Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı T7 ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; tereke temsilcisi T4 istifa etmesi nedeni ile tereke temsilciliği görevinden alınması talebinin konusuz kaldığını, Hatay 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/495 E. Sayılı dosyasını layıkıyla takip edecek ve terekenin menfaatlerini koruyacak bir kişinin tereke temsilcisi olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T5 ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; tereke temsilcisi T4 istifa etmesi nedeni ile tereke temsilciliği görevinden alınması talebinin konusuz kaldığını, Hatay 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/495 E. Sayılı dosyasını layıkıyla takip edecek ve terekenin menfaatlerini koruyacak bir kişinin tereke temsilcisi olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T8 ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; tereke temsilcisi T4 istifa etmesi nedeni ile tereke temsilciliği görevinden alınması talebinin konusuz kaldığını, Hatay 2....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Nurdağı Tereke Mahkemesi MÜTEVEFFA : ... Taraflar arasındaki tereke hukukuna ilişkin davada Silvan Tereke Hakimliği, Diyarbakır Sulh Hukuk Mahkemesi ve Nurdağı Tereke Hakimliğince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tereke teslimine ilişkindir. Türk Medeni Yasasının 589. maddesine göre, tereke işlerinde yetki, mirasbırakanın yerleşim yeri Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. Dosya kapsamından; yapılan araştırmalarda, müteveffa ...'ün son yerleşim yerinin "Akçayır Köyü, ... Mezrası, Silvan-DİYARBAKIR" olduğunun bildirildiği anlaşılmakla, uyuşmazlığın çözümünde yetkili mahkeme Silvan Tereke Hakimliğidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Silvan Tereke Hakimliğinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 04/11/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf eden vekilince ; müteveffanın yerleşim yerinin Erzincan olduğu, gerçek kişinin yerleşim yerinin sürekli kalma niyetiyle oturulan yer olacağı, mahkemece son yerleşim yerine ilişkin araştırma yapılmadığı, terekenin tespiti istemli davada da yetkisizlik kararı verilmesine rağmen bölge adliye mahkemesince Erzincan Sulh Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğuna karar verilmesi nedeniyle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, vasiyetnamenin tespiti isteğine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 589. maddesine göre, "Miras bırakanın yerleşim yeri sulh hâkimi, istem üzerine veya re’sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır." Aynı Kanunun 19/1. maddesi uyarınca da "Yerleşim yeri, bir kimsenin sürekli kalma niyeti ile oturduğu yerdir."...

    Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Kanun uygulanacaksa bir aylık 4721 sayılı Kanun uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur. Tereke bu şekilde tesbit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tespiti gerekir (TMK m.564). Miras bırakanın TMK'nin 506. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır....

      Bundan ayrı; hükmedilen alacağın tamamından davalının müştereken sorumlu tutulması da hatalı olmuştur. ...... bağlı mal rejiminin tasfiyesi sonucunda belirlenecek katılma alacağı, terekeye ait borç olup, ......çıların ...... paylaşımından önce ödenmesi gerektiği kabul edilmektedir. Terekeye ait borç ödendikten sonra kalan miktar, ......çılar arasında ...... payları oranında paylaşılır. Tereke borçlarından bu sıfatını kaybetmemiş tüm ......çılar, kişisel olarak (4721 sayılı TMK mad. 599/2) ve müteselsilen (TMK mad.641) sorumludurlar. Her ne kadar, davacı ... temyize konu davayı terekenin alacaklısı sıfatıyla açmış ise de; davacı da dahil davanın tarafları, ortak ......bırakan ......'in ......çısıdırlar ve tereke borçlarından yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler çerçevesinde hepsi de sorumludurlar. Başka bir anlatımla, ......çılık sıfatına sahip olduğundan (TMK mad. 499), alacaklı ve borçlu sıfatı davacı sağ eş de birleşmiştir....

        un ayrı ayrı beraetlerine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde müşteki vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Sanıklara isnat edilen suçun oluşup oluşmadığının anlaşılabilmesi için öncelikle, İİK'nun 179. ve TTK'nun 324. maddesinde öngörülen koşullarda şikayet tarihi itibariyle şirketin aktif ve pasif durumunun belirlenmesini müteakip, iflasının istenmesi şartlarının doğup, doğmadığı saptanmalıdır. Vergi Dairesine verilen bilançolar ve banka kayıtlarıyla, defter ve belgeleri karşılaştırmayan, müşteki vekilinin de iddia ettiği gibi, defter kayıtlarında müşteki tarafa borçları devam etmesine rağmen, ödendiğini gösteren defter kayıtlarının usulüne uygun tutulup tutulmadığını belirtmeyen bilirkişi raporu dayanak yapılarak yazılı şekilde beraet kararı verilmesi yasaya aykırıdır....

          SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/04/2021 NUMARASI : 2018/7 TEREKE 2021/2 KARAR DAVA KONUSU : Tereke KARAR : İstanbul Anadolu 16. Sulh Hukuk Mahkemesinin 02/04/2021 tarih, 2018/7 Tereke 2021/2 Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 16....

          Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. 3.3. Değerlendirme 3.3.1. Uyuşmazlık terekeye iade talepli tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkin olup, tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalktığı gözetildiğinde davada davacı sıfatı kalmayan ... vekilinin temyiz itirazlarının dinlenme olanağı bulunmamaktadır. 3.3.2....

            nin 2008 yılındaki defter ve belgelerinin, vergi incelemesi için istenmesine rağmen, kanuni süre içinde ibraz edilmediği iddia olunan davada; üç yıl önce iflas ettikleri için şirketin kapandığını savunan sanığın, işyerinde vergi incelemesi yapılması zorunluluğunun bulunmadığı, bu durumda 213 Sayılı VUK'nin 139/2. maddesindeki istisnai şartların varlığının kabulü gerektiği ve süreklilik gösteren Dairemiz kararları ve Ceza Genel Kurulunun 23.11.1999 tarihli 1999/11-273/288 sayılı kararında açıklandığı üzere, mükellefe usulüne uygun tebligat yapılmasının aranmayacağı; aynı Kanun'un 253. maddesine göre ilgili bulundukları yılı takip eden yıldan başlayarak beş yıl süre ile muhafaza edilmesi mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin 13. maddede düzenlenen mücbir sebeplere veya kastı kaldıran diğer nedenlerden birine dayanmadığı; ancak tutulması gereken yasal defter ve belgelerin varlığının, noter tasdik kayıtları veya başka şekilde sabit olması gerektiği dikkate alınarak; ibrazı istenen defter...

              un 1/3 payına yönelik olabileceğinin göz önünde tutulması ve kabule karar verilmesi halinde ... mirasçılarının ad ve paylarının hüküm yerinde gösterilmesi'' gereğine değinilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda dava konusu 105 ada 4 ve 116 ada 34 parsel sayılı taşınmazların 1/3'er pay oranında mirasçıların ad ve payları belirtilmek suretiyle ... ve ... mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ..., babası ... 'un 1/3 paydaşı olduğu tapu kayıtlarına dayanarak 116 ada 34 parsel taşınmazın aynı ada 21 parsel sayılı taşınmaz gibi, 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazın da 105 ada 4 parsel sayılı taşınmaz gibi tescilini istemiştir. Sözü edilen dava dışı komşu parsellerin 1/3 payının davacının miras bırakanı ... adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davanın tereke adına açıldığının kabulü zorunludur....

                UYAP Entegrasyonu