Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesine göre de "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz."...

Mahkemece, davalar arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu gerekçesi ile dosyanın, mirasın gerçek reddi istemine ilişkin mahkemenin 2010/146 Esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekilleri temyiz etmiştir. Somut olayda, muris ...'un 02.02.2010 tarihinde vefat ettiği ve geriye en yakın mirasçıları olarak eşi ... ... ile müşterek çocukları ... ... ve ... ...'un kaldığı, ancak ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 31.03.2010 tarihli ve 2010/146 Esas, 297 Karar sayılı ilamı ile anılan mirasçıların mirası reddettiklerinin tespitine karar verildiği ve hükmün 08.10.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. TMK'nin 612. maddesi, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğini, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğini öngörmektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tereke (Tesbit istemli) ... ile ... ve ... aralarındaki tereke (tesbit istemli) davasının kabulüne dair Susurluk Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 17.07.2013 gün ve 2/7 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi mirasçılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

      Mahkemece, mirasın reddinde yasal temsilcinin hukuki yararı ile çocuğun hukuki yararı çatıştığında, küçüğe kayyum tayin ettirilmesi ve davaya kayyım tarafından devam edilmesi gerekir. Somut olaya gelince; 1-Dava tarihi itibariyle davacılar ..., ... ve ... velayet altında olup reşit değildirler. Mirasın hükmen reddi işleminde annenin hukuki yararı ile çocuğun hukuki yararı çatıştığından küçüklere kayyım tayin ettirilmesi, davaya kayyım tarafından devam edilmesi gerekir. Ancak, yargılama sırasında reşit oldukları anlaşıldığından davacılar ..., ... ve ...'ın davaya muvafakatları olup olmadığının tespit edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. 2-Bir davada olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK m. 33). Dava dilekçesi içeriğine göre dava, ölüm tarihinde murisin ödemeden aczinin tespiti isteğine ilişkindir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin davalar menfi tespit davası niteliğinde olup alacaklılara husumet yöneltilerek görülür....

        Ölenin en yakın mirasçıları tarafından reddedilen miras, Sulh Hakimi tarafından iflas hükümlerine göre resmi tasfiye yoluna gidilir. (20.09.1959 t. 4/10 sayılı YİBK) 4721 sayılı TMK'nin 612. maddesi uyarınca mirasın gerçek reddini tespit ve tescil edip başka mirasçı bulunmadığını gören mahkemenin terekeyi resen iflas hükümlerine göre tasfiye etmesi gerekir. Alacaklı, her ne kadar terekenin iflas yoluyla tasfiyesini talep etmişse de ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/1137 Esas, 2014/66 Karar sayılı dosyası üzerinden borçlu (murisin) en yakın mirasçılarının tamamı tarafından miras reddedilmiş olduğundan alacaklının TMK m. 612 uyarınca mirasın reddini tespit eden mahkemeyi harekete geçirmeye yönelik bir talep olup, bu dava dosyasından ... 1....

          Ölenin en yakın mirasçıları tarafından reddedilen miras, Sulh Hakimi tarafından iflas hükümlerine göre resmi tasfiye yoluna gidilir. (20.09.1959 t. 4/10 sayılı YİBK) 4721 sayılı TMK'nin 612. maddesi uyarınca mirasın gerçek reddini tespit ve tescil edip başka mirasçı bulunmadığını gören mahkemenin terekeyi resen iflas hükümlerine göre tasfiye etmesi gerekir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/355 KARAR NO:2023/252 DAVA:Kayyım Tayini DAVA TARİHİ:25/05/2022 KARAR TARİHİ:23/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan ticari şirkete kayyım atanması davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı ... terekesi tasfiye memuru Av. ... dava dilekçesi ile; ... sicil numaralı ... Turizm İşletmecilik Yatırım Ve İnşaat Limited Şirketi'nin %50 hissedarının ... ve diğer %50 hissedarının ise ... olduğunu, anılan iki kişinin de vefat ettiğini, 07/12/2016 tarihinde vefat eden ...'ün terekesine ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ... tereke sayılı dosyasından 14/09/2017 tarihinde verilen karar ile tasfiye memuru atanmış bulunmakta olduğunu, ... Adliyesi'nde 11. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin kurulması sonucu anılan tereke dosyasının bu mahkemeye devrolduğunu ve ...tereke numarasını aldığını, ...'ün terekesi tasfiye edilmekte iken, annesi ...'ün 20/11/2018 tarihinde vefat ettiğini, ... 2....

              Mahkemece, davacıların veraset ve intikal vergisi beyannamesi verdikten sonra, murisin hesabından 1.705,05TL’nin tahsil edildiği ve murise ait ... plakalı aracın intikal işlemi yapıldığı ve bu nedenle de davacıların mirası kabul etmiş sayıldıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacılar vekili tarafından talep edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince, murisin hesabından 1.705,05TL’nin tahsil edilmesi ve murise ait ... plakalı aracın intikal işlemi yapılmasının davacıların terekeyi sahiplendiği anlamında olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Ölüm tarihinde murisin ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp, mirasçıların iyiniyetli ya da kötü niyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır....

                Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2 md). TMK.nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı mirası reddedemez. Mirasçının murisin ölümünden sonra yasal yükümlülüklerini yerine getirerek veraset ve intikal vergisi beyannamesini verip vermediğinin, tereke işlemlerine karışıp karışmadığının, tereke mallarını gizleyip gizlemediğinin veya tereke mallarını kendine maledip etmediğinin araştırılması gerekir....

                Bu durumda, mirasbırakan ...’ın mirasçılık belgesine göre tüm mirasçıları mirası reddettiğinden mahkemece işin esasına girilerek mirasın resmen tasfiyesine ilişkin araştırma yapılmalı ve terekenin tasfiyesi yönünde bir hüküm kurulması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 20.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu