Terekeye dahil bir taşınmaz hakkında bir mirasçı diğer mirasçılar aleyhine tek başına miras payı oranında adına tescil istemi ile dava açabilirse de, 3. kişiye karşı miras payının adına tescili istemiyle dava açması hukuken mümkün değildir. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli payları olmayıp, haklarının terekenin tamamını kapsadığı, TMK'nın 702. maddesine göre topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği açıktır. Mirasçılardan birinin terekeye karşı 3. kişi konumunda olan birisi aleyhine kendi payı hakkında açtığı dava, diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına açılmadığından davaya diğer mirasçıların katılması (icazet vermesi) veya terekeye temsilci atanması suretiyle devam edilmesine olanak yoktur....
"İçtihat Metni"Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Terekenin tespiti ve korunması istemi ..'na asaleten .. ile .. ve .. aralarındaki terekenin tespiti ve korunması istemi davasının reddine dair Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 13.06.2013 gün ve 58/43 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı, miras bırakanı ..'nun 24.12.2009 tarihinde vefat ettiğini, miras bırakanın davalı .. ile ortak mevduat hesaplarının bulunduğunu, miras bırakanın ölümü üzerine söz konusu hesabın kapatılarak hesaptaki paranın davalı ... tarafından çekildiğini, ayrıca miras bırakanın elyazılarını içeren not defteri, rahatsızlığı nedeni ile kesilen saçları ve aile albümüne davalılar tarafından elkonulduğunu açıklayarak terekeye dahil olabilecek menkul unsurların tespiti ile gerekli önlemlerin alınmasını istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.01.2010 gününde verilen dilekçe ile miras ortaklığına temsilci atanması istenmesi üzerine, yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.08.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, miras ortaklığına temsilci atanması isteğine ilişkindir. Davalılar vekili, terekeye temsilci atanması talebinin reddini savunmuşlar, ikinci kademede terekeye temsilci atanmasına karar verilmesi halinde mirasçılardan ...'in terekeye temsilci atanmasını istemişlerdir. Mahkemece davanın kabulüne, muris ...'in terekesine ...'ın temsilci olarak atanmasına karar verilmiştir....
Dava dilekçesi içeriği ve davacının beyanlarına göre taşınmazda iştirak halinde malik olan başka mirasçılar da bulunduğu ve davanın malik olan tüm mirasçılar adına açıldığı anlaşılmaktadır. Tereke adına üçüncü şahıslara karşı açılacak davalarda TMK 640/2 maddesi uyarınca bütün mirasçıların birlikte dava açması veya tamamının davaya muvafakat etmesi yahut terekeye temsilci atanmak suretiyle davaya devam edilmesi zorunludur....
hak ve alacaklarının tespit edilmesinde güçlükler ortaya çıktığından tereke tespiti istenmesi gerekli olmakla, bu konuda dava açılması yoluna gidildiğini bildirerek yapılacak incelemeler sonucu terekenin mal varlığı, alacakların ve borçları ile tespitini talep etmiştir....
Olayda mahkemenin hükme dayanak yaptığı 28.4.1983 gün ve 1982/ Tereke Temsilcisi Atanmasına İlişkin İlke ve Esaslar 2567819- 311 sayılı mirasçılık belgesinden davacının İsmail kızı Celile Cananoğlu’nun mirasçısı olduğu anlaşılmaktadır. O halde, bu durum karşısında davacının dava hakkının varlığının kabulü gerekeceğinden ve dava hakkına yönelik direnme isabetli olduğundan işin esası incelenmek üzere dosya Özel Daireye gönderilmelidir…” Yine tereke alacaklıları veya mirasçıların alacaklılarının da böyle bir talepte bulunması olanaklı değildir. Somut olaya gelince; TMK'nın 640/III maddesi terekeye mümesil atanması bakımından temel hüküm niteliğinde olup bu maddeye göre mirasçılardan birisinin istemi üzerine Sulh Hukuk Mahkemesi miras ortaklığına paylaşmaya kadar temsilci atayabilir....
nun 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile yargılamanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek esas hakkında hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulduğu, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/1231 esas ve 2015/684 karar sayılı hükmü ile mirasbırakan ... terekesine ...’nun tereke temsilsi olarak atandığı, yargılamaya tereke temsilcisinin katıldığı, gerekçeli kararın temsilciye tebliğ edildiği, ancak tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, kararın davayı açan mirasçı ... vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır....
Ne var ki, kadastro tespiti taksime dayalı olarak yapıldığı gibi, davacılar da taksime dayandığına göre, artık taraflar arasında mirasçılık ilişkisi ve elbirliği mülkiyeti iddiası bulunmadığı kuşkusuzdur. Dosyada bulunan ve buna göre davalı ...'ın davacıların murisi "..." terekesine göre 3. kişi konumunda olduğu kuşkusuzdur. Dosyada bulunan terekeye dahil bir taşınmaz hakkında bir mirasçı diğer mirasçılar aleyhine tek başına miras payı oranında adına tescil istemi ile dava açabilirse de, 3. kişiye karşı miras payının adına tescili istemiyle dava açması hukuken mümkün değildir. Davacıların murisi ...'ın, davacılar dışında "..." isimli bir başka mirasçısının da bulunduğu anlaşılmakta olup, elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli payları olmadığından, haklarının terekenin tamamını kapsadığı ve TMK'nın 702. maddesine göre topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği açıktır....
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında, HMK'nın 355.maddesi uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, terekeye temsilci atanması talebine ilişkindir. Miras ortaklığında mirasçıların birlikte hareket etmeleri zorunluluğu, işlemleri, kullanım ve idareyi birlikte yapmaları, mirasçılar arasında anlaşmazlık bulunması veya bu konularda anlaşamamaları halinde miras ortaklığı adına gerekli işlemleri yapmak, dava açmak, açılmış veya açılacak davaları tatip etmek üzere Medeni Kanunumuz paylaşmaya kadar miras ortaklığına bir temsilci atanması olanağı sağlamıştır. (TMK.md. 640 ) Mirasçılardan biri veya bir kaçının isteği üzerine hakim mirasın paylaşımına kadar görev yapmak üzere miras ortaklığına bir temsilci atayabilir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2023/1 Tereke sayılı dava dosyasıyla TMK 640 kapsamında veffanın terekesinin tespiti ve korunması için gerekli tedbirlerin alınması ve terekenin paylaşıma kadar yönetilmesi ve temsili için temsilci atanması talep ve dava edilmiş olmakla işbu derdest dosyada müteveffa ...'nun terekesinin tespiti ve korunmasına yönelik işlemler yürütüldüğünü, Tereke Mahkemesince verilen yetki doğrultusunda belirlenen gün ve saatte müvekkil Av. ... davalı şirketin genel kurul toplantısında hazır bulunduğunu ve Tereke Mahkemesince düzenlenen yetki belgesini ibraz ederek toplantıya katılma ve TTK'nın 420. maddesi uyarınca toplantının ertelenmesi talebinde bulunduğunu, bu talebin ibraz edilen yetki belgesine dayanak mahkeme kararı bulunmadığını, yetki belgesinin mahkeme katibinden alındığını, ...'...