylıoğlu’nun resmi mirasçısı olarak kaydedildiğini, murisin vefatından sonra açılan babalık davasının yargılamasının uzun zaman alması nedeniyle, murise ait malvarlığının bir kısmı üzerinde diğer mirasçılar tarafından tasarrufta bulunulduğunu ve buna ilişkin müvekkilinin haklarının teslim edilmediğini, öncelikle murise ait terekenin tespit edilmesi amacıyla İstanbul Anadolu 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/61 E. Sayılı dava dosyası ile Tereke Tespit Davası açıldığını, yargılamasının sürmekte olduğunu, TMK'nun 683....
Yargıtay 14.HD'nin 2021/715 Esas 2021/2143 Karar sayılı ilamına göre, "Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş terekeye ait olduğu bildirilen mal varlığı unsurlarını tespit edip deftere geçirmek, bunlardan muhafazası mümkün olmayanlar varsa satıp paraya çevrilmesini sağlamak ve menkuller için de para, döviz vb. varsa bunları tereke malvarlığı olarak bankaya yatırmak; altın vb. ziynet eşyaları varsa bunları tereke mahkemesi kasasına alıp kaydetmek; diğer eşyaları ise ilgilisine veya üçüncü bir kişiye yediemin sıfatıyla teslim etmek ve böylece tespit edilen eşyaları kararda göstermekten ibarettir....
Malların çalınmaması için tedbir ittihazı, malları deftere geçirmek, zamanaşımını kesmek için derhal dava açmak, bir otelin, gazinonun müşterilerinin dağılmaması için vergi vermek, davaya mani olmak için müstacel borçları ödemek alelade idarenin istilzam ettiği muamelattandır..." denilmek suretiyle mirasçının eyleminin tereke işlerine karışma olarak değerlendirilebilmesi için onun bu eylemde bulunurken hangi maksatla hareket ettiğinin belirlenmesi gerektiğini, mirasçının amacının mirasçı sıfatı ile terekede tasarruf değilse, eylemlerinin tereke işlerine karışma olarak nitelendirilmeyeceği ve ret hakkının düşmesine sebebiyet verilmeyeceği benimsenmiştir....
ve tedbir altına alınarak terekenin yönetilmesi zorunluluğu doğduğunu, bu nedenlerle; Türkiye İş Bankası Fethiye Şubesi'nde bulunan müvekkili Beytiye Sevinç - T4 adlarına ortak kasanın açılmasını, kasa mevcudunun tespit edilmesini, kasa mevcudunun tedbir altına alınmasını, Aile Mahkemesinde açacakları tasfiye davası sonuna kadar terekenin yönetilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Tereke borçlarından bu sıfatını kaybetmemiş tüm mirasçılar, üçüncü kişilere karşı kişisel olarak (4721 Sayılı TMK mad. 599/2) ve müteselsilen (TMK mad. 641) sorumludurlar. Bu nedenle davacıların bu iddialarına da itibar edilememiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın reddine ve takibe yönelik tedbir kararı uygulanmadığından davalı lehine icra tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın REDDİNE, Tedbir uygulanmadığından davalı lehine icra tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına, 2-Alınması gerekli ...-TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan ...-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan ...-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA, 4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan ......
ın, davalı nezdinde bulunan hesaplarının üzerlerine tereke dosyasından tedbir koyulmuş olmasına rağmen, mirasçı...,... ve...'e ödenmiş olan toplam 623.960,80 USD'nin ödeme tarihi olan 04.08.2000'den itibaren işleyen faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından temyiz edilen karar, Dairemizce onanmıştır. Davalı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1-Dava, hakkında tedbir kararı bulunan murise ait hesaptaki paraların davalı Banka tarafından mirasçılara ödenmesi nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Davacı vekili,...Terekesine İdare Memuru atandığını, müteveffa...'...
tespit edilecek miktarın varislere adil bir şekilde dağıtılmasını talep etmiştir. 2....
Şayet miras ortaklığı mirasın paylaştırılması veya başka bir suretle sona erdirilmişse, bu durumda tereke temsilcisi atanması olanaklı değildir. Tereke temsilcisi atanması bakımından şekli şartların sonuncusu, tereke temsilcisine ilişkin ihtiyacın başka şekillerde karşılanmamış olmasıdır. Gerçekten de tereke temsilcisinin atanmasıyla birlikte, mirasçılar vasıtasıyla terekenin idaresiyle ilgili olarak ortaya çıkan yetersizlik ortadan kaldırılmalıdır. Ancak bu amaca başka yollarla zaten ulaşılmışsa, tereke temsilcisi atanmasına gerek yoktur. Son olarak kuşkusuz mahkeme her başvuru durumunda tereke temsilcisi atamakla yükümlü değildir. Ancak genel olarak terekenin rasyonel bir şekilde korunması ve idaresi imkansız veya önemli ölçüde güçleşmişse, mirasçının talebine uygun olarak mahkemece tereke temsilcisi atanması gerekir....
-KARAR- Temyiz incelemesine esas olmak üzere; .... 2000/1096 E 2001/1337 K sayılı ilamı ile ..., ..., Mehmet Kahyalar ve ...’ın terekesine..... tereke temsilcisi olarak atandığı, geri çevirme ile ..... yargılama sırasında 16.01.2003 tarihinde öldüğünün tespit edildiği, mahkemece, yeni bir tereke temsilcisi atanıp atanmadığının .... 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne sorulduğu, ne var ki dosya esasının eski olduğu gözetilmeden ..... 3....
Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2000/1096 E 2001/1337 K sayılı ilamı ile ..., ........... tereke temsilcisi olarak atandığı, geri çevirme ile ..... yargılama sırasında 16.01.2003 tarihinde öldüğünün tespit edildiği, mahkemece, yeni bir tereke temsilcisi atanıp atanmadığının ..... 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne sorulduğu, ne var ki dosya esasının eski olduğu gözetilmeden .... 3. Sulh Hukuk Mahkemesince UYAP üzerinden sorgulama yapılarak herhangi bir dava kaydına rastlanmadığı bildirilmiştir. .... 3....