Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Mirasçı ...’nın tereke temsilcisi ...’ın şahsına yönelik temyiz itirazının incelenmesine gelince; miras ortaklığı temsilcisi (TMK.md.640) özel kayyım niteliğindedir. Türk Medeni Kanununun 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır. Türk Medeni Kanununun 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın yada kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur. Vesayet makamının itirazı ret etmesi halinde itirazı denetim makamının incelemesi gerekir. Türk Medeni Kanununun 397. maddesinde belirtilen denetim makamı görevi; Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. (5133 S.K. md.2-3, TMK....

    Terekedeki mallar alacaklar ve borçlar miras ortaklığı temsilcisi tarafından tutulan deftere göre belirlenerek temsilcinin yönetimine verilir. Tereke temsilcisi özel kayyım niteliğindedir. Temsilcinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya temsilcinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini inceleme görevi öncelikle vesayet makamına onun kabul etmemesi halinde denetim makamına aittir. Tereke temsilcisinin kişiliğine yönelik denetim makamınca verilen kararlar kesindir. Miras ortaklığına temsilci atanan kişinin görevi taksime kadar tereke ile ilgili bütün işlerde, temsil görevini yerine getirmektir. Onun için miras ortaklığına atanacak temsilcinin görev ve yetkisini terekenin tümünü kapsayacağı gözönünde tutulmadan görevlerin de sınırlama getirilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir....

      Bu paydaşların mirasçıları aynı zamanda Hacer Duygun mirasçısı olması sebebiyle Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesinin terekeye temsilci atanması dosyasında adları geçmekte ise de Hacer Duygun terekesi ile örneğin aynı zamanda Hacer Duygun'un mirasçısı olan Bahriye Baş terekesi birbirinden farklı miras ortaklıkları oluşturmaktadır. Bu nedenle davacı Hacer Duygun tereke temsilcisi olarak atandığında aynı zamanda Bahriye Baş gibi diğer paydaşın tereke temsilcisi sıfatını taşımamaktadır. Davacı bu kişilerin payları yönünden de davacı sıfatı edinmek istiyorsa bu kişilerin miras ortaklığı yönünden de ayrıca tereke temsilcisi olarak atanması konusunda talepte bulunmalı ve bu konuda karar almalıdır....

      Bu paydaşların mirasçıları aynı zamanda Hacer Duygun mirasçısı olması sebebiyle Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesinin terekeye temsilci atanması dosyasında adları geçmekte ise de Hacer Duygun terekesi ile örneğin aynı zamanda Hacer Duygun'un mirasçısı olan Bahriye Baş terekesi birbirinden farklı miras ortaklıkları oluşturmaktadır. Bu nedenle davacı Hacer Duygun tereke temsilcisi olarak atandığında aynı zamanda Bahriye Baş gibi diğer paydaşın tereke temsilcisi sıfatını taşımamaktadır. Davacı bu kişilerin payları yönünden de davacı sıfatı edinmek istiyorsa bu kişilerin miras ortaklığı yönünden de ayrıca tereke temsilcisi olarak atanması konusunda talepte bulunmalı ve bu konuda karar almalıdır....

      Medeni Kanunun 581. maddesi (Yeni MK 640) uyarınca miras şirketine mümessil tayini talebinin amacı, miras ortaklığının tüzel kişiliğinin bulunmamasına, mirasçının miras ortaklığındaki hakkının miras payı üzerinde bir hak olmayıp mirasçının iştirak halinde tereke mamelekinin bütünü üzerinde bir hak oluşturmasına ve mirasçıların birlikte hareket etmelerinin güçlüğünü önlemeye dayalıdır..." ayrıca, MK 640/III'e göre atanan tereke temsilcisi, sadece tereke temsilcisi atanmasını talep eden mirasçı bakımından etki göstermediğini, tam tersine miras ortaklığına katılan tüm mirasçılar için faaliyette bulunduğunu, yaptığı işlemlerle atanması talebinde bulunan mirasçılar dışındaki diğer mirasçıları da etkilemediğini, bu niteliğinin tereke temsilcisinin ve MK 640/III'deki düzenlemenin önemini daha da artırdığını, bu şekilde miras ortaklığına temsilci atanmasının mirasçı tarafından istenebileceğinden, başvuruda bulunanın bu sıfatını ispat etmesinin yeterli olduğunu, sonuç olarak mirasçılar arasında...

      Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/10 tereke -2017/1 K sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde muris Yaşar Türkkan’ın terekesine ...’ın temsilci olarak atandığı anlaşılmaktadır.Hemen belirtmek gerekir ki, Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer....

        TEMYİZ 1.Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tereke temsilcisi vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2....

          HD'nin 2015/12655 E ve 2018/11074 K sayılı ilamı). 1- İstinaf eden davalının hükmün esasına ilişkin istinaf sebebi yönünden; Dosya içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararındaki gerekçeye, yasal gerektirici nedenlere, murisin vefat etmiş olup terekesinin henüz taksim edilmemesine, terekenin idaresi hususunda mirasçılar arasında uyuşmazlık bulunmasına, açılmış olan davanın miras payı oranında değil de tüm mirasçılar adına (tereke adına) açılmış olmasına, nazaran mahkemece davanın kabulüyle murisin terekesini temsil etmek üzere tereke temsilcisi atanmasına ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığından istinaf eden davalının bu konudaki istinaf isteminin yerinde olmadığı, 2- Temsilcinin şahsına yönelik diğer istinaf itirazlarına gelince; Miras ortaklığı temsilcisi (TMK m. 640) özel kayyım niteliğindedir. TMK'nın 431. maddesi, vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır....

          CEVAP: Mirasçılar T3 T4 Nesibe Divlekci ve T5 vekili özetle; tereke temsilci atanma davasının diğer mirasçılar davalı olarak gösterilmeden hasımsız olarak açıldığını, Yargıtay uygulamasında ve kararlarında davanın tüm mirasçılara karşı açılması gerektiğinin belirtildiğini, mirasçılar davalı gösterilmediği halde mahkemece resen ilgililere tebligat çıkartılmış ise de bu yöntemle mirasçıların davalı olarak davaya dahil edilmesinin hukuken mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: İlk derece Mahkemesi tarafından; "Talebin kabulü ile Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/566 esas sayılı dosyasında muris T7'nin terekesini temsil etmek üzere T.C. Kimlik numaralı İsmail Sarısu'nun tereke temsilcisi olarak atanmasına, " karar verilmiştir....

          İBRAHİM BÜLBÜL'ün miras ortaklığı temsilcisi olarak atanmasına karar verildiği, Tereke temsilicisi atanan Avukat İbrahim Bülbül'ün 12/01/2017 tarihinde başlangıç raporunun verilmesini mütakip mahkemenin aynı tarihte verdiği ara karar ile, "....Mirasçılardan Liliya User tarafından İstanbul 4.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/68 Tereke sayılı dosyasında hasımsız olarak açılmış olan tereke tespiti davasının huzurdaki TMK'nun 640/3 ncü maddesi uyarınca hasımlı olarak açılan miras ortaklığına temsilci atanması talepli dava ile birleştirilmesi usulen mümkün olamayacağından, İstanbul 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi terekenin tespitinin tamamlanması ile sona ereceğinden, müteveffanın terekesinin miras ortaklığına temsilci atanması davasının mahkemede görüldüğünün ve temsilci atandığının İstanbul 4....

          UYAP Entegrasyonu