Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bendi hükümden çıkarılarak yerine "davacı tarafından yapılan 380,00 TL yargılama giderinin tereke hesabından alınarak davacıya verilmesi" ibaresinin eklenmesine, yine hükme 16. Bentten sonra gelmek üzere 17 .bent olarak " Davacı lehine AAÜT hükümleri gereği 5.500,00 TL vekalet ücretinin tereke hesabından alınarak davacıya verilmesine" ibaresi eklenmek ve diğer paragrafların buna göre teselsül ettirilmek suretiyle hükmün düzeltilerek davacı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1- b-2.maddesi gereği esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Alaçam Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 09/01/2023 tarih 2022/1 Tereke, 2023/1 Karar sayılı ilamına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün 16. Bendi hükümden çıkarılarak yerine "davacı tarafından yapılan 380,00 TL yargılama giderinin tereke hesabından alınarak davacıya verilmesi" ibaresinin eklenmesine, yine hükme 16....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tereke davasının yapılan yargılaması sonunda, ... ve Seydişehir Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, ölen ...’ın üzerinde bulunan eşyaların mirasçılarına teslim edilmesi istemine ilişkindir. ..., MK.589.maddesi uyarınca terekeye ilişkin işlemlerde mütevaeffanın ölmeden önceki son yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu, ölenin ikametgah adresinin “. Köyü .../...” olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. Seydişehir Sulh Hukuk mahkemesi ise, müteveffanın mernis ölüm tutanağında ikametgah adresinin “Yenişehir-...” olduğunun belirtildiği gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur....

    Demetevler Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürlüğü 20.07.2014 tarihli yazısı ile, huzurevlerinde kalmakta olan ...’ın 02.05.2014 tarihinde vefat ettiği bildirilerek müteveffaya ait olup saptama formunda belirtilen eşyalarla ilgili tereke teslim işleminin yapılmasını istemiştir. Mahkeme, ...’ın terekesinden el çekilmesine, müteveffaya ait tereke eşyalarının davacılar vekili Av. ...’a teslimine karar vermiştir. Hükmü, mirasçı ... temyiz etmiştir. Avukat ... mirasçılar vekili olmasına karşın hüküm fıkrasında davacılar vekili olarak gösterilmiş olması doğru görülmemiş ise de belirtilen husus, kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nun 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

      (TMK. m.612) Gerçekleşen bu hukuki duruma göre, ortada tereke malını teslim alabilecek bir mirasçı bulunmamakta ve “kendiliğinden iflas hükümlerine göre tasfiyeye tabi bir tereke” bulunmaktadır. Somut olayda, en yakın mirasçıların tümü tarafından miras reddedilip red beyanını tespit eden mahkemece terekenin re’sen tasfiyesine karar verilmiş olduğundan alacaklının iflas masasına alacağını kaydetme hakkı bulunduğundan mirasçılık belgesi verilmesini istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır. Mahkemece hukuki yarar yokluğu nedeni ile talebin reddine karar verilmesi gerekirken mirasçılık belgesi verilmesi doğru görülmemiş ise de bu hususta temyiz bulunmadığından yanlışlığa işaret edilerek hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 20.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Cemiyeti lehine tüm tereke vasiyetinde bulunduğunu açıklayarak muris Bedia Sanal'ın terekesinin tespit edilmesini istemiştir. İhbarda bulunan Hazine vekili, murisin mirasçısı olduğunu, terekenin kendilerine teslim edilmesini savunmuştur. Mahkemece kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, ihbarda bulunulan Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz dilekçesine ekli Baş Hukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü'nden temyizden vazgeçmeye ilişkin olur alan ihbar olunan Hazine vekili, mahkeme hakimi tarafından havale edilen 29.05.2013 havale tarihli dilekçesinde, ... 13. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/90 Tereke, 2013/10 Karar sayılı hükmüne yönelik temyiz talebinden feragat ettiklerini bildirmiştir....

          SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/07/2023 NUMARASI : 2022/31 E 2023/60 K DAVA KONUSU : Tereke (Resmen Yönetilme Ve Tasfiye İstemli) KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil kurumun, vergi sorumlusu olan Davut ER 11/08/2018 tarihinde vefat ettiğini, adına kayıtlı 34 XX 499 plakalı aracı olduğu başka malvarlığına rastlanılmadığını, müteveffanın 7.950,00 TL vergi borcu bulunduğunu, murisin mirasçılarının Samsun 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/1217 Esas 2018/1192 Karar sayılı kararı ile reddettiğini, bu nedenle icra takibi başlatılmadığından terekenin tasfiyesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Samsun 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 11/07/2023 tarih 2022/31 Tereke, 2023/60 Karar sayılı ilamıyla davanın kabulüne karar verilmiştir....

          Davalı şirketin 16/05/2018 tarihli genel kurul toplantısında tereke temsilcisi olan ...'e genel kurula çağrı tebligatı gönderilmemiş ve tereke temsilcisi genel kurula katılmadığı gibi miras ortaklığının sahip olduğu % 45 oranındaki şirket payı yönünden alınan kararlarda oy kullanamamıştır. Mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında miras ortaklığını oluşturan mirasçılara tebligatın yapıldığı ve bu ortakların da toplantıya katıldığı, miras ortaklığının toplantıya katılmış sayılacağını, ayrıca tereke temsilcisine tereke mahkemesince genel kurula katılması için ayrı yetki verilmediğinden, temsilcinin genel yetkili tereke temsilcisi olamayacağını belirtmiş ise de Tereke İdare memuru ... yukarıda gerekçelendirildiği üzere genel kurul toplantısından önce tereke idare memuru olarak atanmış olup TTK 432-477 mad'leri birlikte değerlendirildiğinde genel kurul toplantısına katılmak ve oy kullanmak için özel ve ayrı bir izin veya yetki verilmesine gerek yoktur....

            Davalı şirketin 16/05/2018 tarihli genel kurul toplantısında tereke temsilcisi olan ...'e genel kurula çağrı tebligatı gönderilmemiş ve tereke temsilcisi genel kurula katılmadığı gibi miras ortaklığının sahip olduğu % 45 oranındaki şirket payı yönünden alınan kararlarda oy kullanamamıştır. Mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında miras ortaklığını oluşturan mirasçılara tebligatın yapıldığı ve bu ortakların da toplantıya katıldığı, miras ortaklığının toplantıya katılmış sayılacağını, ayrıca tereke temsilcisine tereke mahkemesince genel kurula katılması için ayrı yetki verilmediğinden, temsilcinin genel yetkili tereke temsilcisi olamayacağını belirtmiş ise de Tereke İdare memuru ... yukarıda gerekçelendirildiği üzere genel kurul toplantısından önce tereke idare memuru olarak atanmış olup TTK 432-477 mad'leri birlikte değerlendirildiğinde genel kurul toplantısına katılmak ve oy kullanmak için özel ve ayrı bir izin veya yetki verilmesine gerek yoktur....

              İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sırasında 27/01/2015 tarihli tensiben verilen 13 numaralı ara kararında özetle; tereke tespiti davalarının delil tespiti niteliğinde olduğunu, istihkak davası niteliğinde olmadığını, bu nedenle mahkemece yapılması gereken işin terekeye ait olduğu bildirilen mal varlığı unsurlarını tespit edip deftere geçirmek, bunlardan muhafazası mümkün olmayanlar varsa satıp paraya çevrilmesini sağlamak ve menkuller için de para, döviz vb. varsa bunları tereke malvarlığı olarak bankaya yatırmak; altın vb. ziynet eşyaları varsa bunları tereke mahkemesi kasasına alıp kaydetmek; diğer eşyaları ise ilgilisine veya üçüncü bir kişiye yediemin sıfatıyla teslim etmek ve böylece tespit edilen eşyaları kararda göstermekten ibaret olduğunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389/1 maddesinin: “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız...

              DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) DAVA TARİHİ : 16/05/2023 KARAR TARİHİ : 12/10/2023 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; ... İnş. Tic. ve San. A.Ş firmasının ...'in %48,31, ...'in %51,68 ve ...'nin %001 hisse ortaklık ile 1980 yılında .... 'da kurulduğunu, yönetim kurulunun tek kişiden oluştuğunu, yönetim kurulu başkanının ... ...'in 07/04/2022 tarihinde vefat ettiğini, yönetim kurulu olmadığından şirketin organsız kaldığını, genel kurul yapılabilmesi için .... sayılı dosyasında SMMM ...'nın TMK 427/4 maddesi gereğince kayyım olarak atanmasına karar verildiğini, genel kurulda ... ...'in hisselerinin temsil edilebilmesi açısında da .... tereke dosyası ile tereke temsilcisi atandığını, 03/05/2023 tarihinde genel kurulun yapıldığını, ...'ün yönetim kurulu başkanı olduğunu, davalı şirketin ......

                UYAP Entegrasyonu