T5 atandığı, verilen kararda tereke temsilcisine yapacağı işe uygun ücret takdiri ile; ücretin murisin terekesinden karşılanmasına şeklinde karar verilerek davanın kabul edildiği görülmektedir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; muris Hüseyin'in terekesinin taksim edildiğinden, taksim edilen tereke için temsilci atanma kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, murisin terekesinin mirasçılar arasında paylaştırıldığını, taşınmazların zilyetliğinin mirasçılara verildiğini ve tapuda intikalinin yapıldığını, dolayısıyla mahkemece bu konular araştırılmadan eksik incelemeyle karar verildiğini, açılan davanın hukuki yarar yokluğundan reddinin gerektiğini, yine; mahkemece tereke temsilcisi lehine ücret takdiri yapılırken somut bir şekilde ücretin belirlenmediğini, yine, ücretin kim tarafından neye göre takdir edileceğinin belirsiz olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/667 Esas sayılı dosyasına kayden görülmekte olan davanın 10/05/2019 tarihinde davacı Karin vekili tarafından açıldığı, Karin’in 26/02/2020 tarihinde öldüğü, 17/03/2020 tarihli celsede terekeye temsilci atanması için mirasçı Tansu vekiline yetki ve süre verildiği, 07/02/2023 tarihine bırakılan duruşmanın tereke temsilcisine tebliğ edildiği, ancak feragat beyanı doğrultusunda 11/01/2023 tarihinde tereke temsilcisinin yokluğuna yapılan duruşmada davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, kararda tereke temsilcisi ücretine ilişkin hüküm kurulmadığı görülmektedir. Bilindiği üzere TMK. nun 640. maddesi uyarınca atanan tereke temsilcisi, görevine giren hususlarda aynı zamanda miras ortaklığının temsilcisidir. Miras ortaklığı temsilcisi de özel kayyım niteliğindedir. TMK. nun 431. maddesi uyarınca vasi tayinindeki usul, kayyım (mümessil) için de uygulanır....
nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Mirasçı ...’nın tereke temsilcisi ...’ın şahsına yönelik temyiz itirazının incelenmesine gelince; miras ortaklığı temsilcisi (TMK.md.640) özel kayyım niteliğindedir. Türk Medeni Kanununun 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır. Türk Medeni Kanununun 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın yada kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur. Vesayet makamının itirazı ret etmesi halinde itirazı denetim makamının incelemesi gerekir. Türk Medeni Kanununun 397. maddesinde belirtilen denetim makamı görevi; Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. (5133 S.K. md.2-3, TMK....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 09/05/2016 gününde verilen dilekçe ile terekeye temsilci atanması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekeye temsilci atanmasına ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile mirasbırakan ...'in terekesine ...'nın temsilci olarak atanmasına karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temsilcinin şahsına yönelik olarak temyiz edilmiştir. 1)Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya kapsamına göre mirasçı davalı ...'ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2)Davalı ...'ın tereke temsilcisi ...'...
Terekedeki mallar alacaklar ve borçlar miras ortaklığı temsilcisi tarafından tutulan deftere göre belirlenerek temsilcinin yönetimine verilir. Tereke temsilcisi özel kayyım niteliğindedir. Temsilcinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya temsilcinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini inceleme görevi öncelikle vesayet makamına onun kabul etmemesi halinde denetim makamına aittir. Tereke temsilcisinin kişiliğine yönelik denetim makamınca verilen kararlar kesindir. Miras ortaklığına temsilci atanan kişinin görevi taksime kadar tereke ile ilgili bütün işlerde, temsil görevini yerine getirmektir. Onun için miras ortaklığına atanacak temsilcinin görev ve yetkisini terekenin tümünü kapsayacağı gözönünde tutulmadan görevlerin de sınırlama getirilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir....
Bu paydaşların mirasçıları aynı zamanda Hacer Duygun mirasçısı olması sebebiyle Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesinin terekeye temsilci atanması dosyasında adları geçmekte ise de Hacer Duygun terekesi ile örneğin aynı zamanda Hacer Duygun'un mirasçısı olan Bahriye Baş terekesi birbirinden farklı miras ortaklıkları oluşturmaktadır. Bu nedenle davacı Hacer Duygun tereke temsilcisi olarak atandığında aynı zamanda Bahriye Baş gibi diğer paydaşın tereke temsilcisi sıfatını taşımamaktadır. Davacı bu kişilerin payları yönünden de davacı sıfatı edinmek istiyorsa bu kişilerin miras ortaklığı yönünden de ayrıca tereke temsilcisi olarak atanması konusunda talepte bulunmalı ve bu konuda karar almalıdır....
Bu paydaşların mirasçıları aynı zamanda Hacer Duygun mirasçısı olması sebebiyle Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesinin terekeye temsilci atanması dosyasında adları geçmekte ise de Hacer Duygun terekesi ile örneğin aynı zamanda Hacer Duygun'un mirasçısı olan Bahriye Baş terekesi birbirinden farklı miras ortaklıkları oluşturmaktadır. Bu nedenle davacı Hacer Duygun tereke temsilcisi olarak atandığında aynı zamanda Bahriye Baş gibi diğer paydaşın tereke temsilcisi sıfatını taşımamaktadır. Davacı bu kişilerin payları yönünden de davacı sıfatı edinmek istiyorsa bu kişilerin miras ortaklığı yönünden de ayrıca tereke temsilcisi olarak atanması konusunda talepte bulunmalı ve bu konuda karar almalıdır....
Medeni Kanunun 581. maddesi (Yeni MK 640) uyarınca miras şirketine mümessil tayini talebinin amacı, miras ortaklığının tüzel kişiliğinin bulunmamasına, mirasçının miras ortaklığındaki hakkının miras payı üzerinde bir hak olmayıp mirasçının iştirak halinde tereke mamelekinin bütünü üzerinde bir hak oluşturmasına ve mirasçıların birlikte hareket etmelerinin güçlüğünü önlemeye dayalıdır..." ayrıca, MK 640/III'e göre atanan tereke temsilcisi, sadece tereke temsilcisi atanmasını talep eden mirasçı bakımından etki göstermediğini, tam tersine miras ortaklığına katılan tüm mirasçılar için faaliyette bulunduğunu, yaptığı işlemlerle atanması talebinde bulunan mirasçılar dışındaki diğer mirasçıları da etkilemediğini, bu niteliğinin tereke temsilcisinin ve MK 640/III'deki düzenlemenin önemini daha da artırdığını, bu şekilde miras ortaklığına temsilci atanmasının mirasçı tarafından istenebileceğinden, başvuruda bulunanın bu sıfatını ispat etmesinin yeterli olduğunu, sonuç olarak mirasçılar arasında...
Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 tarihli ve 3/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Davaya muvafakat, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakati sağlanamazsa Türk Medeni Kanununun 640. maddesi hükmü uyarınca murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı sona ereceğinden davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir. 1-Dahili davacı S... K.. ile muris A..K..'nın tereke temsilcisi Ş.....
Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/10 tereke -2017/1 K sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde muris Yaşar Türkkan’ın terekesine ...’ın temsilci olarak atandığı anlaşılmaktadır.Hemen belirtmek gerekir ki, Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer....