Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/552 KARAR NO : 2023/303 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BURDUR SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/01/2023 NUMARASI : 2022/23 Esas - 2023/2 Karar DAVA KONUSU : Tereke (Tespit İstemli) KARAR : İSTİNAF KARAR TARİHİ :03/03/2023 İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ :03/03/2023 Tarafların iddia ve savunmalarının özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; miras bırakan Ali Anapalı'nın vefat ettiğini müvekkilinin murisin yasal mirasçıları arasında bulunduğunu ancak murisin malvarlığının tespit edilemediğini, mirasçıların terekede bulunan malvarlığı konusunda anlaşamadıklarını belirterek terekenin tespiti ile terekenin tespitini takiben mirasçılara intikalinin sağlanması ve paylı mülkiyete çevrilmesi adına miras ortaklığına temsilci atanmasına ve ihtiyati tedbire karar verilmesini talep etmiştir. Antalya 1....

Ancak tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı mirası reddedemez. Mirasçının murisin ölümünden sonra yasal yükümlülüklerini yerine getirerek veraset ve intikal vergisi beyannamesini verip vermediğinin, tereke işlemlerine karışıp karışmadığının, tereke mallarını gizleyip gizlemediğinin veya tereke mallarını kendine maledip etmediğinin araştırılması gerekir. Öte yandan, mirasın hükmen reddi davasında terekenin açıkça borca batık olup olmadığı tereddüte yer vermeyecek şekilde araştırılmalıdır. Kural olarak icra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 15/06/2022 DOSYA NUMARASI: 2022/199 Esas - 2022/480 Karar DAVA: Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) KARAR TARİHİ: 08/12/2022 İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; muris ...'ın 15/04/2015 tarihinde vefat ettiğini, muris terekesinin en yakın mirasçıları tarafından yasal süresi içinde ret edilmesi sebebiyle Beykoz 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/21 tereke dosyasından, muris terekesinin tasfiyesine ve tasfiye memuru olarak İstanbul Barosu Avukatı ...'nun tereke tasfiye memuru olarak atanmasına karar verildiğini, tereke tasfiye memurluğunca tasfiye işlemlerine başlandığını, yapılan araştırma sonucunda ... Hiz. Ltd. Şti.'...

    Alacaklı tarafından mirasın reddinin iptali davası açılmış ve .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 10.03.2015 tarih ve 2014/53 Esas 2015/188 Karar sayılı ilamı ile mirasın reddinin iptaline karar verilmiştir. TMK'nun 617/1-2. maddesinde; "Mal varlığı borcuna yetmeyen mirasçılar, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse, alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler. Reddin iptaline karar verilirse, miras resmen tasfiye edilir." düzenlemesine yer verilmiştir. Borçlunun murisi adına kayıtlı taşınmaza, borçlu aleyhine yapılan takip nedeniyle haciz konulmuş olup alacaklının açtığı dava ile mirasın reddinin iptaline karar verildiğinden mirasın resmen tasfiye edilmesi gerekir. Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunmasında bu sebeple hukuki menfaati yoktur....

      Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı mirası reddedemez. Mirasçının murisin ölümünden sonra yasal yükümlülüklerini yerine getirerek veraset ve intikal vergisi beyannamesini verip vermediğinin, tereke işlemlerine karışıp karışmadığının, tereke mallarını gizleyip gizlemediğinin veya tereke mallarını kendine maledip etmediğinin araştırılması gerekir. Öte yandan mirasın hükmen reddi davasında terekenin açıkça borca batık olup olmadığı tereddüte yer vermeyecek şekilde araştırılmalıdır. Kural olarak icra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....

      K. sayılı kararında terekenin resmi tasfiyesine karar verildiğinden yeniden terekenin resmi tasfiyesine karar verilmesine gerek olmadığı, tereke temsilcisinin de terekenin resmi tasfiyesine karar veren mahkemece atanması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 4721 sayılı TMK'nın 612. maddesi uyarınca mirasın gerçek reddini tespit ve tescil edip başka mirasçı bulunmadığını gören mahkemenin terekeyi iflas hükümlerine göre re'sen tasfiye etmesi gerekir. Bu madde uyarınca yapılacak tasfiye ise süreye bağlı değildir. Sulh hukuk mahkemesince, en yakın mirasçıların mirası reddettiklerinin belirlenmesi halinde, herhangi bir başvuruya gerek olmadan kendiliğinden resmi tasfiye yoluna gidilmesi gerekir. Davacının talebi, terekeyi resen tasfiye edecek mahkemeyi harekete geçirmeye yöneliktir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın ... 4....

        Maddesinde, ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edildiği ve mirasçıların terekeden herhangi bir malvarlığı değerini kullanma şeklinde bir fiilleri de olmadığı bildirilerek açılan davanın kabulüne karar verilmiştir....

        Dosyaya sunulan Pazar Sulh Hukuk Mahkemesinin 29/03/2010 tarih ve 2009/629 Esas, 2010/209 Karar sayılı ilamında, davacılar üç aylık yasal süre içerisinde mirası kayıtsız, şartsız reddettiğinden, mirasçılar ... ...... ...... ve...'ın mirasın reddine ilişkin talebinin tespitine ve tespit kararının miras ret kütüğüne işlenmesine karar verilmiştir. Yargılama sırasında davalı Kurum vekili savunmasında Türk Medeni Kanununun 618. maddesine dayanmıştır. Ancak mahkemece davalı kurum vekiline bu yönde savunmasıyla ilgili delil ve belgelerinin neler olduğu sorulmadan dava kabul edilmiştir. Bu yön itibariyle anılan karar ve usul ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir....

          Dosyaya sunulan Pazar Sulh Hukuk Mahkemesinin 29/03/2010 tarih ve 2009/629 Esas, 2010/209 Karar sayılı ilamında, davacılar üç aylık yasal süre içerisinde mirası kayıtsız, şartsız reddettiğinden, mirasçılar...... ... ... ve ...ın mirasın reddine ilişkin talebinin tespitine ve tespit kararının miras ret kütüğüne işlenmesine karar verilmiştir. Yargılama sırasında davalı Kurum vekili savunmasında Türk Medeni Kanununun 618. maddesine dayanmıştır. Ancak mahkemece davalı kurum vekiline bu yönde savunmasıyla ilgili delil ve belgelerinin neler olduğu sorulmadan dava kabul edilmiştir. Bu yön itibariyle anılan karar ve usul ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir....

            Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, 6183 sayılı Kanuna göre gönderilen ödeme emrine karşı süresinde açılmış bir menfi tespit davasıdır. Mahkemece, davacının murisine karşı mirası kayıtsız, şartsız reddettiğinden dolayı icra takip dosyası üzerinden gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. Yerel mahkeme kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mirasın reddi Yeni Türk Medeni Kanununun 605 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunun 605. maddesine göre “Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler....

              UYAP Entegrasyonu