"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK'nın 640/3. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, .. Müdürü ..'nın terekeye temsilci olarak atanmasına karar verilmiştir. Hüküm, davalılar vekili tarafından temsilcinin şahsına yönelik olarak temyiz edilmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalılar vekilinin tereke temsilcisi .. Müdürü ..ı'nın şahsına yönelik temyiz itirazının incelenmesine gelince; miras ortaklığı temsilcisi (TMK m. 640) özel kayyım niteliğindedir....
Nolu Recep Bulut'un tereke temsilcisi vefat ettiğinden mahkemece kök malike tereke temsilcisi atanması için süre verilmesi, terekeye temsilci atanmaz ise taraf teşkili sağlanmayan davanın usulden reddine karar verilmesi, terekece temsicisi atanır ise davacıların davayı takip yetkisi sona erdiğinden tereke temsilcisi veya vekil kıldığı avukatı huzuru ile davanın görülmesine devam edilmesi, tereke temsilcisi tarafından dava takip edilmez ise HMK 150 maddesi gereğince işlem yapılması gerektiğinden ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın kaldırılması gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle sair istinaf sebepleri değerlendirilmeksizin taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1).a.4 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İşbu sebeple, hak kayıplarının önüne geçebilmek ve terekeyi muhalaza edebilmek için terekenin tam anlamı ile tespit edilmesinin akabinde terekenin paylaştırılmasına kadar tereke temsilcisi atanması zarureti mevcuttur. Müvekkil T2 tereke temsilcisi olarak atanmasının münasip olacağı kanasılindeyiz. İşbu dürümu arz ve talep etmekle İgeraber takdir sayın mahkemenindir. Yukarıda da kısaca arz ve izah eltiğimiz üzere müvekkil varislerin zarar görme ihtimalinin önüne geçmek ve mirasçılıktan doğan haklarının muhafazası için terekenin tespit edilmesi, defter tutulması ile bir tereke temsilcisinin atanması önem arz elmekle olup işbu davanın açılması zarureti hasıl olmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, tereke temsilcisi olarak atanan T2 temsilci gereken İliç Asliye hukuk mahkemesinin 2018/148 E sayılı dosyasındaki davalılardan biri olduğunu, bu nedenle temsilci seçilmesinin menfaat çatışmasına yol açacağını, menfaat yol açmayacak başka bir temsilcinin atanması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava terekeye temsilci atanması talebine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, terekeye T2 temsilci olarak atanmasına karar verilmiş, kararı davacı istinaf etmiştir....
Bütün bu anlatımlara göre, miras ortaklığı temsilcisinin (TMK.md.640/3) şahsına yönelik itiraza ilişkin dilekçenin görev yönünden reddine, bu talebin değerlendirilmesi için dava dosyasının mahkemesine iadesine, Şebinkarahisar Kadastro mahkemesince tereke temsilcisi atanması için verilen yetki ile tüm mirasçıların davaya dahili sağlanarak temsilci atanmasına dair verilen mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK'nun 353(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Bilindiği üzere, tereke adına Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda; mirasbırakan ...’nın terekesine Av.... tereke temsilcisi olarak atanmış olmakla davacının davayı takip yetkisi kalmadığından, davacının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenle davacının temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 15.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
SONUÇ: Hükmün tereke temsilcisinin atanması yönünden 1. bentte açıklanan sebeple ONANMASINA, temsilcinin şahsına yönelik temyizi yönünden 2.bentte açıklanan sebeple dilekçenin görev yönünden reddi ile dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi.07.02.2007...
Kimlik numaralı Derya Sönmez'in tereke temsilcisi olarak atarmasına karar verilmiş ise de ve karar gerekçesinde kolluktan gelen cevabi yazıda tereke temsilcisi adayı ile mirasçılar arasında menfaat çatışması olmadığı belirtilmiş ise de bu hususun gerçeği yansıtmadığını ve kararın yeterli araştırma yapılmadan verildiğini, tereke temsilcisi olarak atanan Derya Sönmez ile aralarında/mirasçılar arasında husumet mevcut olup kolluk araştırması sırasında da kolluk ekibince kendilerinin de kapsamında olduğu bir araştırma yapılmadığını, herhangi bir soru da sorulmadığını, bunun yanısıra dosyada tanıkların da dinlenmediğini, duruşmaya katılmak istediklerinde ise adliyede ve duruşma salonunun önünde olmalarına rağmen duruşmaya kabul edilmediklerini, Yukarıda arz ve izah edilen sebeplerle, tereke temsilcisi atanan kişi ile aralarında husümet bulunması ve bu durumun terekeyi temsilde menfaat çatışmasına yol açabileceği nedeni ile, verilen karar yasa ve usule aykırı olup, kararın kaldırılmasına karar...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Terekeye temsilci atanması ... muris ... ile davalılar ... ve müşterekleri, tereke temsilcisi ... aralarındaki dava hakkında... Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 16.01.2013 gün ve 25/2 sayılı hükmün Dairenin 16.01.2014 gün ve 8706/443 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hüküm Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilmiştir. HUMK'nun 440/111-2 maddesinde; Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen hükümlere ilişkin Yargıtay kararları hakkında karar düzeltme yoluna başvurulamayacağı açıklanmıştır, bu nedenle davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin REDDİNE, 03.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MİRAS ORTAKLIĞINA TEMSİLCİ ATANMASI YARGITAYA G.TARİHİ :16.02.2016 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava tereke temsilcisi atanması isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 22.2.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....