Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilindiği üzere, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Nitekim, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçı veya mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkında olduğu gibi karar düzeltmeye getirmek de miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Tüm bu açıklamalar karşısında, davayı takip yetkisi sona eren davacı vekilinin karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, alınan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 20/06/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi....

    , terekeye ait gayrimenkullerin tereke temsilcisi tarafından düşük miktarla kiraya verildiğini, pek çok menkul malın kaybolduğu halde mahkeme hakiminin tereke temsilcisini isticvap etmeyerek terekenin zarar görmesine göz yumduğunu, geç rapor sunan bilirkişiye yüksek bilirkişi ücreti takdir ettiğini, önceki tereke temsilcisi avukatının isticvap edilmediğini pek çok yönde dilekçe verdiği halde yerine getirilmediğini, mahkeme hakiminin yapmadığı işlemler sebebiyle terekenin ve kendisinin zarara uğradığını..." belirterek reddi hakim talebinde bulunmuştur....

      SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2022 NUMARASI : 2021/25 2022/5 DAVA KONUSU : Tereke (Resmen Yönetilme Ve Tasfiye İstemli) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İzmir Bolçova Vergi Dairesi Müdürlüğü vekilinin dava dilekçesinin özetle: dairelerinin 3130207283 vergi numaralı T.C....

      SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/08/2021 NUMARASI : 2021/47 2021/82 DAVA KONUSU : Tereke (Tespit İstemli) KARAR : Taraflar arasında açılmış bulunan dava dosyası incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili banka ile müteveffa İbrahim Karatepe arasında 09/01/2018 tarihinde taşıt kredi sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşme neticesinde 34 XX 841 plakalı aracın müvekkili banka lehine rehin veriliğini, borçlunun söz konusu borcu ödememesi üzerine takibe geçileceği sırada borçlunun vefat ettiğinin öğrenildiğini, akabinde mirasçıların tespiti için İstanbul 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/282 esas sayılı dosyasından mirasçılık belgesi istemiyle dava açıldığını, mahkemeden alınan karara istinaden mirasçılar aleyhine İstanbul 9. İcra Müdürlüğünün 2021/5704 esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, mirasçılardan Şebnem Karatepe'nin 27/07/2020 dava tarihli İstanbul 1....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/253 Esas sayılı muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tenkis istemli davanın iş bu dava için bekletici mesele yapılmasını, tereke tespit edildikten sonra paylaşıma karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu hesap numaralarındaki bakiyeler üzerindeki ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 699. maddesi paylaşmanın nasıl yapılacağı başlığını taşımakta ve bu maddeye göre paylı mülkiyet aynen bölüşüm ile son bulacağı gibi bedeli paydaşlar arasında dağıtılmak suretiyle satış yolu ile de son bulabilir. Paylaşmada kural olarak ya malın belli bir kesimi paydaşlara aynen verilmek ya da satılarak satış sonunda elde edilecek paranın dağıtımı şeklinde yapılır....

        Bu nedenle davalıların tereke mümessili olarak mı, davacıların vekili olarak mı, vekaletsiz iş görme hükümlerine göre mi sorumlu olduklarının tespiti gerekir. Bunun için öncelikle terekeye temsilci tayinine dair dosya delil olarak bu dosya içine alınarak, terekenin tasfiyesine kadar terekedeki haklar nedeniyle ancak tereke temsilcisine karşı dava açılabileceği (TMK.md.640) gözetilmek suretiyle davalı ...’nin taraf sıfatı incelenmek gerekirken, bu hususun incelemesiz bırakılması usul ve yasaya uygun görülmemiştir. Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK.md.6). İspat külfeti önce ödenenden fazla gelir elde edildiğini iddia eden davacılara düşmektedir. Davacılar davaya konu taşınmazların kira getirisine ilişkin delil sunmamıştır. Davalı taraf ise bu hususta kira sözleşmelerini ve davacılara kira payı ödemelerine dair dekontlarını sunmuştur....

          Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı terekeye iade istemli açılmış, terekenin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu, dava dışı başka mirasçının bulunduğu, davada yer almayan mirasçının olurunun alınması veya TMK’nın 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile yargılamanın sürdürülmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyulduktan sonra davaya dahil edilen diğer mirasçı Abdullah davanın reddini savunup, davaya karşı koymuştur. O halde davada terekenin temsil edildiği söylenemez. Başka bir söyleyişle davanın görülebilirlik koşulu gerçekleştirilmedikçe davanın yürütülmesine olanak bulunmayıp, tereke temsilcisi aracılığı ile davanın sürdürülmesi zorunludur....

            Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı ... ve ... tereke temsilcisi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı ... ve ... tereke temsilcisi vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Uygulama kadastrosu sırasında, ... İli ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda ... ve ... adına kayıtlı bulunan 1008 ada 74 parsel 15.078,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, aynı ada ve parsel numarası ile 14.681,45 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında murisi ...'e ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında ... tereke temsilcisi ...'de ...’e ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği iddiasına dayanarak davaya katılmıştır....

              Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp, bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez. Mirasçıların, tespit olunanlara "Onay" vermeleri veya benimsemeleri, onları tespiti yapılmamış olan borçlara ilişkin sorumluluktan kurtarmayacağı gibi, tespit edilmemiş olan tereke alacakları için de talepte bulunamayacakları anlamına gelmez. Mirasçılar, terekenin tespitine rağmen, birbirlerine yahut üçüncü kişilere karşı tespit edilmiş veya edilmemiş (deftere yazılmış veya yazılmamış) olanları ihtilaf konusu yapabilirler....

                ün terekesine ...’in tereke temsilcisi olarak atandığı, gerekçeli karar kendisine tebliğ edilen tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın tereke temsilcisi ...'e tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ne var ki, davacı mirasçıların davada takip yetkisinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakkı da bulunmamaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu