"İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi (Tereke mahkemesi sıfatıyla) Eldeki davada Boyabat Asliye Hukuk ve Boyabat Sulh Hukuk (tereke mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mülkiyet hakkına dayalı tespit davasıdır. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının tapu kaydında yapılan yanlışlığın düzeltilmesini talep ettiği ve bu hali ile talebin çekişmesiz yargı işi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise, davacının talebinin terekenin tespiti niteliğinde olmayıp tespit davası niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi (Tereke Mahkemesi sıfatıyla) Eldeki davada ... Asliye Hukuk ve ... Sulh Hukuk (Tereke Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mülkiyet hakkına dayalı tespit davasıdır. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının terekenin tespitini talep ettiği ve bu hali ile talebin çekişmesiz yargı işi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise, davacının talebinin terekenin tespiti niteliğinde olmayıp tespit davası niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda; davacı, büyükannesi ...'nın babası ..., dedesi ise ... olduğunu, dede ...'den başlayarak oğul ... ve onun kızı büyükannesi ...'...
Tereke tespiti, delil tespiti niteliğinde olduğundan, bu davaya asli veya feri müdahalede bulunulması da söz konusu olamaz. Müdahilin talep ettiği kira bedellerinin ödenmesi konusuyla ilgili, mirasçılara karşı tespit niteliğindeki bu davadan sonra dava açması da mümkün bulunduğuna göre, temyiz edeninin taraf sıfatı bulunmadığından ve kararın temyiz kabiliyeti bulunmadığından temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Müdahil davacı ... vekilinin temyiz dilekçesinin ve temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle REDDİNE, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden dahili davacıya iadesine, 20.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ölüm tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkca belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır. (TMK m. 605) Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması, terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklanan şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez. Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre murisin herhangi bir aktifinin bulunmadığı ve borca batık durumunda olduğu açıkca anlaşılmaktadır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, murisin ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındakimenfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Gerekçeli karar ve taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinin tereke temsilcisine tebliğe çıkarılmadığı anlaşılmakla, gerekçeli karar ve taraf vekillerinin temyiz dilekçesinin tereke temsilcisine usulüne uygun olarak tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra, 2-... Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/172 Sor.sayılı Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararında trafoların ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1956 yılında yapılan kadastro sonucu Süveğen Köyü çalışma alanında bulunan 583 parsel sayılı 36.600 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kadimden beri köy halkının hayvan otlattığı çayırı olması nedeniyle Köy Tüzel Kişiliği adına tespit edildikten sonra tescile tabi olmaması nedeniyle 23.01.1959 tarihinde özel siciline kaydedilmiştir. Davacı ve tereke temsilcisi ...; irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın murisi İmdat Polat adına tescili istemiyle 26.03.2014 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı (tereke temsilcisi) ... tarafından temyiz edilmiştir....
Sulh Hukuk (Tereke) Mahkemesi ile Bursa 3. Sulh Hukuk Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığı Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 15.12.2014 gün ... sayılı ilâmıyla Bursa 1. Sulh Hukuk (Tereke) Mahkemesi yargı yeri olarak belirlenmek suretiyle giderilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 23/2. maddesi uyarınca 17. Hukuk Dairesince verilen merci tayini kararının mahkemeleri bağlayıcılığı özelliği vardır. O halde, uyuşmazlığın Bursa 1. Sulh Hukuk (Tereke) Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; Bursa 1. Sulh Hukuk (Tereke) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03/05/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....
İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları mahalli bilirkişi beyanları doğrultusunda davanın kısmen kabul kısmen reddine; birleşen 1983/117 Esas sayılı dosya davacısı ...Yolu, birleşen 1983/119 Esas sayılı dosya davacısı ..., birleşen 1983/120 Esas sayılı dosya davacısı ...’nın davalarının ayrı ayrı reddine, sırasıyla 484 , 497 ve 498 parsellerin tespit gibi ham toprak vasfıyla Hazine adına tesciline; diğer şahıslar tarafından açılan birleşen davaların kabulü ile kadastro tespitlerinin iptali ile davacılar adına tescillerine; davacı Hazine tarafından açılan asıl ve birleşen davaların reddi ile dava konusu ettiği tüm taşınmazların tespit gibi tesciline; birleşen 2016/23 Esas sayılı dosya yönünden davacı Tereke Temsilcisi ...’ın davasının reddine, dava konusu 102 ada 1 parsel taşınmazın Tire İlçe Kadastro Biriminin 11.05.2018 tarihli ve E. 1341502 sayılı yazılarına ek krokide belirtildiği şekilde 5.998.075,29 m2...
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı tereke temsilcisi vekili ile feri müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, tereke temsilcisi ve davacı Kurum vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. I-İSTEM: Davacı, davalı işverene ait işyerinde 1.12.1979-1.12.2012 arasında geçen hizmetinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.esini talep etmiştir. II- CEVAP: Davalılar ve feri müdahil Kurum vekili, davanın reddini savunmuştur....
Mirasın reddini tespit ve tescil eden Sulh hukuk mahkemesine mirasçı tarafından bir başvuru yapılmadığına göre; sonradan tereke alacaklısı tarafından yapılan iflas hükümlerine göre tasfiye talebiyle ilgili olarak; tevdi edildiği Sulh hukuk mahkemesi tereke işleriyle görevli Ahkamı Şahsiye Mahkemesi ise, bu talebi işin esasına girerek tasfiye kararıyla birlikte tasfiyeyi yürütüp sonuçlandırması; ahkamı şahsiye işleriyle görevlendirilmemiş ise de; bir gönderme kararı ile ilgili Ahkamı şahsiye işlerine bakan Sulh Hukuk Mahkemesine dosyayı göndermesi gerekirdi. Mahkemece böyle bir yol izlenmemiştir. Açıkladığım şekilde işlem yapılmak üzere hükmün bozulması gerektiğini düşünüyor; değerli çoğunluğun kararın kesin olduğu ve bu sebeple temyiz edilemeyeceğini kabul eden talebin reddi kararına katılmıyorum...