Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ne olmak üzere toplam 1.165.700,00 TL bedelli 4 adet teminat mektubu verilerek icra takibi ile bu teminat mektuplarının deposu talep edilmiştir. 7000106321 seri nolu 550.000,00 TL bedelli teminat mektubu 10/01/2014 tarihinde tazmin edilmiş olup hükümle ayrıca karar altına alınmıştır. 7000114846 seri nolu 108.000,00 TL bedelli teminat mektubunun süresinin dolması nedeniyle riskten düşmüş, 7000149943 seri nolu 285.000,00 TL bedelli teminat mektubu ise icra takibinden sonra iade edilmiştir. Bu mektupların toplam bedeli 943.000,00 TL olup 7000148835 seri nolu 222.700,00 TL bedelli teminat mektubu riski kalmıştır. Bu nedenle sadece bu miktar yönünden kredi sözleşmesinin 11.4 maddesi gereği davalılar T5 ve T6 sorumludur. Açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmuştur....

O hâlde asıl sorun: henüz tazmin edilmemiş teminat mektubu veya karşılıksız kalıp kalmayacağı henüz belli olmayan çeklerin kanuni karşılıkları olan bedellerin banka tarafından istenip istenemeyeceği konusudur. Banka ile müşterisi arasında yapılan teminat mektubu veya çek hesabı açma sözleşmelerinde banka lehine “risk gerçekleşmeden teminat mektubu bedeli veya karşılıksız çek bedelinden bankanın ödemek zorunda kalacağı meblağın depo edilmesini isteme yetkisi, söz konusu alacağın mevcut olduğunu göstermediği gibi, istenebilir olduğunu da göstermez. Zira “depo etmek” ifa etmek değildir. Sözleşmede anılan şekilde hüküm olsa bile, banka sadece “depo edilmesini” isteyebilir. Kendisine ödeme yapılmasını (ifa) talep edemez........Zira şüpheli ve müstakbel olayın gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, şarta bağlı borcun talep ve takip edilebilir bir alacak doğurup doğurmayacağı, ancak şart gerçekleştiğinde belli olacaktır....

    O hâlde asıl sorun: henüz tazmin edilmemiş teminat mektubu veya karşılıksız kalıp kalmayacağı henüz belli olmayan çeklerin kanuni karşılıkları olan bedellerin banka tarafından istenip istenemeyeceği konusudur. Banka ile müşterisi arasında yapılan teminat mektubu veya çek hesabı açma sözleşmelerinde banka lehine “risk gerçekleşmeden teminat mektubu bedeli veya karşılıksız çek bedelinden bankanın ödemek zorunda kalacağı meblağın depo edilmesini isteme yetkisi, söz konusu alacağın mevcut olduğunu göstermediği gibi, istenebilir olduğunu da göstermez. Zira “depo etmek” ifa etmek değildir. Sözleşmede anılan şekilde hüküm olsa bile, banka sadece “depo edilmesini” isteyebilir. Kendisine ödeme yapılmasını (ifa) talep edemez... Zira şüpheli ve müstakbel olayın gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, şarta bağlı borcun talep ve takip edilebilir bir alacak doğurup doğurmayacağı, ancak şart gerçekleştiğinde belli olacaktır....

      Öncelikle belirtmek gerekir ki, meri teminat mektubunun bedelinin deposuna yönelik olarak müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan davalıların sorumluluğu bulunup bulunmadığı noktasında taraflar arasında akdedilen ve kendilerinin de imzasını taşıyan genel kredi sözleşmelerine bakılması gerektiği, bilindiği üzere müşterek borçlu ve müteselsil kefiller yönünden teminat mektubunun bedelinin depo edilmesine yönelik hükümlerin kefiller bakımından ilave teminat gösterme borcu niteliğinde olduğundan bu konuda mutlaka genel kredi sözleşmesinde özel bir düzenleme bulunması gerektiği, aksi halde davalıların mektup bedelinin deposundan sorumlu olmayacakları, bu kapsamda genel kredi sözleşmesinin 12. maddesinde bankanın dilediği her zaman müşterinin kullandığı nakdi ve gayri nakdi krediler karşılığnda teminat olmak üzere yeterli teminat gösterilmesini, teminat mektubunun nakden veya defaten faiz getirmeyen bir hesapta bloke edilmek üzere üç gün içinde bankaya depo edilmesini istemeye yetkili olduğu...

        Maddeleri gereğince aranan gerekli ve yaklaşık ispata dair yeterli koşullarının bulunması nedeniyle ve söz konusu her bir çek bedelinin %15'i oranında takdir ve tayin edilen teminat türü ve miktarı karşılığında olmak üzere ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Ancak mahkemece yanılgılı sebep ve gerekçelerle söz konusu diğer çekler yönünden de istenen ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olması nedeniyle, istinaf edilen 15/05/2023 tarihli ara kararının usul, yasa ve mevcut dosya kapsamına aykırı olduğu anlaşılmıştır....

        lik gayrinakdi borçtan dava dışı kredi borçlusu ile birlikte ve müştereken sorumlu olduğu, dolayısıyla davalının takibe itirazının haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı bankanın, asıl borçluya verilen çeklerle ilgili hamile ödemek zorunda kalacağı yasal sorumluluk bedelleri ve mer'i teminat mektubu bedelleri yönünden kefilden depo talebinde bulunabilmesi için taraflar arasında düzenlenen sözleşmede kefilin sorumluluğuna dair açık hüküm bulunması gerekir. Ancak sözleşmenin kefilin sorumluluğunu düzenleyen 20.maddesinde davacı bankanın gayri nakdi riskler için depo talebinde bulunabileceğine dair açık hüküm bulunmadığı görülmüştür. Bu nedenle davalı kefilin çek yaprakları sorumluluk bedeli ve mer'i teminat mektupları bedellerinin depo edilmesinden sorumlu tutulması hatalı olup, hükmün bozulması gerekmiştir....

          olan müteselsil kefiller yönünden depo isteminin reddi gerektiği, dava ve takibe konu nakde dönüşmüş teminat mektupları ile depo talebine konu teminat mektupları ve nakde dönüşen çek yapraklarının davalı ...'...

            Bölge adliye mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olup, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin ve davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. Hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dava, dava dışı şirket ile davacı banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden verilen teminat mektubu bedelinin ve çek yaprağı garanti bedellerinin depo edilmesi ve nakdi kredilerin tahsili talebine vaki itirazın iptali talebidir. Davacı banka ile dava dışı şirket arasında 16.06.2009, 09.11.2009 ve 07.03.2012 tarihli genel kredi sözleşmeleri bulunmaktadır. Davalılar, 09.11.2009 tarihli genel kredi sözleşmesinde müşterek borçlu müteselsil kefildirler....

              Davalı müflis şirket iflas idaresi temsilcileri, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacının 1.000,00 TL'lik teminat mektubuna ilişkin istemini kanıtlayamadığı, teminat mektupları komisyonu, teminat mektubu, mer'i teminat mektubu riski, teminat mektubu faizi ve toplam 173 adet çek yaprağı nedeniyle doğan tazminat alacağı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 53.608,64 TL nakti, 135.988,45 TL gayrı nakti alacağın masaya kayıt ve kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı müflis şirket iflas idaresi temsilcileri temyiz etmiş, mahkemece verilen karar Dairemizin 03.07.2015 günlü, 2014/4926E., 2015/5209K. Sayılı kararı ile bozulmuştur. Bu kez, davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

                mektupları açısından davacı meri teminat mektubu listesinde 3 adet teminat mektubundan bahsettiği halde dosya 2 adet teminat mektubu suretini ibraz ettiğini, teminat mektuplarında neyin teminat olarak verildiğinin açık olarak yazdığını, sözkonusu mektubunun paraya çevrilmesi ihtimalinin olmadığını, mektubun verildiği ......

                  UYAP Entegrasyonu