WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi 2020/1391-184 E K sayılı ilamıyla: ''...davacının talebi 50.000,00 TL zararının tahsili ile 1.000.000,00 TL bedelli teminat mektubunun iadesine ilişkin olup, toplam 1.050.000,00 TL dava değeri üzerinden harcın alınması gerekmektedir. Ancak davacı tarafça dava açılırken dava değeri 50.000,00 TL gösterilmiştir. Dairemizin önceki kararında da belirtildiği üzere teminat mektubunun iadesi talebi yönünden davacıya Harçlar Kanununun 30. maddesi uyarınca süre verilmesi, harcın yatırılmaması halinde teminat mektubunun iadesi talebi yönünden HMK'nın 150. maddesi uyarınca işlem yapılması gerekir. Mahkemece Harçlar Kanunu 30. Maddesi uyarınca işlem yapılmış, davacı taraf teminat mektubunun iadesi talebi yönünden eksik harcı tamamlamamıştır....

    AŞ tarafından söz konusu teminat mektubunun ......

      Davalı banka tarafından teminat mektubu bedeli iadesi için muhattabın teminat mektubu nedeniyle her hangi hak ve alacağının kalmadığının teyiti nedeniyle ödemenin mektubun iadesi ile birlikte yapılamadığını iddia etmektedir. Yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere teminat mektupları ile ilgili sözleşme, üçüncü şahsın belli bir fiilini ya da fiillerini Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 128'inci maddesi kapsamında taahhüt niteliğinde bir garanti sözleşmesidir Teminat mektubu vermekle bankalarca, lehtar ile muhatap arasındaki temel ilişkinden bağımsız, belirli bir yükümlülüğün yerine getirilmesi garanti edilmektedir. Teminat mektubunun muhatap tarafından değil de lehtar tarafından iadesi halinde bankanın mutlaka muhatabı durumdan haberdar etmesi, teminat mektubunun verilmesine sebeb olan riskin ortadan kalktığını teyit etmesi, bu doğrultuda risk çıkışını gerçekleştirmesi zorunludur. Bu hususta davalı banka tarafından davacının talebinden 13 gün sonra ödeme yapılmıştır....

        Davalı banka tarafından teminat mektubu bedeli iadesi için muhattabın teminat mektubu nedeniyle her hangi hak ve alacağının kalmadığının teyiti nedeniyle ödemenin mektubun iadesi ile birlikte yapılamadığını iddia etmektedir. Yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere teminat mektupları ile ilgili sözleşme, üçüncü şahsın belli bir fiilini ya da fiillerini Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 128'inci maddesi kapsamında taahhüt niteliğinde bir garanti sözleşmesidir Teminat mektubu vermekle bankalarca, lehtar ile muhatap arasındaki temel ilişkinden bağımsız, belirli bir yükümlülüğün yerine getirilmesi garanti edilmektedir. Teminat mektubunun muhatap tarafından değil de lehtar tarafından iadesi halinde bankanın mutlaka muhatabı durumdan haberdar etmesi, teminat mektubunun verilmesine sebeb olan riskin ortadan kalktığını teyit etmesi, bu doğrultuda risk çıkışını gerçekleştirmesi zorunludur. Bu hususta davalı banka tarafından davacının talebinden 13 gün sonra ödeme yapılmıştır....

        Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 09.12.2009 gün ve 2004/407-2009/601 sayılı hükmü onayan Dairemizin 09.02.2012 gün ve 2011/7630-2012/754 sayılı ilâmı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davada 10.000,00 TL teminat mektubunun iadesi istenmiş, mahkemece 4.796,00 TL'nin ödenmesi koşulu ile teminat mektubunun davacıya iadesine karar verilmiştir. 14.7.2004 gün ve 5219 Sayılı Yasa'nın 2 A-e maddesiyle değiştirilen HUMK'nın 440. maddesi uyarınca 01.01.2012 tarihinden itibaren miktar ve değeri 10.300,00 TL'den az olan davalara ait hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin Yargıtay Kararlarına karşı “Karar düzeltme” yoluna başvurulamayacağından karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, ödediği karar düzeltme peşin harcının istek halinde karar düzeltme isteyen davalıya geri verilmesine, 05.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalı vekili 18.03.2020 tarihli dilekçesi ile, Dairemizin 19.06.2016 tarihli kararı ile hükmün icrasının temyiz incelemesinin sonuna kadar geri bırakılmasına ve 16.12.2019 tarihli ilamı ile de temyiz incelemesi yapılarak hükmün bozulmasına karar verildiğini, temyiz incelemesi sona erdiğine göre teminat mektubunun iadesi gerektiğini belirterek teminat mektubunun iadesine karar verilmesini istemiştir. 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 36/5. maddesi gereğince, Yargıtayca hükmün bozulması hâlinde borçlunun başvurusu üzerine, bozmanın mahiyetine göre teminatın geri verilip verilmeyeceğine mahkemece kesin olarak karar verilir. Anılan talebin, hükmü veren Mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden, davalı vekilinin 18.03.2020 havale tarihli dilekçesinin değerlendirilmesi için dava dosyasının talep dilekçesi ile birlikte MAHKEMESİNE İADESİNE, 25.06.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dava, Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi istemine ilişkindir....

              Genel Müdürlüğü'ne verilmesi gereken 17.870 TL'lik teminat mektubu karşılığında müvekkillerinin taşınmazlarına davalı lehine ipotek konulduğunu, bunun üzerine bankanın 16.09.1997 tarihinde teminat mektubu düzenlediğini, bu mektubun 10.11.1999 tarihinde nakde çevrildiğini, daha sonra davalı bankaya başvurduğunda kefaletiyle ilgisi bulunmayan 9.440,00 TL tutarındaki teminat mektubunun iadesinden sonra ipoteklerin fek edileceğinin söylendiğini, teminat mektubunun bankaya iade edildiği halde banka kayıtlarından düşülmediğini, ipoteklerin çözülmesi için verdiği teminat senetlerinin icraya konu edilerek bankaca haksız yere 7.640,00 TL tahsilat yapıldıktan sonra ipoteğin fek edildiğini, haksız tahsil edilen 7.640,00 TL'nin faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                bulunduğu, eldeki davanın açılmasından itibaren uzun süre geçtiği, ancak dava dilekçesinde bu dosyaların mahkemeye bildirilmediği, yargılama sırasında davalı vekili tarafından farklı tarihlerde yeni dosyaların bildirilmeye devam edildiği, davanın zamansız açıldığı, 246.426,75.TL tutarındaki teminat mektubunun iade talebinin konusuz kaldığı, bugün itibariyle diğer teminat mektubunun iadesi koşulları oluşmadığı gibi davacının fazla ödemesi olduğunu söylemenin mümkün olmadığı gerekçesi ile asıl davada; 246.426,75.TL tutarındaki teminat mektubunun iadesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 492.853,50.TL tutarındaki teminat mektubunun hükümsüzlüğü ve ödenen komisyon bedellerinin tahsili talebinin reddine, birleşen davanın da reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 28.10.2005 gününde verilen dilekçe ile kira sözleşmesinin feshi ve teminat mektubunun iadesinin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 6.3.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 26.05.2005 tarihli hasılat kira sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan kira sözleşmesinin feshi ve teminat mektubunun iadesi istemlerine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yanlar arasındaki 26.05.2005 tarihli kira sözleşmesi konusunun imkansız olması nedeniyle sözleşmenin feshedilmiş sayılmasına, davacı tarafından sağlanan 29.820,00 YTL. bedelli teminat mektubunun davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu