Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Konut Yapı Kooperatifi adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, davacı tarafından depo edilen 11.431,00 TL'nin karar kesinleştiğinde davalı kooperatife ödenmesine karar verilmiştir. Kararı, davalılardan .... ve ... Yapı Kooperatifi vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dava, tapu iptal tescil, mümkün olmazsa tazminat istemine ilişkin olup, davacının tapu iptali tescil, olmazsa tazminat istemi davalı ... Kooperatifi yönünden kooperatif üyeliğine bağlı iken, davalı ... yönünden ise terditli tazminat istemi satım sözleşmesine dayalıdır....

    Hukuk Dairesinin ... esas, ... karar sayılı ilamıyla; ''dava tarihi itibariyle davacının davalı kooperatife borçlu olup olmadığının tespiti yönünde ek bilirkişi raporu alınması, dava tarihi itibariyle davalı kooperatife borçlu olduğunun tespiti halinde tapu iptali ve tescil isteyemeyeceği gibi taşınmazın bedelini de isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi; borçlu olmadığının tespiti halinde ise İİK'nın 198. maddesi uyarınca tapu iptali ve tescil isteyemeyeceği ancak terditli tazminat istemi yönünden kayıt ve kabul isteminde bulunabileceği değerlendirilerek karar verilmesi gerektiğinden'' mahkememiz kararı kaldırılmıştır....

      Bundan başka, taraflardan yalnız birinin hükmü temyiz etmesi halinde, Yargıtay'ın (temyiz eden tarafın lehine olarak) verdiği bozma kararına uyan yerel mahkeme de artık temyiz eden tarafın, önceki (bozulan) karara oranla daha aleyhine olan bir hüküm veremez. Buna da "aleyhe hüküm verme yasağı" denir. Taraflardan yalnız birinin temyizi üzerine verilen bozma kararına uyan mahkemenin temyiz eden tarafın, önceki (bozulan) karara oranla daha aleyhine olan bir hüküm vermemesi ilkesi, usule dair kazanılmış hak müessesesi ile de yakından ilgilidir. 3. Somut olayda, mahkemece bozma öncesi verilen kararda davacının tapu iptal ve tescil isteminin yasal koşullarının oluşmaması nedeniyle tapu iptal ve tescil isteminin reddine, davacı ile davalı Fi Yapı Tic. A.Ş....

        tesciline karar verildiği, ancak bu davalının tapu maliki olmadığı ve bu itibarla pasif husumet sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla davacı T5 tapu iptal ve tescil talebinin pasif husumet sıfatı yokluğu nedeniyle reddine" şeklinde karar verilmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/418 Esas sayılı dosyasıyla davaya konu taşınmaz hakkında tapu iptali ve tescil ile tazminat davası açtığını, davanın derdest olduğunu, davacı ile davalılardan Yakup ve Otomat... Şti. arasındaki sözleşmenin davalı ...Tekstil... Şti.’yi ilgilendirmediğini, bu nedenle davanın reddini savunmuştur. Davalı Otomat... Şti. vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının harici satım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescili, olmadığı takdirde tazminat talebinin Gebze 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/710 Esas sayılı dosyasında derdest olduğu, her iki davanın ve konusunun aynı olduğu gerekçesiyle, davanın derdestlik dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, harici satım sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir....

          Somut olayda, mahkemece, davacılar vekilinin dava dilekçesinde, davaya konu taşınmazın tapu kaydının iptaliyle harici satım sözleşmelerinde satın alınan yer kadar davacılar adına pay şeklinde tescili olmadığı takdirde, harici satım bedelleriyle taşınmaz üzerindeki yapı bedellerinin davalılardan tahsilini talep etmiş, mahkemece, tapu iptali ve tescil istemiyle ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden, harici satım bedelleriyle yapı bedelleri hakkında hüküm kurulmuştur. Buna göre, davacılar vekilinin ilk talebi olan tapu iptali ve tescil talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verildikten sonra terditli talepleri hakkında hüküm verilmesi gerekirken, 6100 sayılı HMK’nin az yukarıda açıklanan ilkelerine aykırı olarak yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru görülmemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar, bir kısım davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir....

              Davalı T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin terditli olup, müvekkili ve davalı T5 açısından ayrı bir davanın konusunu oluşturacağını, davalı taraflar aynı olmadığından davacının işbu talebinin diğer talebinden bağımsız, müstakil bir talep olup, HMK m.111'e göre “Terdit” olarak değerlendirilemeyeceğini, davacının dava dilekçesindeki talebinde, mümkün olduğu takdirdeTapu İptali Tescil- Tazminat”, mümkün olmadığı takdirde sözleşme bedelinin tahsilini istediğini, ancak bu taleplerini aynı davalıya yöneltmediğini, müvekkili davalı yönünden “Tapu İptali Ve Tescil- Tazminat” talebinin ayrı bir dava olup, reddedildiğine göre mahkemece, davada kendisini vekil ile temsil ettiren müvekkili davalı lehine dava değerine göre vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini, mahkemece davacının tüm taleplerinin “Terdit” olarak değerlendirildiğini, davacının Terditli Dava” açtığı kabul edilerek hatalı hüküm kurulduğunu, davacı tarafından müvekkili davalıya açılanTapu İptal ve Tescil...

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili "mahkemenin delillerin takdirinde ve değerlendirilmesinde eksik ve hatalı inceleme yaptığını, davanın terditli olarak açıldığını, terditli olarak açılan davalarda ilk talebin reddine bağlı olarak ikinci talep hakkında kabul kararı verilmesi durumunda, iki ayrı dava için iki ayrı harç ve yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğini, ikinci talep hakkında verilen karara göre harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderleri hakkında hüküm kurulacağını, mahkemece ikinci talepleri olan alacak istemlerinin kabulüne karar verildiği halde davalı T5 lehine vekalet ücretine hükmedildiğini, mahkeme tarafından terditli davalarda reddedilen talep için ayrıca vekalet ücreti takdir edilemeyeceği hususu göz önüne alınmadan, terditli taleplerinden reddedilen tapu iptal ve tescil talebi yönünden davalı Ali lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının davalı şirket ile imzalamış olduğu satış sözleşmesi gereğince bağımsız...

              Dava dilekçesi ve dosya kapsamına göre davacının talebi, tapu dışı satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde TMK'nin 724. maddesine dayalı temliken tescil isteğine ilişkindir. Tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olmayıp, tapuda kayıtlı taşınmazların harici satışı da TMK'nin 706, 6098 sayılı TBK'nin 237, 818 sayılı BK'nin 213, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez. TMK'nin 706. maddesinde öngörülen resmi şekil bir ispat şartı olmayıp bir geçerlilik şekil şartıdır. Bu husus 6098 sayılı TBK'nin 237.maddesinde "Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için resmi şekilde düzenlenmesi şarttır.” şeklinde açıklanmıştır....

                UYAP Entegrasyonu