Mahkemece ilk hükümde, “yasal mirasçıların mirası reddettikleri, TMK'nın 632. maddesine göre mirasçılardan hiçbirinin resmi tasfiye talep etmedikleri, murisin ölüm tarihi olan 02/12/2014 tarihinden itibaren TMK'nın 633. maddesindeki üç aylık süre içinde alacaklıların resmi tasfiye talebinde bulunmadıkları, tasfiye memuru tarafından yaptırılan ilân sonucunda da alacaklı ve borçluların başvuruda bulunmadıkları bu aşamada resmî tasfiye koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından tasfiye hakkında karar verilmesine yer olmadığına" 17.12.2015 tarihli ek karar ile talep eden SGK vekilinin alacak kaydı talebinin reddine karar verilmiştir. Hüküm ve ek kararın talep eden Sosyal Güvenlik Kurumu vekili tarafından temyizi üzerine; Yargıtay 14....
tutulması ve saklanmasının genel hayat tecrübeleri ile ticari teamüllere göre hayatın olağan akışına uygun olduğu, dosya kapsamına göre söz konusu defter ve kayıtların İzmir ilinde yaşanan deprem afetinde zarar gördüğü anlaşılmakla davanın kabulü ile bu defter ve kayıtların zayi olduğunun tespitine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Maddesinde bahsi geçen defter tutma tedbirinin uygulamasının söz konusu olmadığı ve davacının defter tutulması ile muhafaza tedbiri talebinin de reddinin gerektiği incelenen tüm dosya kapsamıyla anlaşılmış davacının yasal koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir....
Suçun oluşması için, tutulması gereken yasal defter ve belgelerin varlığının, noter tasdik kayıtları veya başka şekilde sabit olması ile birlikte, hesap ve işlemlerin vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka ortamlarda da tutulmasının gerektiği, bu kapsamda tutulması zorunlu olan yasal defter ve kayıtlar ile suça konu defter ve kayıtların, konusunda uzman bilirkişi heyetine incelettirilerek vergi matrahının azaltılmasına sebebiyet verilip verilmediğinin tespitinden sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma, inceleme ve yetersiz gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi yasaya aykırı, b)Kabule göre de ;5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 2- Sanık ... hakkında kurulan hüküm yönünden yapılan temyiz incelemesinde; Sanığın UYAP aracılığıyla MERNİS...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; ''yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil istemli davada, tereke elbirliği mülkiyetine tabi olduğundan, bir mirasçının üçüncü kişiye karşı payı oranında açtığı davanın dinlenme olanağının bulunmadığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmesi'' gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Somut olayda; terekeye iade istemli açılan davada yer almayan mirasçıların davaya olur vererek yer aldıkları bu hali ile dava dışı mirasçı bulunmadığı ancak tereke adına dava açıldığı ve davalılardan mirasçı olan T10’nın davalı olması nedeniyle davaya olurunun bulunmadığı, iştirak halinde mülkiyet kuralları gereği, TMK'nın 640. maddesi uyarınca atanacak tereke temsilcisi aracılığı ile yargılamanın sürdürülmesi gerektiği halde, mahkemece bu haliyle taraf teşkilinin sağlandığı kabul edilerek davanın esastan hükme bağlanması doğru görülmemiştir....
Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür. Tereke miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu mameleki kıymetler ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin bir aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur. Tereke bu şekilde tesbit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tesbiti gerekir. (TMK. md. 565) Mirasbırakanın Medeni Kanunun 564. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır....
Tenkis davalarında tereke mevcudunun (temlik içi - temlik dışı) mahkemece resen araştırılması zorunludur. Zira mirasbırakan adına olan tereke mevcudunun mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle değerinin tesbiti; gerek sabit tenkis oranının hesaplanması, gerekse ihlal edilen mahfuz hissenin belirlenmesi için zorunludur. Bu sebeple, tereke mevcudu belirlenmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; muris Altan Güloğlu mirasçıları müvekkil T1 ile Hayg Sevağ Vartanyan için tereke hesabından aylık düzenli olarak ödenen iaşe bedeli, tarafların ortak iradesi ile müşterek dilekçe ile sunulmuş olan 14.09.2015 tarihli dilekçe ile (dosyada mübrez) kurulan ara karar doğrultusunda olduğunu, kısaca tereke hesabından alt soy mirasçıya aylık iaşe bedeli ödenmesi hakkında yasal düzenleme olmadığını, aksine tereke hesabından müvekkil olan sağ kalan eş lehine düzenleme bulunduğunu, mahkemenin taraflarına tereke hesabından yapılan aylık ödemenin durdurulması halinde kendilerinin de artık karşı tarafa ödeme yapılmasına muvafakatleri bulunmamasına rağmen davalı tarafa ödeme yapılmaya devam edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Tereke Mahkemesinin görevinin, murisin öldüğü tarihteki mal varlığının tespitinden ibaret olduğunu Türk Medeni Kanunu, tereke paylaşılana kadar terekeden para isteme hakkı murisle birlikte yaşayan eşe ait olduğunu, murisin oğlu...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/633 Esas KARAR NO : 2022/45 DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 30/09/2019 KARAR TARİHİ : 19/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, 300.000 TL sermayeli davalı şirketin 2.220 payına doğrudan kendisi sahip olduğu, babası ve murisi olan şirket ortaklarından ... 15.08.2015 tarihinde vefat ettiği, davalı şirketin 3 ay sonra 03.03.2016 tarihinde vermiş olduğu cevap ile bir kısım ortaklar pay defteri gönderdiği, pay defterine göre ortaklık yapısının; ...HOLDİNG 175.000,...2.300, ...55.760, ... 55.760, ...2.220, ... 2.220, ...2.220, ... 2.300 ve ... 2.220 şeklinde olduğunu, ... nın vefatı nedeniyle tereke mal varlığının tespiti amacıyla Tereke Mahkemesinin talimatı ile Bursa ......