Banka teminat mektupları her ne kadar banka ile muhatap arasında aktedilmiş ise de esasında üçlü bir ilişki içermektedir. Banka teminat mektubunun tarafları, teminat mektubu düzenleyen banka, teminat mektubunun sunulduğu ve ona karşı bankanın taahhütte bulunduğu muhatap ve lehine garanti verilen lehtardır....
- K A R A R - Davacı vekili,müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 31.12.2009 tarihinde sözleşme imzaladığını, sözleşmeye göre müvekkilinin bu işe ilişkin olarak 23.027,00 TL kesin teminat verdiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan teminatın iadesinde sakınca bulunmadığına ilişkin belge alınmasına rağmen müvekkil şirketi ilgilendirmeyen konularda doğabilecek kıdem, ihbar, vb tazminatlardan dolayı davalı tarafın teminat mektubunu iade etmediğini,teminatın iade edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, teminat mektubunun iadesini, teminat mektubunun paraya çevrilmesi halinde, iadesi mümkün olmayacağından 23.027,00 TL'nin davalı şirketten alınarak müvekkili şirkete verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili , davanın reddini istemiştir....
Osmancık Şubesi tarafından verilme MVV000603 numaralı 30.10.2015 vadeli 200.000,00TL değerinde banka teminat mektubunun verildiğini, sözleşmenin 30.09.2015 tarihinde sona erdiğini, cari hesap dökümüne göre davalıya herhangi borcu bulunmadığını, buna ilişkin olarak davalıya Osmancık Noterliğinin 02.10.2015 tarihli 6879 yevmiye nolu ihtarname ile banka teminat mektubunun iadesinin talep edildiğini, davalının bu ihtarnameye cevap vermediğini beyan ederek; yargılama sonucunda müvekkilinin davalıya borcunun bulunmaması sebebiyle davaya konu teminat mektubunun müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır....
davacı şirkete geri iadesi koşullarının 13.08.2010 tarihi itibariyle oluştuğu, bu suretle davalının bu tarih itibariyle teminat mektubunu iade etme borcunun doğduğu, iade alacağının da bu tarihte muaccel hale geldiği, teminat mektubunun davalının talimatıyla 16.06.2014 tarihinde nakde çevrildiği, davacı şirketin bu bedelin istirdadına ilişkin talebinin hukuken yerinde olduğu, davacı şirketin teminat mektubunun iadesi koşullarının oluştuğu 13.08.2010 tarihinden itibaren teminat mektubunun muhatap bankaya iade edilmemesi, süresi uzatılmadığı takdirde paraya çevrileceği yönünde davalının davacıya çektiği haksız ihtarlar nedeniyle davacı tarafından süresi uzatılmak zorunda kalındığından davacının fazladan ödemek zorunda kaldığı teminat mektubu komisyon vergi tutarının dava tarihi itibariyle toplam 7.157,11 Euro olduğu, davacının bu tutarın iadesini de talebe hak kazandığı şeklinde oluşa ve dosya içeriğine uygun karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davalının istinaf...
Bu hali ile; Davacı şirket tarafından dava konusu sözleşme uyarınca kurulan tesisin davalı şirket adına tescil ve tapu kaydında işlemlerinin yapılması ile ilgili kat maliklerinin Tapu Sicil Müdürlüğü nezdinde işlem yapılması için gerekli başvurularının yapılması ve daha sonrasında teminat mektubunun iadesi isteminde bulunması gerektiği anlaşılmış, buna göre davacının üstlendiği edimi tamamlamadığı anlaşılmış, teminat mektubunun iadesi isteminin kabulü yönünden koşulların gerçekleşmediği anlaşılmış, açıklanan nedenler davanın reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Türk Bankası'na ait 12.12.2008 tarih 1086170 sayılı 450.000,00 TL bedelli bir adet kesin ve süresiz teminat mektubu verildiğini, aynı sözleşmenin 10.2.1 maddesi ve Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 13. maddesi gereğince teminat mektubunun iş bitiminde müvekkiline iade edilmesi gerekmekte iken iade edilmediğini ileri sürerek, teminat mektubunun iadesine, aksi kanaatte olunması halinde ise teminat mektubunun hükümsüz kılınarak geçersizliğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davacı ... sahibi vekilince temyiz edilen hüküm, ilk derece mahkemesinin 25.09.2020 günlü davacı tarafça iadesi talep edilen ... ... Bankası’na ait 10.04.2012 tarihli, 23900 mektup nolu, 252.790,66 TL bedelli kesin ve süresiz teminat mektubu üzerinde ihtiyati haciz kararı bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin teminat mektubunun iadesi talebinin reddine yönelik ara karara ilişkindir. 6100 sayılı HMK 341/1. maddesinde ilk derece mahkemelerinin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı ilgili bölge adliye mahkemesinde istinaf kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir....
Diğer önemli bir husus da, tedbire karar verilirken teminat mektubunun iadesi veya iptali talepli dava açılıp açılmadığına bakılması gerekir. Zira teminat mektubunun iadesi veya iptali talepli dava açılmış ve ihtiyati tedbir kararı da verilmemiş ise iş sahibince paraya çevrilmesi halinde bu davaların sonuçta konusuz kalma durumu söz konusu olacağından hak ihlaline sebep olabilir....
Taraflar arasındaki teminatların iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın teminat mektubu yönünden karar verilmesine yer olmadığına, bono yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile ... arasında imzalanan bayilik sözleşmesi gereği ilgili şirkete teminat olarak 25.000 TL bedelli teminat mektubu ve açık bono verildiğini, daha sonra ilgili şirketin davalı şirket bünyesinde birleştiğini, davalı şirket ile yapılan tüm sözleşmelerin sona erdiğini, müvekkilinin borcunun bulunmadığını, buna rağmen teminat mektubu ve bononun iade edilmediğini ileri sürerek, teminat mektubunun iadesine, olmadığı takdirde bedelinin tahsiline ve bononun iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti ve iadesi davası olduğu, davanın banka ve teminat mektubunun verildiği şirkete yöneltildiği, banka yönünden işbu davanın tefrik edildiği, teminat mektubunun hükümsüz hale gelmiş olması veya hükmünü devam ettiriyor olması davalı banka için önem arzetmediği, taraflar arasında yapılan ödeme iddiasından dolayı hükümsüzlüğün tespiti davasında, diğer taraflar arasındaki ticari ilişkinin tarafı da olmadığından davalı bankanın pasif husumet ehliyeti bulunmadığına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....