Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamından;14.12.2000 tarihinde 3.679,00 TL ve 21.06.2003 tarihinde 10.000,00 TL ödeyerek davacının iki adet konut satın alarak 12.09.2005 tarihli kararla SS Gün-tur KYK'ne üye kaydı yapılarak üyeliğine hak kazandığı, davacı ile davalı Gün Tur Konut Yapı Kooperatifi arasında üyelik ilişkisi bulunduğu, davanın, kooperatif üyeliği ilişkisine dayalı tapu iptal tescil, bu talebin kabul edilmemesi durumunda tazminat istemine ilişkindir olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, davacı ile davalı Gün Tur Konut Yapı Kooperatifi arasında üyelik ilişkisi bulunduğundan, kooperatif üyeliği ilişkisine dayalı tapu iptal tescil, bu talebin kabul edilmemesi durumunda tazminat istemine ilişkin uyuşmazlığın kooperatif hukukundan kaynaklanan tapu iptali ve tescil davası olup,4077 Sayılı Kanun Kapsamında olmadığından, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 99.maddesi uyarınca,Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

    Gökçe’nin o tarihte bankadan çektiği paraya ilişkin kayıtları dosyaya sunduğu, her ne kadar taşınmazın satış tarihindeki rayiç değeri ile tapuda gösterilen bedel arasında fark bulunsa da tapu masraflarının düşük tutulması amacıyla değerin düşük gösterilmesinin ülkemizde yaygın bir durum olduğu, sonuç itibariyle, davalı ...’nin, TMK’nın 1023. maddesi uyarınca, iyiniyetli olduğu kanaatine varıldığından, davacının tapu iptal ve tescil talebinin yerinde görülmediği, bu durumda, davacıya verilecek konut kalmadığından, davacının üyelik hakları kapsamında, üyesi bulunduğu davalı yüklenici kooperatiften, konut karşılığı tazminat isteme hakkına sahip olduğu, üyelikten kaynaklanan edimlerini yerine getirdiği anlaşılan davacının konutun rayiç bedelini tazminat olarak talep edebileceği gerekçesiyle, davalılar T.H...., ... ve ... aleyhine açılan davanın reddine, davalı T.H.... aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının reddine, tazminat davasının kabulüne ve 140.000,00 TL’nin adı geçen kooperatiften...

      Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiası ileri sürülebilir. Malzeme sahibinin Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayanarak tescil talebinde bulunabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a) Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olması, b) İkinci koşul ise yapı kıymetinin taşınmazın değerinden açıkça fazla olması, c) Üçüncü koşul, yapıyı yapanın (malzeme sahibinin), taşınmaz malikine uygun bir bedel ödemesidir. Somut olaya gelince; davacıların murisinin davalı annesine ait olan taşınmazın üzerinde bulunan binaya yaptığı ilave katın değerinin alt kattan ve arsanın değerinden fazla olduğu gerekçesiyle TMK’nın 724. maddesi gereğince temliken tescil, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istenmiş ise de kat ilavesi suretiyle bina yapılması halinde temliken tescil istenemez....

        ten tahsiline karar verilmesi gerekirken davanın tamamen reddi doğru olmadığı gerekçesiyle, a) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/386 E. 2020/306 K. sayılı kararının yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına b)Davanın Yeniden Esasıyla İlgili Olarak; 1-Tapu iptal ve tescil davacı yönünden açılan davanın reddine, 2-Terditli talep olan ödenen bedelin iadesi talebine ilişkin olarak; davalılar ..., ..., ... yönünden açılan davanın reddine, davalı ... hakkında açılan davanın kısmen kabulüne, 0,30.-TL'nin davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....

          Davada dayanılan 07.08.1997 tarihli sözleşme, sözü edilen koşulları taşımadığından geçerli değildir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine ile yukarıda yazılı gerekçelere göre davalının ve davacının aşağıdaki bendin dışındaki bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacının vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat isteminde bulunmuştur. Hukukumuzda bir davanın, birden fazla taleple açılması mümkündür. Bu tür davalara da terditli davalar denilir. Ne var ki bu gibi durumlarda, orta yerde birden fazla dava çeşidi yoktur. Dava, aslında terditli istekler içeren tek bir davadır. Somut olayda da, davacılar tek bir dava açmışlar, ancak mahkeme önüne terditli talep getirmişlerdir....

            HD'nin kararı gereğince dava konusu taşınmazların dava tarihi itibariyle değerlerinin keşfen tespiti için 22/09/2021 tarihinde keşif yapılmış, bilirkişilerden rapor alınmış, dava konusu taşınmazlardan ...nolu bağımsız bölümün dava tarihi itibariyle değerinin 350.000 TL., ... nolu bağımsız bölümün değerinin ise 325.000 TL. olduğu tespit edilmiş toplam 675.000 TL.'lik dava değeri üzerinden eksik peşin harç tamamlanmış ve yargılamaya devam edilmiştir. İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Dava, "tapu iptali ve tescil ve terditli olarak da alacak" davasıdır....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde kesin maliyet bedeli alacağının davalıdan tahsili talebine ilişkin terditli açılan davadır. Davacı vekili dava dilekçesinde davalı adına kayıtlı Kayseri İli, *** İlçesi *** Mahallesi 6940 ada 1 parsel B Blok 7 nolu bağımsız bölümde kayıtlı mesken vasıflı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini, davalının istifa iradesinin Mahkemece kabul görmemesi halinde ise kesin maliyet bedeli olarak şimdilik 5.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının tapu iptal tescil talebi yönünden ara buluculuk tutanağının düzenlenmediğini, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde kesin maliyet bedeli alacağının davalıdan tahsili talebine ilişkin terditli açılan davadır. Davacı vekili dava dilekçesinde davalı adına kayıtlı Kayseri İli, *** İlçesi *** Mahallesi *** ada 3 parsel A Blok 8 nolu bağımsız bölümde kayıtlı mesken vasıflı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini, davalının istifa iradesinin Mahkemece kabul görmemesi halinde ise kesin maliyet bedeli olarak şimdilik 5.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının tapu iptal tescil talebi yönünden ara buluculuk tutanağının düzenlenmediğini, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde kesin maliyet bedeli alacağının davalıdan tahsili talebine ilişkin terditli açılan davadır. Davacı vekili dava dilekçesinde davalı adına kayıtlı Kayseri İli, *** İlçesi *** Mahallesi ***ada 5 parsel B Blok 14 nolu bağımsız bölümde kayıtlı mesken vasıflı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini, davalının istifa iradesinin Mahkemece kabul görmemesi halinde ise kesin maliyet bedeli olarak şimdilik 5.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının tapu iptal tescil talebi yönünden ara buluculuk tutanağının düzenlenmediğini, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür....

                    Ne var ki, her ne kadar davacı vekili talebinde tapu iptal tescil isteğinden sonra "olmadığı takdirde" diyerek müdahalenin meni isteğinde bulunmuşsa da söz konusu taleplerin her biri ayrı dava konusu olabileceğinden terditli taleplerde ise, taleplerden birinin kabulü halinde diğeri hakkında hüküm kurmak mümkün olmadığından somut olayın ve taleplerin niteliği gereği davanın terditli dava olarak kabulü mümkün olmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu