"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Terekeye temsilci atanması ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki terekeye temsilci atanması davasının kabulüne dair ... 2....
Davacı ..., çekişmeli taşınmazlardaki davalılar... ve ... paylarının müşterek murisleri ...’tan intikal ettiğini ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediğini ileri sürerek miras payına yönelik olarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır....
Koruma amaçlı defter tutmada, kaydedilen tereke unsurlarının değerlerinin yazılması zorunlu değildir, zira amaç terekenin değerini belirlemek değil terekeyi saptamaktır. Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş terekeye ait olduğu bildirilen mal varlığı unsurlarını tespit edip deftere geçirmek, bunlardan muhafazası mümkün olmayanlar varsa satıp paraya çevrilmesini sağlamak ve menkuller için de para, döviz vb. varsa bunları tereke malvarlığı olarak bankaya yatırmak; altın vb. ziynet eşyaları varsa bunları tereke mahkemesi kasasına alıp kaydetmek; diğer eşyaları ise ilgilisine veya üçüncü bir kişiye yediemin sıfatıyla teslim etmek ve böylece tespit edilen eşyaları kararda göstermekten ibarettir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 30/11/2011 tarih ve 2011/1956 Esas sayılı veraset ilamına istinaden mirasçılar T2, T1 ve Orhan Bayraktutan adına intikal ettiği anlaşılmıştır. Asıl dava, davacı ketmi verese iddiasına dayalı olarak payı oranında tapu iptal ve tescil talebinde bulunmuştur. Bilindiği gibi terekeye ait bir hakla ilgili olarak açılacak davalarda kural olarak; tereke 4721 Sayılı Türk Medeni Yasası’nın 701 ve devam eden maddelerine göre elbirliği mülkiyetine tabi olduğunudan yasal istisnalar dışında(örneğin TMK 702/son) tüm mirasçıların birlikte hareket etmeleri veya aynı yasanın 640. maddesine göre terekeye temsilci atanması ve bu yolla davanın yürütülmesi gerekir. Davacının terekeye iade talebi bulunmamaktadır....
Böyle bir dava, diğer mirasçıların da paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına da açılmadığından, davaya diğer mirasçıların katılmasına (icazet vermesine) ve tereke temsilcisinin de, bir mirasçının yalnız kendi payı için açtığı davaya icazet verip davayı devam ettirmesine olanak yoktur. 6.3.2.Somut olayda davalı ...'ün babası ... dava tarihi itibariyle sağ olduğundan ve davacıların murisi ...'nın mirasçısı olmadığından terekeye karşı 3. kişi durumundadır....
Dava, Türk Medeni Kanununun 589. ve devamı maddelerinde yer olan "koruma önlemi" olarak ölüm tarihi itibariyle terekeyi oluşturan unsurları belirlemek, böylece olası ihtilaflarda başvuru kaynağı oluşturmak, bu sayede terekenin içeriği ile ilgili ölüm anındaki durumu öğrenme imkanını elde etmeye yönelik olarak terekede bulunan mal ve hakların tespitine ilişkindir. Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp, bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir....
Davada, iştirak halinde mülkiyetin gereği miras yoluyla terekeye dahil olan taşınmaz ile ilgili kira parasının tespiti talebi ortaklardan sadece üçü tarafından diğer iki mirasçı da davalı olarak gösterilmek suretiyle dava edilmiştir. İki ortak tarafından dava açılması nedeniyle mirasçılar kendi açtıkları bu davayı yalnız başlarına yürütemeyeceklerinden davayı bütün mirasçılar ile birlikte yürütmesi gerekir. Mahkemece, üç mirasçının açtığı davanın görülebilmesi için MK.640/3 maddesi gereğince terekeye temsilci tayin ettirmesi için davacılara uygun bir süre vermelidir. Terekeye atanan temsilci, mirasçının açtığı davaya icazet verirse davaya tereke temsilcisi tarafından devam edilir. Terekeye temsilci atanması ve tereke temsilcisinin davaya devam etmesi halinde de, ayrıca diğer mirasçıların davaya katılmalarına veya muvafakatlarının alınmasına gerek yoktur....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/427 KARAR NO : 2023/705 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÖLBAŞI (ANKARA) SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/12/2020 NUMARASI : 2017/217 ESAS - 2020/1025 KARAR DAVA KONUSU : Terekeye Temsilci Atanması KARAR : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Gölbaşı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/534, 535 ve 542 Esas sayılı dosyalarında taşınmazda Halime Çiftçi mirasçılarının iştirak halinde malik olmaları nedeniyle terekeye temsilci atanması ara kararı kurulduğunu, terekeye temsilci atanmasını talep etmiştir. CEVAP: Davalılar, davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesince, "Davacı T1 Gölbaşı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/535 ve 2016/542 Esas sayılı dosyalarında devam eden yargılamada terekeye mümessil olarak tayin edilmesine" karar verilmiştir....
Mirasçılardan birinin terekeye karşı 3. kişi konumunda olan birisi aleyhine kendi payı hakkında açtığı dava, diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına açılmadığından, davaya diğer mirasçıların katılması (icazet vermesi) veya terekeye temsilci atanması suretiyle devam edilmesine olanak yoktur. Somut olayda, davacılar dava konusu 112 ada 5 sayılı parselin muris T4 ait olduğunu ileri sürmüşler ve miras paylarının adlarına tescilini talep etmişlerdir. Bu durumda çekişmeli taşınmazın terekeye ait olduğu iddia edildiğine göre, tereke karşısında davalı T18 üçüncü kişi konumunda olduğundan ve davacı tarafın terekeye ait taşınmaz hakkında paya yönelik dava açamayacağı anlaşıldığından davanın aktif dava ehliyeti yokluğu yönünden usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Taraflar arasındaki terekeye temsilci atanması davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK'nun 640/3. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile muris ....'nın terekesine davacı ...'ın temsilci olarak atanmasına karar verilmiştir. Hüküm, davalı ... tarafından temsilcinin şahsına yönelik olarak temyiz edilmiştir. Miras ortaklığı temsilcisi (TMK m. 640) özel kayyım niteliğindedir. TMK'nun 431. maddesi uyarınca vasi tayinindeki usul kayyım (mümessil) için de uygulanır. TMK'nun 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazlar ve vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme göreviyle ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın ya da kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur....