SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2022 NUMARASI : 2021/25 TEREKE 2022/5 KARAR DAVA KONUSU : Tereke (Resmen Yönetilme ve Tasfiye İstemli) KARAR : İstanbul 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 22/02/2022 tarih, 2021/25 Tereke 2022/5 Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Balçova Vergi Dairesi Müdürlüğünden alınan 20.11.2020 tarih 170803 sayılı yazıda Dairelerinin mükellefi T3'ın 03.10.2018 tarihinde vefat ettiğinin, geriye mirasçıları olarak kalan kişilerin reddi miras davası açtığının, İstanbul 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/455, 2018/1390 ve İstanbul 18....
----------dosyası getirtilip incelendiğinde ------ terekesine ait olduğu, mirasçıları tarafından terekenin resmen yöneltilmesi ve tasfiyesi istemli olarak dava açıldığı, bu dosyadan atanan tereke tasfiye memuruna Asliye Ticaret mahkemelerinde şirketlerin tasfiyesi ve kapanış kararlarının alınması için yetki verildiği, bunun üzerine tereke tasfiye memurunun mahkememizdeki davayı açtığı anlaşılmıştır.Fesih ve tasfiyesi talep edilen şirketlerin tek ortak ve yetkilisi olan ------ vefatı nedeniyle ve tüm mirasçıları tarafından terekesi reddedilmiş olduğundan şirketleri mahkememizde açılan davada temsil etmek üzere bir temsil kayyımı atanmak suretiyle yargılamaya devam olunmuştur.Gelen ------ yazılarından şirketlerin vergi dairelerindeki mükellefiyet kayıtlarının resen terk edildiği, en son -----yıllarına ilişkin beyannamelerin verildiği,-------- nezdinde borçlarının bulunduğu anlaşılmıştır.Dosya kapsamında alınan bilirkişi heyeti raporu ile şirketlerin tek ortak ve yetkilisinin 15/04/2015 tarihinde...
----------dosyası getirtilip incelendiğinde ------ terekesine ait olduğu, mirasçıları tarafından terekenin resmen yöneltilmesi ve tasfiyesi istemli olarak dava açıldığı, bu dosyadan atanan tereke tasfiye memuruna Asliye Ticaret mahkemelerinde şirketlerin tasfiyesi ve kapanış kararlarının alınması için yetki verildiği, bunun üzerine tereke tasfiye memurunun mahkememizdeki davayı açtığı anlaşılmıştır.Fesih ve tasfiyesi talep edilen şirketlerin tek ortak ve yetkilisi olan ------ vefatı nedeniyle ve tüm mirasçıları tarafından terekesi reddedilmiş olduğundan şirketleri mahkememizde açılan davada temsil etmek üzere bir temsil kayyımı atanmak suretiyle yargılamaya devam olunmuştur.Gelen ------ yazılarından şirketlerin vergi dairelerindeki mükellefiyet kayıtlarının resen terk edildiği, en son -----yıllarına ilişkin beyannamelerin verildiği,-------- nezdinde borçlarının bulunduğu anlaşılmıştır.Dosya kapsamında alınan bilirkişi heyeti raporu ile şirketlerin tek ortak ve yetkilisinin 15/04/2015 tarihinde...
TMK'nun 612. maddesi "en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğini, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirasını reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğini" öngörmektedir. Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, mirasbırakanın ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır. Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (632-635) gerçekleştirilmek durumundadır. Mirasbırakan ...'nın 30.03.2011 tarihinde ölümüyle, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından ...'...
Bunun üzerine miras, yine iflas hükümlerine göre tasfiye edilir ve tasfiye sonunda arta kalan değerler, önce gelen mirasçılara verilir. En yakın yasal mirasçıların reddi, kendilerinden sonra gelen mirasçılar yararına olmadıkça ve bunlar Yasanın 614. maddesinde gösterilen usul çerçevesinde mirası açıkça kabul etmedikçe miras, sonra gelen mirasçılara geçmez. Bunlar, miras bırakanın borçlarından sorumlu da tutulamaz. Tüm bu yasal düzenlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde, Mahkemece, davalı muris ...’ın mirasçılarının tamamı olan ... ve ...’ın mirası reddetmeleri nedeniyle yargılamaya tereke temsilcisi huzuruyla devam edilmesi ve mirası reddeden ...’ın alt soyu olan oğlu ...’a, yukarıda belirtilen düzenlemelere göre sorumluluğu bulunup bulunmadığı hususu irdelenerek bir karar verilmesi gerekmektedir...” denilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu halde gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Mahkeme, her ne kadar davalı muris ...'...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Türk Medeni Kanununun 588. maddesi gereğince gaiplik kararı verilebilmesi için, gaip olduğu iddia edilen kimseye ait mal varlığının 10 yıl resmen yönetilmiş olması veya mal varlığı böyle yönetilenin 100 yaşını doldurmuş olması gerekir. 131 ada 71 parsel sayılı taşınmazın maliki ile ilgili 3561 sayılı Yasaya göre 12.12.2005 tarihinde kayyım atanmıştır. Bu tarih itibariyle 10 yıl resmen yönetilme şartı gerçekleşmemiştir. Temsil kayyımlığında geçen süre 10 yıla dahil değildir....
edebilecek olması, vasiyet alacaklısı Sadıka Gül Sabancı'nın diğer mirasçılar ve müteveffa ile yapmış olduğu muvazaalı işlemlerin varlığı; bu tür muvazaalı işlemler yapılmaya devam edileceği konusundaki kuvvetli şüphenin mevcudiyeti ve müteveffanın terekesinin bütünlüğünün bozularak yok edilebileceği ihtimali göz önünde bulundurulduğunda müteveffa T3'ya ait mirasa ilişkin TMK.nun 589. maddesi uyarınca tereke mallarının korunmasına ve tespitine, müteveffa T3'ya ait mirasa ilişkin TMK.nun 590. maddesi uyarınca miras koruma önlemi olarak tereke mal ve haklarının tespiti için ihtiyati tedbir niteliğinde terekenin defterinin tutulmasına, müteveffa T3'dan intikal eden mirasın TMK.nun 592. uyarınca resmen yönetilmesine ve yasal yollardan tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir....
TMK'nun 612. maddesinde, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceği öngörülmektedir. Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, mirasbırakanın ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır. "Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ile "terekenin resmen tasfiyesi" terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632-635) gerçekleştirilmek durumundadır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/292 KARAR NO : 2021/1372 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ANAMUR SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/09/2020 NUMARASI : 2018/11 ESAS, 2020/4 KARAR DAVA KONUSU : Tereke (Resmen Yönetilme Ve Tasfiye İstemli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın Toptancılar Sitesi/Mersin şubesi borçlusu Güzelim Özel Eğt. Hiz...ltd. Şti.'...
Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, mirasbırakanın ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır. Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK. md. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK. md. 632-635) gerçekleştirilmek durumundadır. Somut uyuşmazlıkta da; mirasbırakan ...'nun ölümüyle, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından TMK'nun 605/1, 609. maddelerdeki prosüdüre uygun olarak mirası reddolunduğundan; burada uygulanacak tasfiye usulü, "terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" usulüdür. İİK'nun 180. maddesi; reddolunan mirasın tasfiyesinin sekizinci bap (md.208-256) hükümlerine göre; ait olduğu mahkemece yapılacağını hükme bağlamıştır....