Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 31/07/2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 06/01/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, harici satın almaya dayalı tapu iptal ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir....

    Davalılar Biskon Yapı A.Ş.ile Kiler GYO A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde, davanın tamamen ıslahına ilişkin HMK 180.maddesi kapsamında yeni bir dava dilekçesi ibraz edilmediğini bu nedenle dava konusu talebin terditli olarak tapu iptal ve tescil veya alacak olarak ıslahı talebinin usulüne uygun olmadığını, yetkisizlik kararının yerinde olmadığını beyan etmişlerdir....

    K. sayılı dosyasında alınan 05/11/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; davacının davalı kooperatifin üyesi olmadığı, bu nedenle 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu kapsamında kooperatif üyesi olmayan davacının davalı kooperatife karşı açtığı tapu iptal ve tescil davası yönünden aktif dava ehliyetinin bulunmadığının kabul edilmesi gerekeceği, davacı yan beyanına göre huzurdaki davanın 1163 sayılı Kooperatif Kanunu çerçevesinde üyeliğe dayalı olarak açılan bir tapu iptal tescil davası olmadığı yönünde sonuç ve kanaate varıldığı, davacı yanca tapu iptal ve tescil davasına dayanak gösterilen hukuki ilişkinin, davalı kooperatif ile davacı arasında imzalandığı ileri sürülen 14/08/1985 tarihli adi nitelikte düzenlenen alım satım protokolü olduğu ve davacının huzurda ki dava da buna dayandığı, adi nitelikteki 14/08/1985 tarihli sözleşmenin gayrimenkul mülkiyetini nakil borcu doğuran bir sözleşme olması nedeniyle geçerliliğinden söz edebilmek için resmi şekilde yapılmasının zorunlu olduğunu...

      kararında “Davacı tarafından açılan davanın terditli olarak açılması ve tapu iptali ve tescil talebinden feragat edilip terditli açılan bedel davasına devam edilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil talebi yönünden davalı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,” hükmettiğini, ancak bu kısım yönünden vekalet ücretine hükmetmediğini, lehlerine bu yönden de vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1....

      Mahkemece, terditli olarak açılan davayla ilgili olarak, davacıya kur'ada isabet eden dairenin satış suretiyle davalı ...'a geçtiği ve bu işlemin muvazaalı olduğunun kanıtlanamadığından davacının tapu iptal ve tescil talebinin yerinde olmadığı, konut verilemeyen davacı için ifa imkansızlığı bulunduğundan zararının giderilmesi gerektiği gerekçesiyle, davalı ... aleyhinde açılan davanın reddine, davalı kooperatif aleyhinde açılan davanın kabulü ile 100.000,00 TL tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften tahsiline dair verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 04.06.2014 gün ve 2014/4628 Esas, 2014/4316 Karar sayılı ilamıyla onanmıştır. Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.11.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesi gereğince temliken tescil, mümkün olmadığı takdirde yapı bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tapu iptali ve tescil talebinin reddine, dava konusu 2. kattaki meskenin dava tarihi itibariyle bilirkişiye tespit ettirilen değerinin 1/2'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir....

          E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hata nedeniyle tapu iptali ve tescil, aksi takdirde davalılar arasındaki satışın muvazaalı olması nedeniyle iptali ile arsa payı arasındaki fark nedeniyle tazminat ve muhtesat bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, T1 yönründen açılan asıl davanın reddine, T2 yönünden açılan asıl davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, terditli talebin kısmen kabulüne, 3.800,00TL'nin davalı T7'dan alınarak davacı T2'e verilmesine, davalı Hayrullah yönünden açılan terditli davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş, karar davacılar ve davalılardan T7 tarafından istinaf edilmiştir....

          Parsel, ......Blok .... nolu Bağımsız Bölümde kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek müvekkil ... adına kayıt ve tesciline, olmadığı takdirde bu bağımsız bölüme karşılık gelecek arsa payının tapu kaydının iptal edilerek müvekkil adına kayıt ve tesciline, tapu iptal ve tescilin mümkün olmaması halinde, alacak talebimizin kabulü ile taşınmazın dava tarihindeki gerçek değeri üzerinden fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 60.000 TL alacağın dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, tapu iptal ve tescilin mümkün olmaması ve yukarıda 2 nolu bendin uygulanamaması halinde, HMK'nın 111. maddesi gereğince terditli dava açtıklarından ve tespit edilecek en yüksek değer üzerinde harç yatırılacağından, alacak taleplerinin kabulü ile dava konusu taşınmaz için ödenen bedel yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, alacağının denkleştirici adalet ilkesi gereğince şimdilik 60.000 TL alacağın dava tarihinden itibaren...

            TMK'nın 724 maddesinde düzenlenen haksız inşaat nedeniyle tapu iptal ve tescil şartları Kanun ve içtihatlarla oluşmuş olup, öncelikle malzeme sahibinin iyiniyetli olması, başkasının adına tapuda kayıtlı bir araziye iyiniyetle bina yapması, bina değerinin arsanın değerinden fazla olması ve bina sahibinin arsanın sahibine muhik bir tazminat ödemesi ile binanın yapıldığı yerin arazinin tamamından belediyece uygun görülecek ifrazının mümkün olması gerekmektedir. Her ne kadar ilk derece mahkemesince dava konusu yerde keşif yapılarak malzeme sahibinin iyiniyetli olduğu, binanın değerinin arsanın değerinden fazla olduğu kabul edilerek binanın beyanlar hanesine sahibinin davacı olduğunun tescili şeklinde karar verilmiş ise de usul ve yasaya aykırıdır....

            Şti. arasında yapılan inşaatta yapılacak işler karşılığında harici satım sözleşmesine dayanarak tapu iptal olmadığı takdirde alacak talebinde bulunmuş ise de; dava dışı Hüseyin 'in bahse konu inşaat işlerini yapıp yapmadığı ve adi şekilde düzenlenmiş harici satım sözleşmesi nedeniyle davacının temlik belgesine dayanarak talepte bulunup bulunamayacağı hususu mahkemece yapılacak yargılama sonunda ortaya çıkacağı bu nedenle dosyadaki bilgi ve belgelerden yaklaşık ispatın koşullarının oluşmadığı gibi dava dilekçesinde 10 farklı taşınmazın tapularının iptali istenmesine rağmen dava değerinin 10.000,00 TL gösterilmesi nedeniyle mahkemece 2.000,00 TL olarak takdir edilen teminatın da davalıların muhtemel zararlarını karşılamayacağı da açık olduğundan ayrıca dava dilekçesinde terditli olarak tapu iptal olmadığı takdirde alacak talebinde bulunulduğu da gözetilerek; HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda davalıların...

            UYAP Entegrasyonu