ın terekesine tasfiye memuru ve temsilci tayininin istenmesi, atama yapıldığında gerekçeli kararın atanan kişiye tebliği, yasal temyiz süresinin beklenmesi, kararın tereke temsilcisi yahut tasfiye memuru tarafından temyiz edilmesi halinde her halükarda davacı vekili ve bir kısım davalılar vekilinin verilen karara yönelik temyiz itirazları ile birlikte incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi için dava dosyasının yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
un terekesinin tasfiyesine ve terekeye tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Somut olayda; tapuda paydaş olan M.. Y..'un vefat ettiği, mirasın en yakın mirasçılarının tamamı tarafından reddedildiği ve bu sebeple iflas hükümlerine göre tasfiyeye tabi hale gelen terekenin, TMK'nın 612. maddesi gereğince iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verilmesi gerektiği açıktır. Davacıya Erdemli Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/66 Esas sayılı dosyasında terekenin resmen tasfiyesi için yetki belgesi verildiği de anlaşıldığına göre işin esasına girilmesi ve bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 27.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
hükmen reddinin koşulu, murisin ölümü tarihindeki borçlarının, alacakları ve tüm hakları da dahil olmak üzere malvarlığından fazla olması olduğunu, yani murisin ölümü tarihinde tereke kapsamındaki pasiflerin aktiflerden fazla olması durumunda murisin ödemeden aczinden söz edileceğini, terekenin borca batıklığı, murisin ölümü tarihinde söz konusu olması, söz konusu borca batıklığın resmen tespit edilmiş veya tespit edilebilir olması gerektiğini, terekenin borca batık olduğunun resmen tespiti, ödemeden aciz vesikası veya iflas kararı alınarak sağlanabileceğini, yerleşik içtihatlara göre mirasçıların terekeyi kabul ettiklerine dair hal ve hareketlerde bulunup bulunmadığının, terekenin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığının mahkemece araştırılması gerektiğini bildirerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı tereke temsilcisinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 25.20. TL bakiye onama harcının temyiz eden davacı tereke temsilcisinden alınmasına, 27.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı mirası reddedemez. Mirasçının murisin ölümünden sonra yasal yükümlülüklerini yerine getirerek veraset ve intikal vergisi beyannamesini verip vermediğinin, tereke işlemlerine karışıp karışmadığının, tereke mallarını gizleyip gizlemediğinin veya tereke mallarını kendine maledip etmediğinin araştırılması gerekir. Öte yandan mirasın hükmen reddi davasında terekenin açıkça borca batık olup olmadığı tereddüte yer vermeyecek şekilde araştırılmalıdır. Kural olarak icra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....
Yukarıdaki açıklamalara göre; mahkemece terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde İflas Müdürlüğü'nün (Tasfiye Memuru)'nun işlemlerine karşı yapılacak şikayetleri incelemekle Sulh Hukuk Mahkemesi (Tereke Hakimliği) görevli olduğundan ve görev kamu düzenine ilişkin olup, re'sen gözetilmesi zorunlu olduğundan, mahkemece, görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli ve yetkili İzmir Sulh Hukuk Mahkemesi (Tereke Hakimliği)'ne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353/1- a(3) maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına, dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine iadesine karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.' nun 353/1- a(3) maddesi uyarınca KABULÜ ile İzmir 1....
TEREKE TASFİYE MEMURU : ... vekili Avukat ... DAVA TARİHİ : 16.01.2014 KARAR : Davanın kısmen kabulü Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı tereke tasfiye memuru vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Oysa ki reddeden mirasçılara karşı dava yürütülmüşse, asıl davalı olması gereken tereke tasfiye memuruna husumet yöneltilmediğinden tereke temsil edilmiş olmayacaktır. Çünkü usulen terekeye, husumet yöneltilmemiştir. Mirası reddeden mirasçının ise terekeyi temsil görevi olmadığından, davada hasım gösterilmesi tereke aleyhine sonuç doğurmayacaktır. Bu nedenle verilecek kararda tereke taraf olmadığından karar terekeyi bağlamayacaktır. Sonuç olarak Mahkemenin kararı usule ve yasaya aykırı olduğundan bozulması gerektiği düşüncesindeyiz. Yüksek Daire'nin kararın düzeltilerek onanmasına yönelik çoğunluk görüşlerine katılmıyoruz....
Mirasbırakan Uğur Kumkaya'nın terekesinin TMK'nun 612/1. maddesi uyarınca iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesi, tasfiye sonunda arta kalan değer varsa bunun mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilmesi (TMK.m.612/2) gereklidir. Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinin ne şekilde yapılacağı İcra ve İflas Kanun'un 180 m. vd. gösterilmiştir. En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, Sulh Mahkemesi'nce iflas hükümlerine göre tasfiye edilir (TMK. 612/1. madde). Bu durumda; alacaklının, mirasın gerçek reddini tespit ve tescil eden Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvurmak suretiyle, Mahkemeyi harekete geçirerek iflas hükümlerine göre (İİK.180, 208 vd. madde) tasfiye işlemlerine geçilmesini sağlaması varsa, alacağını iflas masasına kaydettirmek üzere başvurması, gerektiğinde bu konuda iflas memurluğunu hasım göstermek suretiyle dava açması mümkündür....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 04.10.2012 gün ve 345/538 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi ihbar olunan Tasfiye Halindeki ... Bankası A.Ş. vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, vekil edenin oğlu ve miras bırakanı ...’in 04.08.2000 tarihinde öldüğünü, terekesinin açıkça borca batık olduğunu açıklayarak mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, takip konusu alacak miktarı dikkate alınarak miras bırakan ... terekesinin borca batık olması nedeniyle davanın kabulüne, davacının mirası reddettiğinin tespitine karar verilmiştir. Hüküm, dava ihbar olunan Tasfiye Halindeki ... Bankası adına ... Bankası vekili tarafından temyiz edilmiştir....