Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesinde yer alan "ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır." hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkindir. Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp, mirasçıların iyiniyetli ya da kötü niyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Mirasbırakanın ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, mirasbırakanın tüm malvarlığı tekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması, terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen, Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesinde açıklanan şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine mâl eden mirasçı, mirası reddedemez....

    TMK 612 maddesi hükümlerine göre resmi tasfiye işlemi yürütülen terekeye ilişkin olarak , tereke temsilen yürütülen iş bu davada avukat aracılığı ile duruşmalara katılım isteniyor ise tereke temsilcisinin Kilis Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/23 tereke ve 2020/7Karar sayılı kararını eklemek sureti ile HMK 76 maddesine uygun şekilde noterden adı geçen avukata vekaletname vermesi ve bu vekaletnameye göre Av. T4'in duruşmaya katılarak davaya devam etmesi gerekmektedir. Mahkemesince bu husus göz ardı edilerek tereke temsilcisinin yazılı beyanı esas alınarak Av. T4'in terekenin vekili şeklinde kabul edilip, duruşmalara katılmasının sağlanması ve tereke lehine vekalet ücreti takdir edilmiş olması hatalıdır. Bu yönü ile de ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiştir....

    TMK 612 maddesi hükümlerine göre resmi tasfiye işlemi yürütülen terekeye ilişkin olarak , tereke temsilen yürütülen iş bu davada avukat aracılığı ile duruşmalara katılım isteniyor ise tereke temsilcisinin Kilis Sulh Hukuk Mahkemesinin ... tereke ve ... Karar sayılı kararını eklemek sureti ile HMK 76 maddesine uygun şekilde noterden adı geçen avukata vekaletname vermesi ve bu vekaletnameye göre Av. ... ...'in duruşmaya katılarak davaya devam etmesi gerekmektedir. Mahkemesince bu husus göz ardı edilerek tereke temsilcisinin yazılı beyanı esas alınarak Av. ... ...'in terekenin vekili şeklinde kabul edilip, duruşmalara katılmasının sağlanması ve tereke lehine vekalet ücreti takdir edilmiş olması hatalıdır. Bu yönü ile de ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiştir....

      Mahkemece, satış işleminin murisin gerçek iradesini yansıtmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne ilişkin karar Dairece; “...vekaletin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemli davada tereke elbirliği mülkiyetine tabi olduğundan pay oranında açılan davanın dinlenme olanağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karara verilmesi doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir....

        Murisin ölümü ile tereke bütün aktif ve pasifi ile mirasçılarına geçer. Murisin vergi, prim vb. borçları da terekenin pasifi içerisinde olup terekeye dahildir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2 md). TMK.nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı mirası reddedemez....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dairemizin 29.05.2019 tarih, 2016/5255 Esas, 2019/4079 Karar sayılı geri çevirme ilamı ile; dosya içerisinde davacı ...’nın, gerek kendi adına gerekse tereke temsilcisi sıfatıyla tereke adına Av. ...'a verdiği vekaletnamenin bulunmadığı belirtilerek, adı geçene vekalet verilmiş ise (hem davacı adına, hem tereke adına) vekaletnamenin aslının ya da onaylı örneğinin dosya içine konulması, vekalet verilmemiş ise durumun belgelendirilerek bildirilmesi istenmiş; ancak mahkemece sadece davacının kendi adına verdiği vekaletname dosya içerisine alınarak, avukatın tereke adına vekaletnamesi bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturulmamıştır. Belirtilen nedenle; Davayı tereke adına temyiz eden Av. ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tereke hukukuna ilişkin davada ... 2. Sulh Hukuk (Tereke) Mahkemesi, ... Sulh Hukuk Mahkemesi ve ... Sulh Hukuk (Tereke mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, tereke teslimine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 589. maddesinde "miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi, istem üzerine veya re’sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır.", aynı Yasanın 19. maddesinde de "Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyeti ile oturduğu yerdir" hükümlerine yer verilmiştir. Zabıta araştırması ve tüm dosya kapsamından, huzurevinde ölen müteveffanın ... Köyü nüfusuna kayıtlı olduğu, bekar öldüğü, kimsesizler mezarlığına gömüldüğü, nüfus aile kayıt sistemindeki ......

            Ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır. Bu olgunun saptanması için her zaman dava açılabilir. Bu hüküm çerçevesinde, mirasın hükmen reddi bir süreye tabi olmayıp, mirasçılar, alacaklılara karşı açacakları tespit davası ile terekenin borca batık olduğunun tespitini her zaman isteyebilecekleri gibi, mirasçılara karşı açılacak davada defi olarak da her zaman terekenin borca batık olduğu ileri sürülebilecektir. 610’uncu maddesinde, yasal süre içinde mirası reddetmeyen mirasçının, mirası kayıtsız koşulsuz kazanmış olacağı, ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan, ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine mal eden mirasçının, mirası reddedemeyeceği hüküm altına alınmıştır....

              Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesince, davacı ... terekesine ...’in tereke temsilcisi olarak atanması sonucunda davacı ... mirasçılarının davayı takip etme hakları ortadan kalkacağından İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etme haklarının bulunmadığı, tereke temsilcisinin istinaf dilekçesinde istinaf sebebi ileri sürülmediği gerekçesi ile bir kısım ... mirasçısının ve tereke temsilcisinin istinaf dilekçesinin reddine; İlk Derece Mahkemesi kararında davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin yerinde ve isabetli olduğu, davacı ve davalı sıfatının birleştirilmediği gerekçesi ile davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353-1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş, kararın tereke temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, tereke temsilcisinin süresinde kararı temyiz etmediği gerekçesi ile ek karar ile tereke temsilcinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. V....

                Sulh Hukuk Mahkemesinin 24.12.2014 tarihli, 2014/263 esas ve 2014/1092 karar sayılı ilamı ile mirasbırakan ...’ın terekesine Av. ...’ın temsilci olarak atandığı, tereke temsilcisine usulüne uygun olarak tebligatların yapıldığı, ancak tereke temsilcisinin yargılamaya katılmadığı, mahkemece 19.01.2017 tarihli celsede tereke temsilcisinin duruşmada hazır olmadığı ve mazeret bildirmediği gerekçesiyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, mirasçı ... vekilinin 30.01.2017 tarihli dilekçesiyle yenileme talebinde bulunduğu, mahkemece 06.02.2017 tarihli ara karar ile tereke temsilcisi tarafından yenileme talebinde bulunulmadığı gerekçesiyle mirasçı ... vekilinin talebinin reddine karar verildiği, 21.04.2017 tarihinde de dosyanın işlemden kaldırılmasına rağmen üç ay içerisinde yenilenmesi talebinde bulunulmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, gerekçeli karar kendisine tebliğ edilen tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, kararın davayı açan mirasçı Melihat...

                  UYAP Entegrasyonu