O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca sür'atle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir. Somut olaya, gelince davalıların tercih haklarını 08.03.2011 tarihinde bedel ödeme olarak kullandıkları, kararın ise 26.06.2013 tarihinde verildiği, ödenecek tenkis bedelinin 4721 sayılı TMK'nun 564/2. maddesi gereğince taşınmazların karar tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerektiği oysaki mahkemece tercih tarihi esas alınarak değer belirlendiği anlaşılmaktadır....
O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir. Somut olayda mirasbırakanın tüm malvarlığını vasiyet yolu ile davalılara bıraktığı gözetilerek tenkise karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki, mahkemece re’sen yapılan tenkis hesabında, terekenin mirasbırakanın ölüm tarihi itibari ile belirlendiği ancak; sabit tenkis oranı belirlenmeden, davalı taşınmazların sabit tenkis oranına göre bölünüp bölünmeyeceği araştırılmadan, taksimin mümkün olmaması durumunda davalılara tercih hakkı kullandırılmadan karar verilmesi isabetsizdir....
ile torunları olup, saklı pay oranları da farklı olduğu halde aynı miktarda tenkis alacakları olduğu belirlenip, sonuç olarak davalılar aleyhine toplamda fazla miktar tenkis bedeli hükmedilmesi de doğru bulunmamıştır....
O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir. Ne var ki mahkemece, tenkis hesabının doğru yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki; aktif terekeye dahil edilen 171 parsel sayılı taşınmazın ölüm tarihinde mirasbırakan adına kayıtlı olmadığı, mirasbırakanın sağlığında sağlararası tasarruf ile anılan taşınmazı çocuklarına satış yoluyla temlik ettiği, öte yandan 151, 118 ve 180 parsel sayılı taşınmazlar hakkında davacı tarafından açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davaların kabul edilerek kesinleştiği ve davacının anılan taşınmazlar yönünden miras payına kavuştuğu gözetilerek tenkis hesabının yapılması gerekirken, hatalı tenkis raporuna dayanılarak sonuca gidilmiş olması doğru değildir....
Mahkemece; iddiaların kanıtlanamadığı gerekçesiyle tapu iptal ve tescil talebinin reddine, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda tenkis talebinin kabulüne karar verilmiş olup, taraflarca yasal süre içinde verilen temyiz dilekçelerinde tapu iptal ve tescil talebi yönünden karar temyiz edilmediğinden, yalnız tenkis hükmüne yönelik olarak temyiz gerekçeleri ileri sürüldüğünden temyiz incelemesi yalnız tenkis hükmüne ilişkin olarak yapılmıştır. Mirasbırakan .. 30.10.1997 tarihinde ölünceye kadar bakım akti ile yaptığı temlikin davacıların saklı paylarını ihlal kastı ile gerçekleştirdiği saptanmak suretiyle tenkise karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine. Ne var ki, mahkemece tenkis hesabı yönünden yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye elverişli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur....
Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (SABİT TENKİS ORANI) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (MK.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihinin kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz....
Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (SABİT TENKİS ORANI) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (MK.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihinin kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Taraflar arasında görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tenkis isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan annesi ...’nun ... 3. Noterliğinin 15.06.2012 tarihli 8992 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile tüm malvarlığını 2. eşinden olma çocukları olan davalılara vasiyet ettiğini, saklı payına tecavüz edildiğini ileri sürerek tenkis istemiştir. Davalılar, ... 8....
O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca sür'atle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir. Somut olayda, dava konusu taşınmazın değeri belirlenirken, vasiyetname iptali dosyasındaki değer tespiti ile eldeki dava dosyasındaki değer tespiti açısından fark olmasına rağmen mahkemece tenkis hesabında gerekçesi açıklanmadan vasiyetname iptali davasındaki değerin esas alınması ve tenkis hesaplamaları yapılırken dava konusu taşınmazın mirasbırakanın ölüm tarihindeki değeri yerine vasiyetname tarihindeki değerinin alınarak hesaplama yapılmış olması doğru olmadığından, usulü kazanılmış hak kuralı da dikkate alınarak yeni bir tenkis hesabı yapılması gerekir....
Bu nedenle, 14.03.2016 tarihli bozma ilamımızda davalılara yapılan temlik dikkate alınarak hesaplanan sabit tenkis oranı ile davalılara devredilen taşınmazların karar tarihindeki toplam değerinin çarpımı ile bulunacak miktara hükmedilmesi gerektiği yazılması gerekirken, sabit tenkis oranı ile sadece davalı ...'...