Karar, davacı vekili ve tereke temsilcisi vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı ve tereke temsilcisinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 30.10. TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 22.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
TEREKE TEMSİLCİSİ :... DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesince de davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar ve tereke temsilcisi tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan ...'...
Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. 3.3. Değerlendirme 3.3.1....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.10.2011 gününde verilen dilekçe ile miras ortaklığına temsilci atanması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, miras ortaklığına temsilci atanması isteğine ilişkindir. Davalılar, davacının tereke temsilcisi olmasını kabul etmediklerini beyan etmişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 10.07.2013 tarihli ve 2012/25602 Esas, 2013/19641 Karar sayılı ilamı ile "Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Mirasçılar, terekenin ortak idaresi konusunda anlaşamadığına göre terekenin temsili zorunludur....
temsilcisi olarak atanan İsmail Kalkan'ın ilgili sıfatının bulunmadığını, dava konusu işlemin tarihi 24.11.2020 itibarıyla İsmail Kalkan'ın tereke temsilcisi sıfatının 08.08.2020 tarihi itibarıyla sona erdiğini, TMK'nın 593....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/81 Esas ve 2013/26 Karar sayılı dosyası ile miras ortaklığına temsilci atanması için dava açıldığı, anılan karara yapılan itiraz üzerine; Şırnak Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 25.02.2014 tarihli 2013/56 Değişik İş Esas ve 2014/21 Değişik İş Karar sayılı kararı ile miras ortaklığına ...'ın atandığı, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 03.04.2015 tarihli 2015/47 Esas ve 2015/109 Karar sayılı kararı ile bu kez miras ortaklığına ...'un atandığı anlaşılmakla,Miras ortaklığına tereke temsilcisi olarak atanan kişinin halen kim olduğunun tespit edilerek, gerekçeli kararın tereke temsilcisine usulüne uygun olarak tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenmesi, tebliğe ilişkin tebligat mazbatalarının dosya arasına konulması, Geri çevirmeyle istenilen hususların eksiksiz yerine getirilip getirilmediği bizzat mahkeme hakimince denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 01.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Başka bir söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda, davacının yargılama aşamasında 27.11.2016 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak çocukları ..., ..., ....ve .... kaldıkları, .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/143 Esas, 2018/741 Karar sayılı kararı ile davacı ...'nın terekesine ...'nın temsilci olarak atandığı ve kararın istinaf edilmeksizin 12.04.2019 tarihinde kesinleştiği, Mahkemece verilen kararın tereke temsilcisine 20.06.2022 tarihinde tebliğ edildiği, ancak tereke temsilcisi tarafından temyiz isteminde bulunulmadığı anlaşılmaktadır....
in tereke temsilcisi atanmasına dair temyiz itirazları yönünden hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, (2) numaralı bentte açıklanan tereke temsilcisinin şahsına dair temyiz itirazlarının reddiyle gereği yapılmak üzere dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 12.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenlerle, istinaf eden davalı T13 vekilinin, Mahkemece atanan tereke temsilcisi ile mirasçılar arasında husumet bulunduğu ve bu nedenle başka bir kişinin terekeye temsilci atanması gerektiği gerekçesiyle miras ortaklığı temsilcisinin (TMK m. 640/3) şahsına yönelik itiraza ilişkin dilekçenin görev yönünden reddiyle yukarıda değinilen kanun maddelerindeki emredici kurallar çerçevesinde değerlendirilip gereği yapılmak üzere dosyanın mahalline iadesine karar verilmesi gerekmiştir. (Yargıtay 14....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesinin 27.04.2021 tarih 2019/1859 Esas ve 2021/1090 Karar sayılı kararında özetle;"Dava; TMK'nun 640/3. maddesi gereğince muris T9 terekesine temsilci atanması talebinden ibarettir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunun 640/3 maddesi uyarınca; ''mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir.''şeklinde hükmolunduğu anlaşılmıştır. Kolluk araştırma tutanağında bildirilen tereke temsilcisi adayının taşınmazın bulunduğu mahalde ikamet ettiği, 20 yıldır çiftçilik yapmakta olduğu, çiftçilik belgesinin bulunduğu, murisin hissedarı olduğu taşınmazın, üzerinde tarım yapılmak suretiyle gelir getirebilecek taşınmaz olduğu, tereke temsilcisi adayının yıllardır tarım işiyle uğraştığı, tereke temsilciliği yapmaya ehil olduğu, murisin terekesinin paylaştırıldığına dair dosyaya bir delilin de sunulmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne" dair karar verilmiştir....